7 Şubat 2005 23:00

Edebiyatçılar, örgütü tartıştı

Edebiyatçılar Derneği'nin 13'ncü Olağan Genel Kurulu, Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde yapıldı. Genel kurulda, var olan yönetimin listesine alternatif olarak İsmail Gümüş, Atila Aşut, Kemal Ateş gibi isimlerin bulunduğu bir liste daha çıktı. Divanın, Mustafa Şerif Onaran başkanlığında oluşturulduğu genel kurul saygı duruşu ile başladı. Dernek Başkanı Gökhan Cengizhan, 13 yıllık dernek tarihinde ilk kez bağımsız bir yönetim merkezine sahip olduklarını söyledi. Cengizhan, dernek yönetiminin deneyiminden, projelerinden bahsederek, derneğin "bağımsız" kimliğine ters düşmemek kaydıyla, bütün yapılarla dayanışmayı geliştirdiklerini dile getirdi. Cengizhan, Ortadoğu'da emperyalist odakların, tekellerin, egemenliklerini kurma girişimlerinin sürdüğü bir süreçte Arap ülkeleri ve İran'ın edebiyatçıları ile buluşmalar düzenlediklerine dikkat çekti. Cengizhan, şöyle devam etti: "Örgütü, var olan yöneticilerin kişilikleri üzerinden tartışmanın, hemen hiçbir yararı olmuyor; tam tersine, böylesi bir 'kişileştirmeden', üyesi olduğumz örgütün kurumsal kimliği, büyük zarar görüyor. Böyle bir tavırla, var olan yönetici kadronun zayıflamasını umanlar, aslında yitirilen örgütsel değerlerin, başlıca sorumluları olurlar".

'Klikleşmiş' yönetim Çalışma Raporu, üzerinde söz alan Aydın Çubukçu da özellikle Arap ülkeleri ve İran ile ortaklaşa düzenlenen etkinliklerin çok önemli olduğuna dikkat çekti. Ancak düzenlenen 28 etkinliğe katılan kişi sayısının toplam 450 civarında olduğunu vurgulayan Çubukçu, bunun çok önemli bir örgütsel zaaf olduğuna işaret etti. Çubukçu, etkinliklerin yapıldığı şehirlerde duyurunun yapılmaması bir yana üyelerin bile bu gibi etkinliklerden haberdar edilmemesini eleştirdi. "Örgütler iki türlü ayakta kalır. Birincisi, parlak imaja sahip yönetim kurulu ve başkanları vardır. Diğerleri ise üyelerinin toplam etkinliği ile ayakta duran örgütlerdir. Örgütü örgüt yapan üyelerinin, birimlerinin çalışmasıdır. Edebiyatçılar Derneği'nin yaptığı etkinlikler önemli ve değerlidir, ancak hepsi havaya gitmiştir" diyen Çubukçu, yönetim kurulunun, toplantılarının düzenli yapılmamasını, üyelerin bu toplantılardan haberdar edilmemesini, Edebiyatçılar Derneği'nin "klikler" yönetimi haline gelmesini eleştirdi. Cengizhan'ın konuşmasındaki "kin, nefret, düşmanlık" ve "yöneticileri eleştirenlerin, yitirilen örgütsel değerlerin başlıca sorumluları olduğu" sözlerinin konuşma metninden çıkarılmasını genel kurula öneren Çubukçu, "Yönetim eğer eleştirilemiyorsa, biz neden demokrasi için mücadele ediyoruz?" diye sordu. Çubukçu'nun bu sözleri, salonda alkışlarla karşılandı. Çubukçu, seçimlerde, böyle bir yönetim anlayışına oy vermeyeceğini açıklayarak, bu anlayışın üyeler tarafından mahkûm edilmesi gerektiğini ve yeni bir örgüt anlayışının hakim olabilmesi için uğraşılması gerektiğini söyledi.

Eleştiri ve öneriler Genel kurulun ikinci yarısında da, raporlara yönelik eleştiriler ve öneriler dinlendi. Aydın Şimşek, genel kurulda iki listenin çıkmasının edebiyata bakış açısının zenginliği olduğunu savundu. Şimşek, herhangi bir olaya karşı verilen reflekslerde kaba gerçekliğin ortaya konmaması gerektiğini iddia ederek, konuşmaların seyrini yapılanların değil, yapılmayanların belirlenmesini eleştirdi. Dernek eski başkanlarından Çetin Öner, Türkiye Cumhuriyeti'nin artık bir çeviri bürosunu oluşturmasının şart olduğunu vurgulayarak, derneğin, kitap ve kağıt fiyatları konusunda tavır koyması gerektiğini söyledi. Kenan Mümtaz Akışık, Ortadoğu ülkelerinin edebiyatçılarının buluşması etkinliğine neden lüzum görüldüğünü anlayamadığını, ancak bunun büyük bir kusur olduğunu savundu. Akışık, Arap ülkeleri ve İran edebiyatıları ile buluşmanın "Cumhuriyet'te mücadele ederek kazanılan uzaklaşmanın geriye gidilmesi" anlamına geldiğini iddia etti. Nihat Genç ise Akışık'a tepki göstererek, "Ezberlenmiş bir şeriat ideolojisi terimi, son derece yanlıştır. Antiemperyalist mücadele, tüm edebiyata veya sanata yönelik baskılara ve sömürgelere karşı alınan tavırla güçlenir. Bizim bütün ülkelerin edebiyatına sahiplenmemiz namus borcumuzdur" dedi. Eleştirileri yanıtlamak üzere söz alan Gökhan Cengizhan, Ortadoğu ülkeleri edebiyatçıları ile buluşmalarının önemini anlatarak, "ödentilerini ödemeyen üyelerin, yönetimi eleştirmek" gibi bir hakları bulunmadığını öne sürdü.

Evrensel'i Takip Et