21 Şubat 2005 23:00
13 kurşuna tutuklama yok
GÜNÜN YAZILARI
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz'ı öldürmekle suçlanan 4 polisin yargılandığı davaya, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Sanık polislerin katılmadığı duruşmaya çok sayıda milletvekili, belediye başkanı, avukat, kitle örgütü temsilcisi izleyici olarak katıldı.
12 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz'ın 21 Kasım'da öldürülmesiyle ilgili davanın ilk duruşması, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Bölge barolarından yaklaşık 50 avukatın katıldığı duruşmada, avukatlar Tahır Elçi, Sezgin Tanrıkulu ve Yıldız İmrek Koluaçık, sanıklar gelmeden yargılamanın başlamaması gerektiğini belirterek, sanık polislerin celp yoluyla mahkemeye getirilmesini istediler.
Mahkeme heyeti; Adana, Van, Diyarbakır, Batman ve Mardin barolarının davaya müdahil; Ahmet Kaymaz'ın kardeşleri Reşat ve Murat Kaymaz'ın ise müşteki olma taleplerini de kabul etmedi.
Mahkeme heyeti, müşteki olmak isteyen Kaymaz kardeşlerin talebini "doğrudan zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddetti. Kaymaz ailesini savunan avukatlardan Tahir Elçi, bu karara itiraz ederek, infaz olarak nitelendirdikleri olayda, Kaymaz kardeşlerin de çok büyük manevi zarar gördüklerini söyledi. Ancak mahkeme heyeti, Ahmet Kaymaz'ın annesi Emine ve eşi Makbule Kaymaz'ın müşteki olabileceği yönünde karar verdi. Anne Makbule Kaymaz ve Emine Kaymaz, kimlik bilgilerini Kürtçe tercüman aracılığıyla verdiler. Avukatlar, psikolojik durumları iyi olmadığı için Makbule Kaymaz ve Emine Kaymaz'ın ifade vermemesini istedi. Avukatların bu talebi, mahkeme tarafından kabul edildi.
Mahkemeye sanık polisler Seydi Ahmet T., Mehmet K., Yaşafettin A. ve Salih K.' katılmadı. Sanık polislerin mahkemeye bir dilekçe ile başvurarak, can güvenlikleri olmadığı ve başka illere atandıklarından dolayı duruşmaya katılmak istemediklerini ve ifadelerinin talimatla alınmasını talep ettikleri öğrenildi.
Tanıklar dinlendi Duruşmanın ikinci bölümünde, tanıklardan öğretmen Ahmet Tekin dinlendi. Öğretmen Tekin, evde otururken silah seslerini duyduğunu anlatarak şöyle devam etti; "Çıkıp olay yerine koştuğumda Uğur'u tanıdım. İlk gittiğimde Uğur'ların yanında silah yoktu. Ancak daha sonra savcıyla birlikte gittiğimde yanlarında silah gördüm." Savcıyla birlikte gittiğinde, tıbbi yardım için müdahale etmek istediklerini belirten Tekin, ancak iki polis tarafından engellendiklerini kaydetti. Tanık Ahmet Tekin'in dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti avukatlara söz verdi. Avukat Tahir Elçi, savcılık iddianemesinin adam öldürme suçu işleyen polisleri koruyan ve kollayan bir mantıkla hazırlandığını ifade etti. Tutanakların sanıkların müdahalesiyle hazırlandığını, delil toplama işinin de suça karışan polisler tarafından yapıldığını vurgulayan Elçi, "Delil karartılmasının önüne geçilmemiştir" dedi. Avukat Elçi, sanıkların tutuklanarak, bir dahaki mahkemeye getirilmesini talep etti. Duruşma sonunda kararı açıklayan mahkeme heyeti, polislerin tutuklanma istemi reddetti. Sanık polisler, bulundukları illerde talimatla ifade verecek. Sanık avukatların davanın il dışında görülmesi yönündeki isteği, bir yazıyla Adalet Bakanlığı'na iletildi. Dava, 16 Mayıs 2005 tarihine ertelendi. Duruşma sonunda açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanlığı'nın doğrudan davaya müdahale ederek şuç işlediğini söyledi.
Tanıklar dinlendi Duruşmanın ikinci bölümünde, tanıklardan öğretmen Ahmet Tekin dinlendi. Öğretmen Tekin, evde otururken silah seslerini duyduğunu anlatarak şöyle devam etti; "Çıkıp olay yerine koştuğumda Uğur'u tanıdım. İlk gittiğimde Uğur'ların yanında silah yoktu. Ancak daha sonra savcıyla birlikte gittiğimde yanlarında silah gördüm." Savcıyla birlikte gittiğinde, tıbbi yardım için müdahale etmek istediklerini belirten Tekin, ancak iki polis tarafından engellendiklerini kaydetti. Tanık Ahmet Tekin'in dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti avukatlara söz verdi. Avukat Tahir Elçi, savcılık iddianemesinin adam öldürme suçu işleyen polisleri koruyan ve kollayan bir mantıkla hazırlandığını ifade etti. Tutanakların sanıkların müdahalesiyle hazırlandığını, delil toplama işinin de suça karışan polisler tarafından yapıldığını vurgulayan Elçi, "Delil karartılmasının önüne geçilmemiştir" dedi. Avukat Elçi, sanıkların tutuklanarak, bir dahaki mahkemeye getirilmesini talep etti. Duruşma sonunda kararı açıklayan mahkeme heyeti, polislerin tutuklanma istemi reddetti. Sanık polisler, bulundukları illerde talimatla ifade verecek. Sanık avukatların davanın il dışında görülmesi yönündeki isteği, bir yazıyla Adalet Bakanlığı'na iletildi. Dava, 16 Mayıs 2005 tarihine ertelendi. Duruşma sonunda açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanlığı'nın doğrudan davaya müdahale ederek şuç işlediğini söyledi.
Evrensel'i Takip Et