19 Şubat 2005 23:00
Yapı modern sorunlar eski
Karşıya İzmir'in en çok bilinen ve modern ilçelerinden biridir. Seçilen her belediye başkanının modernleşme adı altında icraatları oldu. Eski DSP'li Belediye Başkanı Şebnem Tabak da bu başkanlar arasında yerini aldı. Görev yaptığı 5 yıl süresinde en çok övündüğü karar 'Katlı Pazaryeri'nin hayata geçirilmesiydi. Hatta basında çıkan röportajlarında şu sözleri dikkat çekiciydi: "Katlı Pazaryeri sırasında pazarcı esnafının tepkisini çektik. Ölüm tehditleri aldık. Çocuklarımızı kaçıracaklarını, öldüreceklerini söylediler ama ben yine de bildiğimi yaptım. Korkmadım
"
Katlı Pazaryeri 20 Ocak 2002'de Karşıyaka'da hizmete girdi. Açılışında olaylar yaşandı. Belediye Başkanı Tabak, esnafın protestolarıyla karşı karşıya kaldı. Çünkü Alaybey ve Nergis semtlerinde sokakta pazar açan esnaf Katlı Pazaryeri'ne taşınmak istemiyordu. Aradan üç yıl geçti. Yerel seçimlerden sonra görevi CHP'li Belediye Başkanı Cevat Durak aldı. Ancak, Tabak döneminde esnafın yaşadığı sorunlar artarak devam etti. Yeni Başkan Durak'ın Katlı Pazaryeri'ne yönelik politikası esnafı çileden çıkartmaya yetti.
Esnaf dertli Anadolu Caddesi üzerinde, dört katlı bir binadan oluşan Katlı Pazaryeri cuma, cumartesi ve pazar günleri açık. 1197 tezgâh kapasiteli olmasına rağmen ilk girişte yüzlerce boş tezgâh göze çarpıyor. Az ötede bulunan büyük marketler ve alışveriş merkezlerinin varlığı esnafı pazarcılıktan elini ayağını çeker duruma getirmiş. Müşteri bulan da siftah yapmanın telaşı içinde. Belediyenin, esnafın sorunlarını dinlememesinden yakınan Osman Ün adlı esnaf, "Aidatlarımıza zam yaptılar ama servisleri elimizden aldılar. Daha önce halkın pazara gelmesi için ücretsiz servisler vardı. Şimdi maliyetini bahane ederek servisleri kaldırdılar. Belediye sadece elektrik ve su faturası ödüyor. Başka hiçbir şeye karışmıyor. Eğer halk buraya gelmezse biz nasıl iş yaparız?" diye sordu.
Cezaevi benzetmesi Ahmet Yıldım da pazaryerini kapalı cezaevine benzetti; "Burası cezaevine döndü. Her tarafa kapı yaptılar. Her tarafı kapattılar. Güvenlik görevlileri buranın nesini koruyor? 6 asansör var. Hiçbiri çalışmıyor. İçeriye tuvalet koymuşlar, onu bile ücretli hale getirmişler." Böbrek hastası olduğunu belirten Yıldırım, tuvaletlerin ücretli olmasına tepki gösterdi. Yıldırım, "Belediye, servisleri de kaldırarak artık büyük zenginlere çalışıyor. 350 milyon lira kira ödüyorum. Masraflarımı çıkarmakta zorluk çekiyorum. Bir tek pazar günleri iş yapabiliyoruz" dedi. Pazaryerindeki esnaf dert küpü. Kerem Oğuz, "Buraya fakir fukara gelip alışveriş yapıyordu. Ama onu da engellediler. Ben aşiret çocuğuyum. Babam yerel seçimlerde Durak'a 2 bin oy topladı. Keşke toplamasaydı" derken, araya giren Mucip Meral de "Belediye başkanı buraya bir gün geldi mi? Sordu mu esnafın durumunu, sıkıntılarını. 16 tezgâhı bulunan insanlar var burada. Bunlar bu işin ticaretindeler. 30 yıldır pazar işiyle uğraşıyorum. Bir de tezgâh alacak durumum yok. Hâlâ kira ödüyorum" diyor. Pazaryerinin işlevsiz hale getirilmek istendiğine vurgu yapan Süleyman Kara da, kapasitesinin yarısından da az esnafın bulunduğu pazaryerinin denetim ve yönetimden yoksun olduğunu ifade etti. Kara, pazaryerinin yaşaması için herkesin duyarlı olması gerektiğini sözlerine ekledi. Turgutlu'dan ürettiği ürünü satmak için gelen Arif Şener ise, "Modern olsun diye burayı yaptılar. Ama hiçbir yatırım da yapılmadı. Şimdi yok etmenin çabası içindeler" diye konuştu.
