11 Mart 2005 23:00
Tıp eğitimi geriliyor
Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından hazırlanan 4'üncü Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Raporu, tıp eğitimindeki altyapı yetersizliğinin devam ettiğini gösterdi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve TTB Tıp Eğitimi Kolu Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek, Türkiye'deki 50 tıp fakültesinde yanıtlanan anket sonuçlarından oluşan raporu TTB'de düzenlenen toplantıda açıkladı. 1997 yılından bu yana iki yılda bir bu tür rapor hazırladıklarını söyleyen Sayek, son iki yılda yeni tıp fakültesi açılmamış olmasını olumlu bir gelişme olarak nitelendirdi.
Rapora göre, 1997'den 2004'e kadar gerçekleşen en olumlu değişiklik öğretim üyesi sayısındaki artış. Öğretim üyesi sayısı 5 bin 538'den 8 bin 237'ye yükseldi ve profesör sayısında olumlu bir artış yaşandı. Türkiye'deki tıp fakültelerinden her yıl 4 bin 500 öğrenci mezun olurken, raporda bu sayının azaltılması gerektiği vurgulandı.
Tıp eğitimi için gerekli olan kadavra ihtiyacının karşılanamadığını kaydeden Sayek, bazı fakültelerin bu sorunu mankenler, maketler ya da sanal ortamlar kullanarak çözmeye çalıştıklarını söyledi. Bir kadavra başına 3-102 öğrenci düştüğünü belirten Sayek, kadavra bağışının teşvik edilmesini istedi. Benzer sorunun otopsi konusunda da yaşandığını söyleyen Sayek, bu doğrultuda Adli Tıp Kurumları'yla ortak çalışarak sorunu çözmeye çalıştıklarını bildirdi.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Füsun Sayek de Türkiye'deki hekim sayısının yeterli ancak dağılımın dengesiz olduğunu vurguladı. Sayek, tıp fakültelerinin gelirlerinin yüzde 80'inin döner sermayeden oluştuğunu, bu durumun hizmeti eğitimin önüne geçirdiğini kaydetti. Öğretim üyelerinin zamanlarının önemli bir kısmını döner sermaye için harcadıklarını kaydeden Sayek, öğretim üyelerinin ekonomik durumlarının güçlendirilmesiyle tam zamanlı çalışmanın önünün açılmasını istedi.
Hekimler huzursuz SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin ardından hekimlerin ve hastaların yaşadığı problemlerin daha da arttığını söyleyen Sayek, yaşanan sıkıntılar gerekçe gösterilerek hastanelerin özelleştirilmek istendiğini ifade etti. Sayek, hastanelerin devrinin ardından, birçok hekimin işine son verildiğini, işlerine son verilmeyenlerin de huzursuz olduklarını belirtti. Sayek, performansa göre değerlendirme uygulamasıyla daha önce hastalarına 10 dakika ayıran hekimlerin artık 5 dakika ayırmak zorunda kalacaklarını kaydetti.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Gökçek'in Ulus Planı mahkemelik oluyor Müge Tuzcuoğlu Ankara'nın, tarihi ve kültürel açıdan sayılı yerlerinden olan Ulus'un, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından "belirsiz" bir proje kapsamına alınmasına tepki geldi. Şehir Plancıları Odası, 15 yıldır devam eden projelerinin, hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edilmesinin hukuka aykırı olduğunu söyleyerek, dava açmaya hazırlanıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi 14 Şubat'ta, "belediyenin ilgisizliği ve ödenek vermemesi yüzünden" 15 yıldır devam edemeyen Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Islah İmar Planı'nı iptal eden yönde bir karar vermişti. Belediye, bununla beraber Altındağ sınırları içinde kabul edilen ancak başlanamayan iki planı daha içine alan Ulus Tarihi ve Kültürel Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi alanını kapsamına aldığını duyurdu. Ancak proje ile ilgili olarak isim dışında başka hiçbir bilgi ne proje sahiplerine, ne bilim çevrelerine ne de yörede bulunanları verildi. İptal edilen plan Raci Bademli tarafından hazırlanmış, Bademli'nin vefatının ardından ODTÜ Şehir Planlama Bölümü'nden Doç. Dr. Baykan Günay'ın yönetimine ve müellifliğine verilmişti. Belediyenin planı iptal eden kararından haberdar edilmeyen Günay, "Bir planı belediye yönetimleri iptal edemez ancak yerine yeni bir plan yapar, mahkemenin de buna karar vereceğini" söyledi. Günay, kendisine sadece bilgi için planın iptal edildikten sonra kararın yollandığını dile getirerek, "12 yıldır baştalar, ellerinde plan var, yapsalardı. O planın, planlama ve şehircilik ilkeleri mevzuatına uyup uymadığını göreceğiz. Bizim yargı yolumuz açık" diye konuştu.
Plan uygulanmalı Günay ve Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şube yönetiminin bu hafta başında yaptığı toplantının sonucunda ise kararın iptali için dava açma kararı alındı. Konuyla ilgili gazetemize konuşan ŞPO Ankara Şube İkinci Başkanı Serdar Karaduman, iptal edilen planın, belediye yönetiminin ilgisizliği nedeniyle çok kısıtlı uygulama şansı bulduğunu dile getirerek, parselasyon planlarının yapılarak ve farklı imar uygulama araçlarından faydalanılarak bu planın tekrar uygulanabilir hale getirilmesini talep etti. "Ulus için yapılması düşünülen yeni yaklaşımlar tamamen şeffalıktan yoksun, uzmanlık kuruluşların, Ulus'u kullanan yayaların, esnafların, Ulus'ta yer seçmiş kamu kuruluşlarının katılımını dışlayan bir tarzda yürütülmektedir. Yapılması düşünülen projeler, kentin kültürel mirasını dışlayan ve ranta dayalı çözümler olmamalıdır" diyen Karaduman, meclis kararında bir proje alanı tanımı yapıldığını ancak yeni bir planın yürürlüğe konmadığını, bunun ise hukuka aykırı olduğunu belirtti. Karaduman, iptal edilen planların "koruma planı" olması nedeniyle Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun onayının gerektiğini ancak basına yansıyan haberler ışığında, bu kurulun yapısını değiştirmek üzere çalışmaların olduğuna dikkat çekerek, ilgili iptal kararının bilimsel temellere dayanmadığını vurguladı. Karaduman, bu gerekçelerle kararın iptali için önümüzdeki günlerde dava açacaklarını söyledi.
'Otopark düşünülüyor' Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi CHP Grup Başkanı Yaşar Çatak ise "Bu gibi yerlerin korunması önemli. Koruyacaklarını da ifade ediyorlar. Üç bin yataklı otel yapılır, çarşıyı yıkıp yeniden çarşı yapılırken, hantal yapılaşma, beton yığını ortaya çıkması görsel bakımdan uygun olmaz" diyerek, yıkılması planlanan yerlerin de şu andaki konumuyla görsel yerler olmadığını belirtti. Tek endişelerinin, tarihi dokunun bozulması ve esnafın mağdur duruma düşmesi ihtimali olduğunu dile getiren Çatak, projeye ilkesel olarak karşı çıkmalarının mümkün olmadığını ifade etti. Çatak, yeni yapılacak binaların Ankara evi, Ankara mimarisinde uygun yapılaşma olmasının önem taşıdığını belirterek, buralara "Ulus'un otopark sorunu olmasından" kaynaklı, alt tarafı otopark, üstü esnaf dükkanları olan bir bina yapılabileceğini ifade etti. Bu planın 5 yıllık dönem içinde bitirilmesinin hedeflendiğini söyleyen Çatak, projelere yöredeki insanların katkısının da eklenerek, proje demokrasisinin uygulanmasını istedi.
Hekimler huzursuz SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin ardından hekimlerin ve hastaların yaşadığı problemlerin daha da arttığını söyleyen Sayek, yaşanan sıkıntılar gerekçe gösterilerek hastanelerin özelleştirilmek istendiğini ifade etti. Sayek, hastanelerin devrinin ardından, birçok hekimin işine son verildiğini, işlerine son verilmeyenlerin de huzursuz olduklarını belirtti. Sayek, performansa göre değerlendirme uygulamasıyla daha önce hastalarına 10 dakika ayıran hekimlerin artık 5 dakika ayırmak zorunda kalacaklarını kaydetti.
src=/resim/b1.gif width=5>



Gökçek'in Ulus Planı mahkemelik oluyor Müge Tuzcuoğlu Ankara'nın, tarihi ve kültürel açıdan sayılı yerlerinden olan Ulus'un, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından "belirsiz" bir proje kapsamına alınmasına tepki geldi. Şehir Plancıları Odası, 15 yıldır devam eden projelerinin, hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edilmesinin hukuka aykırı olduğunu söyleyerek, dava açmaya hazırlanıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi 14 Şubat'ta, "belediyenin ilgisizliği ve ödenek vermemesi yüzünden" 15 yıldır devam edemeyen Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Islah İmar Planı'nı iptal eden yönde bir karar vermişti. Belediye, bununla beraber Altındağ sınırları içinde kabul edilen ancak başlanamayan iki planı daha içine alan Ulus Tarihi ve Kültürel Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi alanını kapsamına aldığını duyurdu. Ancak proje ile ilgili olarak isim dışında başka hiçbir bilgi ne proje sahiplerine, ne bilim çevrelerine ne de yörede bulunanları verildi. İptal edilen plan Raci Bademli tarafından hazırlanmış, Bademli'nin vefatının ardından ODTÜ Şehir Planlama Bölümü'nden Doç. Dr. Baykan Günay'ın yönetimine ve müellifliğine verilmişti. Belediyenin planı iptal eden kararından haberdar edilmeyen Günay, "Bir planı belediye yönetimleri iptal edemez ancak yerine yeni bir plan yapar, mahkemenin de buna karar vereceğini" söyledi. Günay, kendisine sadece bilgi için planın iptal edildikten sonra kararın yollandığını dile getirerek, "12 yıldır baştalar, ellerinde plan var, yapsalardı. O planın, planlama ve şehircilik ilkeleri mevzuatına uyup uymadığını göreceğiz. Bizim yargı yolumuz açık" diye konuştu.
Plan uygulanmalı Günay ve Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şube yönetiminin bu hafta başında yaptığı toplantının sonucunda ise kararın iptali için dava açma kararı alındı. Konuyla ilgili gazetemize konuşan ŞPO Ankara Şube İkinci Başkanı Serdar Karaduman, iptal edilen planın, belediye yönetiminin ilgisizliği nedeniyle çok kısıtlı uygulama şansı bulduğunu dile getirerek, parselasyon planlarının yapılarak ve farklı imar uygulama araçlarından faydalanılarak bu planın tekrar uygulanabilir hale getirilmesini talep etti. "Ulus için yapılması düşünülen yeni yaklaşımlar tamamen şeffalıktan yoksun, uzmanlık kuruluşların, Ulus'u kullanan yayaların, esnafların, Ulus'ta yer seçmiş kamu kuruluşlarının katılımını dışlayan bir tarzda yürütülmektedir. Yapılması düşünülen projeler, kentin kültürel mirasını dışlayan ve ranta dayalı çözümler olmamalıdır" diyen Karaduman, meclis kararında bir proje alanı tanımı yapıldığını ancak yeni bir planın yürürlüğe konmadığını, bunun ise hukuka aykırı olduğunu belirtti. Karaduman, iptal edilen planların "koruma planı" olması nedeniyle Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun onayının gerektiğini ancak basına yansıyan haberler ışığında, bu kurulun yapısını değiştirmek üzere çalışmaların olduğuna dikkat çekerek, ilgili iptal kararının bilimsel temellere dayanmadığını vurguladı. Karaduman, bu gerekçelerle kararın iptali için önümüzdeki günlerde dava açacaklarını söyledi.
'Otopark düşünülüyor' Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi CHP Grup Başkanı Yaşar Çatak ise "Bu gibi yerlerin korunması önemli. Koruyacaklarını da ifade ediyorlar. Üç bin yataklı otel yapılır, çarşıyı yıkıp yeniden çarşı yapılırken, hantal yapılaşma, beton yığını ortaya çıkması görsel bakımdan uygun olmaz" diyerek, yıkılması planlanan yerlerin de şu andaki konumuyla görsel yerler olmadığını belirtti. Tek endişelerinin, tarihi dokunun bozulması ve esnafın mağdur duruma düşmesi ihtimali olduğunu dile getiren Çatak, projeye ilkesel olarak karşı çıkmalarının mümkün olmadığını ifade etti. Çatak, yeni yapılacak binaların Ankara evi, Ankara mimarisinde uygun yapılaşma olmasının önem taşıdığını belirterek, buralara "Ulus'un otopark sorunu olmasından" kaynaklı, alt tarafı otopark, üstü esnaf dükkanları olan bir bina yapılabileceğini ifade etti. Bu planın 5 yıllık dönem içinde bitirilmesinin hedeflendiğini söyleyen Çatak, projelere yöredeki insanların katkısının da eklenerek, proje demokrasisinin uygulanmasını istedi.
Evrensel'i Takip Et