2 Mart 2005 23:00

Kaldırım temizliği tamam!

Adana'da Büyükşehir Belediyesi'nin 8 Şubat tarihinden itibaren başlatmış olduğu "Kaldırım kirliliğini önleme operasyonu" kapsamında seyyar satıcılara 125 milyon lira cezai işlem uygulanıyor. Belediyenin uyarısından hemen bir gün sonra 13 zabıta ekibinin 99 bulvarda 600 civarında seyyar satıcıya ceza kestiği, birçoğunun da tezgâhına el konulduğu öğrenildi. Uyarıda bulunulmasının hemen ardından tezgâhlarına el konulup ceza kesilmesine tepki gösteren seyyar satıcılar, "Adana'nın sıcağında, kışın soğuk ve yağmurunda çalışmak bizim de hoşumuza gitmiyor. Bize yer gösterilsin, orada işimizi yapalım" dediler. Yağmur ve çamura aldırmadan ellerinde veya sırtlarında taşıdığı tezgâhlarıyla koşturuyorlar. Onlar, bıkıp usanmadan kaldırım kaldırım geziyorlar. Seyyar satıcılar "Bir yandan zabıta kovalamacası devam ederken yağmur da üstüne eklendi mi, bu hayat çekilmez oluyor " diyorlar. "Herkesin kaldırımda rahatça yüreme hakkı olduğu gibi bizim de insan gibi yaşama hakkımız var. Ama nerde?" diye soran seyyar satıcılar, belediyenin kapalı alan sözünü hayata geçirmeden cezaların kesilmesini ve tezgâhlara el konulmasını kaygıyla karşılıyor. Bazıları ise yer teslimatında belediyenin kendi tanıdıklarına öncelik tanıdığını öne sürüyor.

'Çocuğumdan utanıyorum' Abdullah Yaşar, 22 yıldır seyyar satıcılıkla uğraşıyor. Bir çocuk babası Yaşar, "Sokak sokak gezerken, çocuğumdan utanıyorum. Çocukları çok sevdiğim halde ikinci çocuktan da utanmamak için çocuk isteyemiyoruz" dedi. Belediyenin kendilerine vermiş olduğu yer sözünü hatırlatan Yaşar, örnek alınabilecek birçok belediyenin olduğuna dikkat çekiyor. 8 Şubat'ta Belediyenin işportacılarla yapmış olduğu toplantıya öfkeyle gittiklerini anlatan Yaşar, "Birde baktık ki masanın etrafında belediye hep kendi adamlarını doldurmuş. Başkan Aytaç Durak ne derse seviniyorlar, alkışlıyorlar. Biz öfkeden patladık. Ama elimizden bir şey gelmedi. O gün Başkanı alkışlayanlar bizden değildi" diye konuştu. Basını taraflı davranmakla eleştiren Yaşar, 'Üzgün geldiler, alkışlayarak döndüler' manşetlerinden de oldukça çok rahatsız olduklarını aktarıyor.

Göçün bir sonucu İşportacılık işini çoğunlukla Doğu ve Güneydoğu'dan göç edenlerin yaptığına dikkat çeken Süleyman Karaca, 15 yıldır bu işle uğraşıyor. Karaca, "Köy boşaltmalarla yerlerinden edilen Kürtler, bir iş edinemeyince kimsenin yapmak istemediği işleri yapmak zorunda kalıyor" dedi. 5 nüfusa bakan Şerif Laçin de, ödenmeyen faturalardan dolayı her ay, su ya da elektrik kesintisi yaşadıklarını dile getirdi. Kazançlarının kendilerine yetmemesinden dolayı çocuklarını okutmakta güçlük çektiğini aktaran Laçin, "Her gün evimize ekmek götürmek için çalışıyoruz" dedi. "Tam yolun yarısındayım" diyen Özden Tanlı ise, hayatın geri kalanını kaldırımlarda tüketmek istemediğini dile getirdi. Tanlı, "Kışın soğuk ve yağmurda, yazın sıcakta kim çalışmak ister? Görüyorsunuz, yağmur altındayız ve sığınacak bir yerimiz yok. Ama söz verip hesap soracak sahibimiz çok" diye konuştu.

Belediye: Herkes memnun Konuyla ilgili görüştüğümüz Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter yardımcısı Kenan Gündoğdu, belediyenin seyyar satıcılara ilişkin kamulaştırma ya da kiralama yolu ile yer tahsis edileceğini ve bir planlama yaptıklarını kaydetti. Yer konusunda planlama dışında somut adım atılmadığını bildiren Gündoğdu, "Kaldırım kirliliğini önleme operasyonu" çerçevesinde Seyhan'da bin 723, Yüreğir'de 464 kişinin kaydının yapıldığını aktardı. Gündoğdu, "14 gün içinde yaptığımız 600 civarında seyyar araçları kaldırma operasyonumuzdan herkes, seyyar satıcılar da memnun oldu" diye iddia etti.

Evrensel'i Takip Et