Kat kat sorunlar Katlı pazaryerinin 2. katında mandıralar, 3. katında da elbise tezgâhları bulunuyor. Burada durum biraz daha vahim. Asansörler çalışmadığından insanlar çıkamıyor. Bir mandıranın önünde, genç bir pazarcı başı ellerinin arasında oturuyor. Genç, "Sinek avlıyoruz. Hiç iş olmuyor" diyor sorumuzu yanıtlarken. Cengiz Desova adlı esnaf ise, çözmeye çalıştığı bulmacayı birkaç dakika bırakarak, "Bir günde 4 kalıp peyniri zor Satıyorum. Ama sokak pazarında da açıyoruz. Orada bir gün sekiz teneke peynir sattığımız oluyor. Katlı Pazaryeri'nin yönetimi var. İmzalar toplandı. Bir sonuç alınmadı" diyor. Küçük esnafa destek verilmemesinden yakınan İhsan Sarıoğlu, "5 kuruş daha fazla verelim servisleri yeniden faaliyete geçirsinler" önerisinde bulunurken; Evren Taşkın adlı kadın esnaf ise "Turizm otelcilik bölümünü bitirdim. İş bulamadım. Bu işi yapıyorum. Bu binayı sadece inşa etmekle kaldılar. Sorunlarımızın çözülmesi için imza toplayıp belediyeye ilettik. Cevap yok. Durak, 'İstediğim her şeyi yaparım' diyor. Ama bu o kadar kolay olmaz. Esnafı göz ardı ederse başarılı olamazlar" diyor.
Esnaf dertli Anadolu Caddesi üzerinde, dört katlı bir binadan oluşan Katlı Pazaryeri cuma, cumartesi ve pazar günleri açık. 1197 tezgâh kapasiteli olmasına rağmen ilk girişte yüzlerce boş tezgâh göze çarpıyor. Az ötede bulunan büyük marketler ve alışveriş merkezlerinin varlığı esnafı pazarcılıktan elini ayağını çeker duruma getirmiş. Müşteri bulan da siftah yapmanın telaşı içinde. Belediyenin, esnafın sorunlarını dinlememesinden yakınan Osman Ün adlı esnaf, "Aidatlarımıza zam yaptılar ama servisleri elimizden aldılar. Daha önce halkın pazara gelmesi için ücretsiz servisler vardı. Şimdi maliyetini bahane ederek servisleri kaldırdılar. Belediye sadece elektrik ve su faturası ödüyor. Başka hiçbir şeye karışmıyor. Eğer halk buraya gelmezse biz nasıl iş yaparız?" diye sordu.
Cezaevi benzetmesi Ahmet Yıldım da pazaryerini kapalı cezaevine benzetti; "Burası cezaevine döndü. Her tarafa kapı yaptılar. Her tarafı kapattılar. Güvenlik görevlileri buranın nesini koruyor? 6 asansör var. Hiçbiri çalışmıyor. İçeriye tuvalet koymuşlar, onu bile ücretli hale getirmişler." Böbrek hastası olduğunu belirten Yıldırım, tuvaletlerin ücretli olmasına tepki gösterdi. Yıldırım, "Belediye, servisleri de kaldırarak artık büyük zenginlere çalışıyor. 350 milyon lira kira ödüyorum. Masraflarımı çıkarmakta zorluk çekiyorum. Bir tek pazar günleri iş yapabiliyoruz" dedi. Pazaryerindeki esnaf dert küpü. Kerem Oğuz, "Buraya fakir fukara gelip alışveriş yapıyordu. Ama onu da engellediler. Ben aşiret çocuğuyum. Babam yerel seçimlerde Durak'a 2 bin oy topladı. Keşke toplamasaydı" derken, araya giren Mucip Meral de "Belediye başkanı buraya bir gün geldi mi? Sordu mu esnafın durumunu, sıkıntılarını. 16 tezgâhı bulunan insanlar var burada. Bunlar bu işin ticaretindeler. 30 yıldır pazar işiyle uğraşıyorum. Bir de tezgâh alacak durumum yok. Hâlâ kira ödüyorum" diyor. Pazaryerinin işlevsiz hale getirilmek istendiğine vurgu yapan Süleyman Kara da, kapasitesinin yarısından da az esnafın bulunduğu pazaryerinin denetim ve yönetimden yoksun olduğunu ifade etti. Kara, pazaryerinin yaşaması için herkesin duyarlı olması gerektiğini sözlerine ekledi. Turgutlu'dan ürettiği ürünü satmak için gelen Arif Şener ise, "Modern olsun diye burayı yaptılar. Ama hiçbir yatırım da yapılmadı. Şimdi yok etmenin çabası içindeler" diye konuştu.
Kat kat sorunlar Katlı pazaryerinin 2. katında mandıralar, 3. katında da elbise tezgâhları bulunuyor. Burada durum biraz daha vahim. Asansörler çalışmadığından insanlar çıkamıyor. Bir mandıranın önünde, genç bir pazarcı başı ellerinin arasında oturuyor. Genç, "Sinek avlıyoruz. Hiç iş olmuyor" diyor sorumuzu yanıtlarken. Cengiz Desova adlı esnaf ise, çözmeye çalıştığı bulmacayı birkaç dakika bırakarak, "Bir günde 4 kalıp peyniri zor Satıyorum. Ama sokak pazarında da açıyoruz. Orada bir gün sekiz teneke peynir sattığımız oluyor. Katlı Pazaryeri'nin yönetimi var. İmzalar toplandı. Bir sonuç alınmadı" diyor. Küçük esnafa destek verilmemesinden yakınan İhsan Sarıoğlu, "5 kuruş daha fazla verelim servisleri yeniden faaliyete geçirsinler" önerisinde bulunurken; Evren Taşkın adlı kadın esnaf ise "Turizm otelcilik bölümünü bitirdim. İş bulamadım. Bu işi yapıyorum. Bu binayı sadece inşa etmekle kaldılar. Sorunlarımızın çözülmesi için imza toplayıp belediyeye ilettik. Cevap yok. Durak, 'İstediğim her şeyi yaparım' diyor. Ama bu o kadar kolay olmaz. Esnafı göz ardı ederse başarılı olamazlar" diyor.
Evrensel'i Takip Et