12 Şubat 2005 22:00

SEKA'nın kapatılması
   dışa bağımlılık demek

KİGEM adına SEKA ile ilgili bir araştırma üzerinde çalışan Araştırma Görevlisi Ceren Kalfa, SEKA İzmit İşletmesi'nin, kurulduğu yıllarda Türkiye'yi kağıt tekellerine mahkûm olmaktan kurtardığını söyledi.

Paylaş
KİGEM adına SEKA ile ilgili bir araştırma üzerinde çalışan Araştırma Görevlisi Ceren Kalfa, SEKA İzmit İşletmesi'nin, kurulduğu yıllarda Türkiye'yi kağıt tekellerine mahkûm olmaktan kurtardığını söyledi. SEKA'nın kapatılması durumunda Türkiye'nin kağıtta dışa bağımlı hale geleceğini belirten Kalfa, "Böyle giderse kitabı daha pahalı okuyacak, kültürümüze katkı sağlayacak pek çok şeyi basamayacak, bilimi olduğundan daha masraflı hale getirecek, birçok bağımsız gazeteyi kaybedeceğiz" dedi. Kalfa'ya yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

SEKA'nın kapatılması ile ilgili süren tartışmaya nasıl yaklaşmak gerekiyor? Kim haklı? Öncelikle bir özelleştirme yapılırken onu meşrulaştırmak için söylenen sözlere bakmak gerekir. Durumu haklılaştırmak için söylenenler nedir? Sermayenin ortaya attığı şey kâr ve verimlilik. Peki verimlilik ve kâr, üretim yapan bir kamu kuruluşunun varlığını açıklamada kullanılabilecek tek ölçüt müdür? SEKA zarar ediyor ama sadece kâr zarar tablolarını göz önüne alırsak sermayenin mantığına teslim oluruz. SEKA'nın Türkiye'de üstlendiği sosyal görevlere, İzmit halkına hizmetine ve daha pek çok sosyal faktöre bakılmalı. SEKA, kağıt üretiminin koşullarını yaratarak sektörün oluşmasını sağladı. Cumhuriyet ne böylesine karmaşık bir sanayi dalını kurma gücüne sahipti ne de bunun için gerekli teknik bilgiye. SEKA kendi yarattığı kaynaklarla 6 kağıt işletmesinin daha kurulmasını sağladı, dünyanın 135'inci büyük kağıt kuruluşu olmayı başardı. "Satalım, satamazsak kapatalım, arazisini değerlendirelim" demek, 70 yıllık emeğe yapılmış bir haksızlık olur. SEKA'nın zarar sebebi teknolojisinin eskimesi. SEKA'ya 1984'ten bu yana hiçbir yatırım yapılmadı. Bir kuruluşu 20 yıl hiçbir yatırım yapmadan bıraktığınızda o kuruluşu ölüme mahkûm edersiniz. Selüloz-İş Sendikası'nın yaptığı araştırmaya göre 6 milyon dolarlık bir harcama ile İzmit İşletmesi'nin teknolojisi yenilenebilir ve kârlı-verimli üretim yapılabilir.

SEKA kapatılırsa Türkiye nasıl bir zarar görecek? SEKA İzmit İşletmesi sadece fabrikası değil, lojmanı, sosyal eğitim tesisi, sineması, kağıtçılık okuluna kadar bir sistem olarak düşünülmüş. İzmit'e hayat vermiş. İkinci olarak, 750'den fazla insan işsiz kalacak. Üçüncü olarak, SEKA'nın kapanması SEKA ile entegre olmuş, kamyoncusundan köftecisine diğer yerel sektörleri ve ekonomik ilişkileri etkileyecek. Dördüncü ve en önemlisi Türkiye'nin kağıt sektörünün nereye gittiği. SEKA 1998'de özelleştirme kapsamına alındığında Dünya Bankası Türkiye'deki özel kağıt kuruluşlarına kredi vermeye başlıyor. İkisinin aynı döneme rastlaması önemli. İşçiler, SEKA'dan hurda niyetine 350 bin dolara satılan makinelerin Kayseri'deki kağıt fabrikasında kurulup kağıt üretmeye devam ettiğini söylüyor, hem de yeni bir makinenin alınması bir buçuk milyon dolara gelirken. Fabrikanın Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulduğu düşünüldüğünde bu bir buçuk milyon dolarlık harcamanın nelerden vazgeçilerek yapıldığını iyi anlamak gerek. Bu bir milletin varlığını satmak bir yana, tüm emeğini, geçmişini, o zamana kadar yaptığı birikimi yok saymaktır.

