28 Şubat 2005 22:00

Tuzla tersaneleri taşeron cenneti

İstanbul Halkevi Emek Çalışanları'nın düzenlediği "Güvencesiz Çalıştırmanın Ekonomik Sosyal Boyutları" konulu sempozyumun ikinci gününde, çalışma yaşamına ilişkin yapılan alan araştırmaları sunuldu.

Paylaş

İstanbul Halkevi Emek Çalışanları'nın düzenlediği "Güvencesiz Çalıştırmanın Ekonomik Sosyal Boyutları" konulu sempozyumun ikinci gününde, çalışma yaşamına ilişkin yapılan alan araştırmaları sunuldu. İlk oturum "Güvencesiz Çalıştırmanın Hukuki Alt Yapısı ve Yeni Hukuksal Düzenlemeler"di. Prof. Dr. Ali Güzel, iş hukukunun ortadan kalkması için sosyal devletin yok edilmeye çalışıldığını, bütün düzenlemelerin işverenlerin 'Her şey kâr için' sloganı etrafında yapıldığını söyledi. 4857 Sayılı Yasa'nın çıkmasının ardından işçilerin çalışma yaşamının değiştirildiğini belirten Avukat Mehmet Ümit Erdem, esnek çalışmanın, düzensizliğin, iş güvencesiz çalışmanın başladığını söyledi. Tüm Bel-Sen Eğitim Uzmanı İrfan Kaygısız, hazırlıkları yapılan yasa tasarıları ile kamuda çalışan memurların sözleşmeli olmasının dayatıldığını, bunun ilk adımlarının 1980'lerde KİT'lerde çalışan memurlar üzerinde denendiğini ancak başarılamadığını söyledi. Yeni hazırlanan yasaların çıkması durumunda sadece plan, karar alanları ve emniyet alanındakilerin kadrolu olacağını söyleyen Kaygısız, diğer memurların kısmi ya da tam süreli sözleşmelerle çalışacağını ifade etti. Tuzla tersanelerindeki çalışma koşullarına ilişkin araştırma yapan Nevra Akdemir, 1980 sonrası taşeron sistemin yaygınlaştığını, bunun tersanelerde iç ve dış taşeron olarak biçimlendiğini ifade etti. İşçilerin üretim dağılımını kadrolu işçi, taşeron işçi diye ayrıldığını belirten Akdemir, kadrolu işçilerin kritik bölgelerde kalifiye olarak çalıştığını, taşeron işçilerin ise iç taşeron ve dış taşeron olarak bölündüğünü anlattı. İç taşeronların sürekli olarak tersanede olduğunu, çalışma koşullarının kötü olduğunu, sigortalarının yapılmadığını dile getiren Akdemir, "Dış taşeronlar ise daha ağır koşullarda daha düşük ücrete çalışıyorlar. Tersanelerdeki en çok sürkilasyon dış taşeronlarda oluyor. Taşeronlar işlerini başka taşeronlara veriyor ve bu da dış taşeronların sayısını artırıyor. Bazen bu sayı 6-7'yi bile bulabiliyor" diye konuştu. Akdemir, taşeronların ayakta kalabilmek için düşük ücret, mühendislik bilgisi, kötü çalışma koşulları, sigortasızlık, sendikasızlık dayattığını söyledi. Araştırmacı Berkay Aydın, Ankara'daki mobilya üretimlerinin yapıldığı sitelerde işçilerin çalışma koşulları üzerine bir sunum yaptı. Onur Beşeli, ev işçisi kadınların yaşadıkları sorunlar üzerine sunum yaparken, Metin Özuğurlu da Denizli ve işçilerinin örgütlenme çalışmaları konusunda sunum yaptı. Porf. Dr. Ahmet Tonak, Doç. Dr. Şule Necef, Sendika.Org internet sitesinin Yazarı Ferda Koç'un, "Güvencesiz Çalıştırmanın Kapitalist Sistemdeki Yeri" konusunda yaptıkları sunumun ardından sempozyum sona erdi.

ÖNCEKİ HABER

ATO'da tartışmalı seçim

SONRAKİ HABER

Bakana ek tazminat tepkisi