Oryon ve Ay Tanrıçası Artemis

Ünlü çapkınlığı yüzünden gene karısı Hera'yla kavga eden Baştanrı Zeus; can sıkıntısını dağıtmak için oğlu Tanrı Hermes'i ve Deniz Tanrısı Poseydon'u da yanına alarak, hep birlikte Trakya bölgesinde bir kır gezisine çıktılar. İryos adlı bir çoban, insan kılığındaki bu tanrıları; sürüleriyle yalnız başına oturduğu dağevinde çok iyi ağırladı. İryos'un bu insancıl ve içten konukseverliği karşısında çok duygulanan tanrılar; çobandan bir şey dilemesini istediler.

Oryon'un doğuşu Çoban, yoksulluk yüzünden şimdilik evlenebilecek bir durumda olmadığını ama, kadınsız bir çocuk sahibi olmayı da çok istediğini söyledi. Bunun üzerine Baştanrı Zeus; çobanın hemen bir düve kurban etmesini ve derisini getirmesini istedi. Tanrılar, çobanın getirdiği düve derisinin üstüne parmaklarıyla genç bir delikanlı deseni çizdiler. Sonra da ona bu deriyi toprağa gömmesini ve orada dokuz ay bekletmesini söylediler. Bu söz üzerine gömdüğü ve dokuz ay sonra topraktan çıkardığı derinin arasında çoban İryos; nurtopu gibi bir oğlan çocuğu buldu. Koyun-keçi sütüyle beslenen ve babasının Oryon (Orion) adını verdiği bebek, tez büyüdü: Kısa bir süre sonra bu yeniyetme delikanlı; denizlerin dalgaları üstünde, dağda bayırda, her yerde gönlünce yürüyüp koşabiliyor, rahatça avlanabiliyordu. Üstelik bu iri cüsseli ve yakışıklı güzel Oryon'u görüp de gönlünü kaptırmayan kız-kadın yok gibiydi! Bu boylu poslu Oryon; bir ara Kral Minopyon'un kızı Merope'ye vuruldu ve kızı kral babasından istedi. Haliyle bu çoban çocuğunu damat olarak benimsemek kralın şanına yakışmazdı! Bunun üzerine Oryon da kızı kaçırdı. Kral; bu dev cüsseli Oryon ile başa çıkamayacağını birkaç deneme sonunda anladı. Hediyelere boğduğu Tanrı Diyonisos'un azman satirlerini ayarladı ve Oryon'un gözlerini kör ettirdi. Sonra bu kör damadını da ülkesinden kovdu. Gözlerini ve sevgilisini yitiren umarsız Oryon, artık ülke ülke gezmeye başladı.

Hefaystos'la karşılaşma Lemnos adasında topal tanrı Hefaystos'la karşılaştı. Ona başından gelip geçenleri bir bir anlattı. Delikanlının serüvenlerinden etkilenen Hefaystos; hizmetçisini kör Oryon'un buyruğuna verdi. Ve ondan, Oryon'u sürekli Doğu'ya; Güneş Tanrısı'nın oturduğu yerlere doğru götürmesini istedi. Güneş Tanrısı Helios da; hizmetçinin omuzlarında taşıdığı bu yakışıklı gencin gözlerini ışınlarıyla iyileştirdi. Gözleri açılan Oryon, karısını bulmak ve kraldan öcünü almak üzere Chios'a (Şiyos) döndü. Ama kral onun geldiğini duyar duymaz yeraltına saklandı.

Artemis'le tanışma Bütün aramalarına karşın karısını da kralı da bulamayan Oryon, umarsız yeniden yollara düştü. Girit adasında Tanrıça Artemis ile tanıştı. Bu Av ve Ay Tanrıçası'yla araları iyice ısınan Oryon, artık onunla birlikte sık sık ava çıkmaya başladı. Tanrıçası Artemis'de; bu iyi yürekli Oryon'un ışığa ve doğaya olan sevgisiyle daha derinden bütünleşmeye ve bu dünyayı, tanrıların sarayı Olimpos'tan daha fazla sevmeye başladı. Ne var ki Artemis'in erkek kardeşi Tanrı Apollon; kızkardeşinin bir ölümlüye bu denli delidivane tutulmasına çok öfkelendi. Ne var ki Artemis, kardeşi Apollon'a; canı kimi isterse onu sevmekte özgür olduğunu söylüyordu durmadan. Onu sözle yola getiremeyeceğini anlayan

Apollun'un kini Apollon; bir gece, kızkardeşinin kendi solgun ışıklarıyla aydınlattığı Girit'teki sahile geldi. Ve orada onunla bir süre dolaştıktan sonra, ta ötelerde denizin üstünde duran yuvarlak bir gölge gösterdi. Ve kızkardeşine, ay ışığında kımıldayan bu hedefi tek okla vurup vuramayacağını sordu. Artemis; yanıt vermeye bile gerek görmeksizin, okunu gösterdiği hedefe saldı! O anda da sahilde uyuklayan Oryon'un köpeği acı acı havlamaya başladı! Sonra iki tanrı, vurulan şeyin ne olduğunu birlikte görmeye gittiler. Bu kez Tanrıça Artemis'in kendisi, gördüğü dehşetten vurulmuşa döndü! Çünkü vurduğu hedef, ayışığında yüzen can sevgilisi Oryon'du! Tanrıça Artemis o kadar üzüldü ki, sevgilisini kendisinden ayırmaması için, günlerce babası Baştanrı Zeus'a yalvar yakar oldu. Ve sonunda Zeus; kendisinin de çok sevdiği Oryon'u ve onun köpeğini; gökyüzünde tanrıça Artemis'in yakınlarında dolaşan bir takımyıldızına dönüştürdü.

yatan@ngi.de