Kağıt sektörünün şu anki durumu ne? Türkiye'de özel sektöre kağıtçılığı öğreten ustaların çoğu eski SEKA işçileri. Kağıt stratejik bir ürün. Biz bu ürünün üretilmesini ve ihtiyacımız olduğunda buna ulaşabilme gücümüzü kime teslim ediyoruz, özel sektöre mi? Özel sektör kağıt ihtiyacını karşılayabilir durumda değil. Kağıt ihtiyacımızın dörtte üçü ithalatla karşılanıyor. Özel sektör, SEKA'nın eski makinelerini kullanıyor. Yatırım darboğazı içinde olan özel sektör daha da gerileyecek. Kağıtta dışa bağımlı bir hale geleceğiz. Dünya Bankası'nın verdiği kredinin anlamı da bu. Türk-İş'in yaptığı bir araştırmaya göre 1996-2003 yılları arasında yapılan özelleştirmeler sonucu en yoğun işten çıkartma SEKA'da yaşandı. 832 kişi işsiz kaldı. Bu insanlar tekrar kağıt sektöründe iş bulamadı. Eğer bu kalifiye elemanlar artık kağıtta çalışmıyorsa demek ki, Türkiye'de kağıt sektörü artık istihdam yaratmıyor.

Dışa bağımlılık neye neden olur? Okumak için kullandığımız her şeyin varlığı kağıda bağlı. Kağıt ithalinde yaşanacak bir darboğaz durumunda başımıza neler geleceğini düşünmek istemiyorum. Böyle giderse kitabı daha pahalı okuyacak, kültürümüze katkı sağlayacak pek çok şeyi basamayacak, bilimi olduğundan daha masraflı hale getirecek, birçok bağımsız gazeteyi kaybedeceğiz. SEKA işçileri aslında sadece kendileri için değil bizim için de direniyorlar.



ÖİB ve Başbakan kararlı görünüyor... Evet çok kararlılar ve bu nedenle bizi bir ikilemle karşı karşıya getirmek istiyorlar. "Zarar ediyor, satmayalım da ne yapalım? O zaman çözüm gösterin" diyorlar. Çözüm gösterecek olan sendika ya da işçiler değil, fabrikanın bu hale gelmesinden sorumlu olan işçiler değil. Siyasal iktidar çözmeli. Ulusal, toplumsal bir değere sahip çıkmayacaksa devlet niye var? Bunun yerine iktidar kendi deyimiyle "halka peşkeş çekiyor". Halkın ihtiyacı olan "peşkeş" değil, "üretim". ÖİB ise IMF'ye verilen taahhütlere odaklanmış durumda. ÖİB'nin yürütmenin durdurulması ile ilgili itiraz dilekçesinde "SEKA'nın ÇED raporu yok ve İzmit'te büyük kanser vakaları var" deniliyor. Neden başka kuruluşlar için peşinde koşulmayan ÇED raporu SEKA için öne sürülüyor? SEKA'nın şehrin gelişimini engellediği söyleniyor. Üniversite, sendika, meslek odaları, iktisatçılar hepsi bir olup SEKA gerçeğini ortaya koymalı ve çözüm bulmalı. Ama en başta iktidar kararlı olmalı ki böyle bir proje uygulansın.

Diğer işletmelerde neler oldu? Hukuksuz bir biçimde yapılan SEKA özelleştirilmesi sırasında SEKA'nın sektörde yarattığı pazar payı, marka hakkı, Türkiye piyasasında ve dışarda edindiği yer yokmuş gibi davranılarak yok edildi. Bu da yetmezmiş gibi SEKA, her işletme ayrı ayrı ele alınarak salam dilimler gibi ihaleye çıkarıldı. Değerleri düşürüldü. Ama bu düşük değerlerle bile alıcı bulamadığı söylenerek neredeyse sadece arsa fiyatına koca tesisler elden çıkarıldı. SEKA Afyon İşletmesi 3.1 milyon dolara, Kastamonu İşletmesi 4, Çaycuma İşletmesi 15.1, Akdeniz İşletmesi 109.9, Balıkesir'deki 52 milyon dolarlık tesis 1.1 milyon dolara varlık satışı yoluyla özelleştirildi. S

ÖNCEKİ HABER

CNN müdürü istifasını sundu

SONRAKİ HABER

Genç iktisatçılar
   Çukurova'da buluşacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa