18 Ocak 2005 23:00
Hükümet memuru aldatıyor
Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu, Kamu Yönetimi Temel Kanunu ile birlikte, memurlara da grev ve toplusözleşme hakkı tanınacağını söyledi. Bu sözler hükümete yakın gazeteler tarafından da "devrim gibi" başlıklarla manşetlere taşındı. Başesgioğlu'nun açıklamasını "Emekçilerin karşı çıktığı yasaları çıkarmak için bu talepleri ileri sürüyorlar" diye değerlendiren kamu emekçileri, bu yasaların çıkması halinde grev ve toplusözleşme yapacak kamu emekçisinin de kalmayacağını belirttiler. Bu yasaların çıkması halinde bütün kamu çalışanlarının sözleşmeli hale geleceğini, iş güvencesinin ve örgütlenme hakkının ortadan kaldırılacağını, grev yasağının süreceğini söyleyen kamu emekçileri, yasalara karşı mücadele edeceklerini bildirdiler.
Hükümetin oyunu Toplugörüşmeler döneminde hükümetin grevli, toplusözleşmeli sendika yasasını haziran ayına kadar çıkarma sözü verdiğini hatırlatan KESK Genel Başkanı Sami Evren, "Hükümetin oyunu bu. Kamuouyu yanıltılıyor. Tek taraflı, sendikalarla ortak çalışma yapılmadan açıklamalar yapılıyor. Çalışanların talepleri dikkate alınmadan çalışma yaşamı demokratikleşemez" diye konuştu. Hükümetin, kamu reformu, personel rejimi, hastanelerin devri gibi yürürlüğe koyamadığı emekçi karşıtı yasaları dayatmak istediğini ifade eden Evren, "Mücadelemiz sürüyor, 16 Şubat'ta topyekûn mücadele başlatacağız" diye konuştu.
Grev yasağı sürecek Hükümetin yasalarla kamu emekçilerini bireysel sözleşmeye geçirmek istediğini ifade eden SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli ise şunları söyledi: "İş güvencesi kalktıktan sonra grev yasağı devam edecek, sözleşme olanağı olmayacak, iş güvencesi ortadan kalkacak. Hak veriliyormuş gibi yaparak tepkiyi engellemek istiyorlar. Neredeyse tüm kamu hizmetlerinde grev yasağı var."
Samimi değil "Toplugörüşmeye oturduğumuzda taleplerimize samimi yaklaşmayan, Uzlaşma Kurulu kararlarını takmayan, eylemlerimizi gayrimeşru ilan eden iktidarın söylemlerini samimi bulmuyoruz" diyen Eğitim-Sen 3 No'lu Şube Başkanı Ekber Işık, hükümetin kamusal alanı tasfiye etmeye çalıştığını söyledi. "Türkiye genelinde 138 bin öğretmen açığı var ancak 5 bin öğretmen alındı. Onlar da sözleşmeli yapıldı. Öğretmenlerin yüzde 40'ı sözleşmeli hale getirildi" diyen Işık, tüm kamu çalışanlarının sözleşmeli hale getirileceğini, kamu çalışanları sayısının 100-200 bine düşeceğini söyledi. Işık "Grev ve TİS yasası bunlara mı uygulanacak?" diye sordu. Hükümetin istediğini yapması halinde grev hakkını kullanacak kamu çalışanının kalmayacağını ifade eden Işık, "Eylem takvimimiz var. Üretimden gelen gücü kullanacağız. Tüm sendikalar ve halkın bütün kesimlerini katan bir mücadele ağı örmeli ve tepkiyi ortaklaştıran bir hat izlemeliyiz" dedi.
Mücadele yılı olacak Hükümetin kamu reformu çıkarmak için kamu emekçilerinin grev ve toplusözleşme talebini kullanmasının kabul edilemez olduğunu belirten Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Toprak, "Bu talebimizi pazarlık aracı yapmamalı, bu hakkın özgürce ve demokratik şekilde uygulanması için engelleri kaldırmalı. Tersini kabul etmemiz mümkün değil. Haklarımızın kırpılmasına müsaade etmeyeceğiz, saldırılara karşı mücadelemiz sürecek, 2005 yılı mücadele yılı olacak" dedi.
Hükümetin oyunu Toplugörüşmeler döneminde hükümetin grevli, toplusözleşmeli sendika yasasını haziran ayına kadar çıkarma sözü verdiğini hatırlatan KESK Genel Başkanı Sami Evren, "Hükümetin oyunu bu. Kamuouyu yanıltılıyor. Tek taraflı, sendikalarla ortak çalışma yapılmadan açıklamalar yapılıyor. Çalışanların talepleri dikkate alınmadan çalışma yaşamı demokratikleşemez" diye konuştu. Hükümetin, kamu reformu, personel rejimi, hastanelerin devri gibi yürürlüğe koyamadığı emekçi karşıtı yasaları dayatmak istediğini ifade eden Evren, "Mücadelemiz sürüyor, 16 Şubat'ta topyekûn mücadele başlatacağız" diye konuştu.
Grev yasağı sürecek Hükümetin yasalarla kamu emekçilerini bireysel sözleşmeye geçirmek istediğini ifade eden SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli ise şunları söyledi: "İş güvencesi kalktıktan sonra grev yasağı devam edecek, sözleşme olanağı olmayacak, iş güvencesi ortadan kalkacak. Hak veriliyormuş gibi yaparak tepkiyi engellemek istiyorlar. Neredeyse tüm kamu hizmetlerinde grev yasağı var."
Samimi değil "Toplugörüşmeye oturduğumuzda taleplerimize samimi yaklaşmayan, Uzlaşma Kurulu kararlarını takmayan, eylemlerimizi gayrimeşru ilan eden iktidarın söylemlerini samimi bulmuyoruz" diyen Eğitim-Sen 3 No'lu Şube Başkanı Ekber Işık, hükümetin kamusal alanı tasfiye etmeye çalıştığını söyledi. "Türkiye genelinde 138 bin öğretmen açığı var ancak 5 bin öğretmen alındı. Onlar da sözleşmeli yapıldı. Öğretmenlerin yüzde 40'ı sözleşmeli hale getirildi" diyen Işık, tüm kamu çalışanlarının sözleşmeli hale getirileceğini, kamu çalışanları sayısının 100-200 bine düşeceğini söyledi. Işık "Grev ve TİS yasası bunlara mı uygulanacak?" diye sordu. Hükümetin istediğini yapması halinde grev hakkını kullanacak kamu çalışanının kalmayacağını ifade eden Işık, "Eylem takvimimiz var. Üretimden gelen gücü kullanacağız. Tüm sendikalar ve halkın bütün kesimlerini katan bir mücadele ağı örmeli ve tepkiyi ortaklaştıran bir hat izlemeliyiz" dedi.
Mücadele yılı olacak Hükümetin kamu reformu çıkarmak için kamu emekçilerinin grev ve toplusözleşme talebini kullanmasının kabul edilemez olduğunu belirten Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Toprak, "Bu talebimizi pazarlık aracı yapmamalı, bu hakkın özgürce ve demokratik şekilde uygulanması için engelleri kaldırmalı. Tersini kabul etmemiz mümkün değil. Haklarımızın kırpılmasına müsaade etmeyeceğiz, saldırılara karşı mücadelemiz sürecek, 2005 yılı mücadele yılı olacak" dedi.
Evrensel'i Takip Et