02 Şubat 2005 22:00

Yazmak bir yaşama biçimidir

Yazmak bir kendini ifade yoludur. Günümüzde bu yol pek kullanılmıyor. Eskiden yani cep telefonlarından mesaj çekmek, internetten mektuplaşmak, çetleşmek mektupların yerini almadan önce güzel ve etkileyici yazmak herkes için önemliydi.

Paylaş
Yazmak bir kendini ifade yoludur. Günümüzde bu yol pek kullanılmıyor. Eskiden yani cep telefonlarından mesaj çekmek, internetten mektuplaşmak, çetleşmek mektupların yerini almadan önce güzel ve etkileyici yazmak herkes için önemliydi. Bugün yalnızca ünlü ve zengin olmak için yazmayı deniyor çoğu genç. Üstelik de pek fazla okumaktan hoşlanmıyor. Örneğin bir yarışmada dereceye girmiş genç bir yazar öykü geleneğimiz ve günümüz öykücüleriyle ilgili soruyu yanıtlarken Orhan Pamuk'tan ya da daha çok romanlarıyla tanınan Oğuz Atay'dan söz edebiliyor. Oysa yazmak özellikle işçi öyküsü yazmak isteyen bu gençlerin okuması gereken yazar sayısı az değil. (Sayı söylemeyeyim de kimsenin gözü korkmasın) Yazmak bir yaşama biçimidir, okumak da yaşamanın bir parçasıdır. İster şiir ister öykü yazmak için yazmaya başlayın okumayı sürdürmek zorundasınız. Neler yazılmış, nasıl yazılmış... Biçim uygulamaları, anlatım türleri, öykü biçimleri... Okunacak ki yazma gücü edinilebilsin. (Yazıdan, okumadan keyif almak da önemlidir). Yazar okulları da öğrencilerine bunu yaptırır. Bir dizi yazarı okutup çözümletir. Okula gitmeseniz de eğitim için ilginç kitaplar var. Bunlardan biri Ferit Edgü'nün Yazmak Eylemi. Ferit Edgü , Sel Yayınları'nca yeni baskısı yapılan kitabında bir gazete haberi olabilecek bir olayı 101 değişik biçimde yazmış: Olayı gören, olayın etkilerini yaşayan, bu haberle ilgili bir yorumu yazdıran, olayı masal biçiminde aktaran... Metinlerden biri "İçten" başlığını taşıyor ve yazmakla ilgili bir bölümü de içeriyor: "Yazmasını bilmem ben. Bugüne değin mektuptan başka doğru dürüst bir şey de yazmadım. Lisedeyken de edebiyatım pek kuvvetli değildi. Fakat çok iyi anlatabilirim. Yazmaya gelince, daha zor oluyor bu. Örneğin bugün gördüklerimi anlatmam kolay, ama yazmam güç.B u aradaki fark nereden geliyor? Belki çalışsam düzeltebilirim(...)roman yazmak istedim. Başımdan geçenleri yazacaktım. Çünkü başımdan ilginç olaylar geçti. Ne var ki yazmaya koyulduğumda, işler umduğum gibi çıkmadı. Pek renksiz, garip cümlelerdi. Neyse." Edgü, alt başlığı "Bir toplumsal/siyasal olay üzerine 101 çeşitleme" olan kitabının yazılış nedeni olarak Raymond Queneau'nun "Exercises de Style" adlı kitabını gösteriyor. Kitabı Türkçe'ye çevirmeyi deneyip bu üslup denemelerinin çevrilemeyeceğini, çünkü bir dilin olanaklarının bir başka dilin olanaklarıyla örtüşmeyeceğini anlamış. Türkçe'nin olanaklarını da herkesin bildiği bir olayla denemiş. Bu kitabı okuyup, benzer bir biçimde kaç değişik metin yazacağını düşünmek bile anlatımınızı geliştirecektir. Ferit Edgü çevrilemeyeceğine karar verdiği kitabın yıllar sonra bir başka kişi tarafından çevrildiğini de söylüyor: Biçem Alıştırmaları, Çev:Armağan Ekici, Sel Yayıncılık. Ben her iki kitabı da okumanın ayrı bir keyif vereceğine inanıyorum. Üstelik bu bölümü ben olsam nasıl yazardım diye düşünmek de bir çalışma biçimidir.
"Yazmak Eylemi /Bir Toplumsal Siyasal Olay üzerine 101 Çeşitleme", Ferit Edgü, 137 sayfa, Sel Yayıncılık

ÖNCEKİ HABER

SEKA'ya sanatçılardan destek

SONRAKİ HABER

Acılı ekmeğin öyküsü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa