25 Şubat 2005 04:00

AKP, Hakkâri'yi unutuyor

Hakkâri'de yaşanan depremin ardından topladıkları yardımları iletmek amacıyla bölgeyi ziyaret eden CHP'li yöneticiler, hazırladıkları raporda; AKP'nin "Hakkâri'yi unuttuğunu" ifade ettiler. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Okuducu, Gençlik Kolları Başkanı Ayhan Yalçınkaya, Hakkâri Milletvekili Esat Canan, PM üyesi Neriman Genç, topladıkları yardımları iletmek üzere 17 Şubat'ta düzenledikleri Hakkâri gezisinin ardından hazırladıkları "Haritada yeri belli ama Hakkâri hayatın neresinde?" başlıklı raporu açıkladılar. AKP iktidarının, toplam 350 milyon YTL destekte bulunurken, kendilerinin organize ettiği kampanyada sadece bir kurumun yardımının 200 milyon YTL olduğuna dikkat çeken Okuducu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Hakkâri'ye neden "geçmiş olsun" bile demediğini merak ettiğini söyledi. Okuducu, Hakkâri'deki gözlemlerini, uzun uzun anlatarak, "Hakkârili'nin yaşadıkları sorunları sadece dillendirmekle kalmayacağız. Meclis'e taşıyarak hesap soracağız. Hakkârililerin hayata tutunması için görevimizi yapmaya çalışıyoruz" diye söz verdi.

CHP'nin önerileri İlin merkezinde yolların bile olmadığını, kadınların ve çocukların soğuk havada lastik ayakkabıyla dolaştığını, eğitim ve sağlık sorunlarını anlatan Okuducu, "Tablo, çok acıklıydı" dedi. Okuducu, Hakkârililerin, "Sümbül Dağı ve Zap suyunun kenarından yükselen tek seslerinin iş" olduğunu savunarak, ildeki sorunları çözecek önlemler olarak, "sağlam ve çağdaş konutlar yapılması, ilin ilçeleriyle birlikte afet kapsamına alınması, köye dönüşün sağlanması, üretime katkı sağlanması, sınır ticaretinin geliştirilmesi, yatırımı özendirici önlemler alınması, turizm potansiyelinin değerlendirilmesi, fakülte açılması" gibi önerilerini sıraladı. Okuducu, Hakkâri Belediyesi'nin de "ilin sorunlarının çözümü için uğraşmadığını, ödeneksizlikten şikâyet ettiğini" sözlerine ekledi.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


'Okul değil eğitim satılıyor' Özer Akdemir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şehir merkezinde kalan okulların kat karşılığı satılacağı yönündeki açıklamalarının ardından harekete geçen İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü konuyla ilgili çalışma başlattı. "Başbakanın sözü bizim için talimattır. Bu talimatın gereğini en kısa sürede yerine getireceğiz" diyen İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğdu'ya öğrenci velilerinden ve eğitimcilerden tepki geldi. Öğrenci Velileri Derneği İzmir Şube Başkanı Orhan Yüce satılmak istenenin okullar değil eğitim olduğunu söylerken, KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eğitim Sen 6 No'lu Şube Başkanı Adil Serim ise, bu durumu kırılma noktası haline getirerek tek bir okulun bile satışına izin vermeyeceklerini dile getirdi.

"Başbakanın sözü talimattır" Erdoğan'ın şehir merkezinde kalan ve arsa değerleri çok yüksek olan okul, hastane gibi kamu binalarının satılacağı yönündeki açıklamasının ardından İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün konuya ilişkin hazırlık çalışması başlattığı öğrenildi. İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, Başbakan'ın sözlerinin kendileri açısından talimat olduğunu belirterek, kısa sürede gereğini yapacaklarını açıkladı. Aydoğan, SİT kapsamında olmayan okulların satılması için gerekli çalışmanın kısa sürede tamamlanacağını söylerken, kent merkezinde kalan ve arsa değeri yüksek olan okulları müteahhitlere verip, yerine kentin dışında kampusler oluşturulacağını dile getirdi. Aydoğan, kent dışına taşınan okulların adlarında değişiklik yapılmayacağını, böylece okullarla aralarında "duygusal bağlar" bulunan vatandaşlara "senin okulunu buradan alıp, şuraya taşıyacağız" diyeceklerini aktardı. Aydoğan'ın açıklamalarının ardından İzmir Kız Lisesi, Akşam Ticaret Lisesi ve Karataş Lisesi gibi okulların satılacak okullar listesinde olduğu, İzmir Atatürk Lisesi'nin ise SİT kapsamında olması nedeniyle satıştan kurtulduğu ileri sürüldü. İl Milli Eğitim yetkilileri kent merkezindeki okulların satılmasına dönük bu çalışmanın tüm ilçelere yayılacağını açıkladılar. İl Milli Eğitim Müdürü'nün açıklamalarına tepki gösteren Öğrenci Velileri Derneği İzmir Şube Başkanı Orhan Yüce, okulların satılması düşüncesinin eğitimdeki özelleştirme çalışmalarının bir parçasını oluşturduğunu dile getirdi. "Buralar satıldıktan sonra yeni okullar nerelere yapılacak? Buraların satışından elde edilecek gelirin tamamı kaynak olarak eğitime aktarılacak mı?" diye sorular yönelten Yüce, kendi sorusunu yine kendisi yanıtladı. "Buralar satıldıktan sonra özel okulların yapılması teşvik edilecek. Hizmet satın alma adı altında okulu işverene yaptıracak, oradan devlet eğitim hizmeti satın alacak. Bu aslında okulların değil, eğitimin satılmasıdır." Öv-Der olarak bu konuyu da gündemlerine alan bir imza kampanyası ve çeşitli etkinlikler düzenlemeyi planladıklarını aktaran Yüce, "Vatandaşı bu konularda yeterince bilgilendiremediğimizi düşünüyoruz. Çünkü yeterli aracımız yok" dedi. İl Milli Eğitim Müdürü Aydoğan'ın okulların satışı ile ilgili açıklamasına "İzmir'i ayağa kaldırırız" diye sert tepki gösteren KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eğitim Sen 6 No'lu Şube Başkanı Adil Serim şunları söyledi; "Tek bir okulun satışına bile izin vermeyeceğiz. Bunu kırılma noktası haline getireceğiz. Eğitimle, sağlıkla ilgili olumsuzlukların karşısında Eğitim Sen ciddi bir güç olarak duracaktır. Geçmişte sendikacı olduğunu iddia eden İl Milli Eğitim Müdürü hiçbir zaman sendikacının davranış biçimini göstermiyor."

Hastaneler de satılacak Erdoğan'ın kent merkezlerinde kalmış ve fiziki açıdan yetersiz bulunan okulların yanı sıra hastanelerin de satışa sunulacağını açıklaması gözleri İzmir'in iş merkezlerindeki hastanelere çevirdi. Rant değerleri yüksek olan Behçet Uz Çocuk Hastanesi, Alsancak SSK Polikliniği, Konak Doğum Hastanesi ve Diş Eğitim Hastanesi gibi hastanelerin ilk olarak satılacak hastaneler arasında olacağı iddia ediliyor.