17 Ocak 2005 22:00
Birer birer gittiler
Bir daha dönmediler...
Bölgede kaybolan yüzlerce insanın akıbeti ortaya çıkıyor. Bu sefer, kayıpların adresi Lice'nin Kabakaya köyü. Önce askerler tarafından gözaltına alınan Mustafa Bulut'tan haber alınamadı...
Bolu Dağ Komando Tugayı'nın Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Kabakaya (Entax) köyünde 11 yıl önce yaptığı operasyon sırasında gözaltına alınan Mustafa Bulut'tan haber alınamaması üzerine harekete geçen 4 akrabası da kayıplar listesine eklendi. Kayıp köylülerle beraber gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Salih Bulut, operasyonların Bolu Dağ Komando Tugay Komutanlığı tarafından yapıldığını, gerekirse tanıklık yapabileceğini söyledi. Emekli Tümgeneral Yavuz Ertürk Komutanlığı'ndaki Bolu Dağ Komando Tugayı ve Lice Jandarma Komutanlığı ile köy korucularının 13 Mayıs 1994'te Lice'nin Kabakaya (Entax) köyüne bağlı Esenli (Cêmarê) mezrasında yürüttüğü operasyonda 80 hanelik köyün yakılıp yıkıldığı, 5 köylünün de kaybolduğu ileri sürüldü. Kayıplardan Mustafa Bulut'un babası Latif Bulut'un 2 Ekim 1994 tarihinde İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'ne yaptığı başvuruda, kayıp vakası şöyle aktarıldı: Mezrayı ateşe veren askerler, yaptıkları kimlik tespiti sonrası Mustafa Bulut (25) ile birlikte birkaç köylüyü gözaltına aldı. Bir saat sonra serbest bırakılacağı belirtilen Mustafa Bulut'tan haber alınamaması üzerine babası Latif Bulut, oğlunun tutulduğu söyleyen Lice'deki Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'na (YİBO) giderek oğlunu sordu. Bulut, nöbetçi askerin kendisini tehdit ederek kovması üzerine Lice Cumhuriyet Savcılığı'na gitti. Savcı herhangi bir şeyin olmadığını, operasyon düzenleyen askerlerin Bolu ve Kayseri'den geldiklerini belirtti.
Giden kayboldu Bulut daha sonra yeğeni Fahri Bulut'a (35), oğlunun kaybolduğunu anlattı. Bunun üzerine Fahri Bulut, kuzenini aramaya çıktı. Bu kez Fahri Bulut kayıpları aramak amacıyla Yolçatı (Sîsê) köyüne giderken kayıplara karıştı. Mustafa Bulut'tan sonra Fahri Bulut'tan da bir haber alamayan aile, gittikçe kaygılanarak, kaybolan Mustafa ve Fahri'yi aramaya koyuldu. Fahri Bulut'un kardeşleri Ekrem (40) ve Ramazan (38) ile amcasının oğlu Ali (28) ve Salih Bulut kayıpları aramak üzere Yolçatı (Sisê) köyüne doğru yola çıktı. Yolçatı köyünde kayıpların izine rastlayamayan 4 kişi, yürüyerek Lice'ye gitmek isterken yolda yapılan aramada Lice Jandarma Tugayı tarafından gözaltına alındı. Salih Bulut, bir saat sonra serbest bırakılırken Ramazan, Ekrem ile Ali ise bırakılmadı. Böylece kayıp olanların sayısı 5'e çıktı.
Dosya savcılıkta 10 yıl bekledi Mustafa Bulut'un askerler tarafından götürülmesinin ardından eşi Dilber Bulut, Diyarbakır DGM Başsavcılığı'na, OHAL Bölge Valiliği'ne, İHD aracılığı ile Uluslararası Af Örgütü'ne (AI) ve dönemin insan haklarından sorumlu Devlet Bakanı Azamet Köylüoğlu'na başvuruda bulundu. Başvurulara hiçbir yanıt verilmezken, olaya ilişkin hazırlık soruşturması başlatan Savcılık ise 10 yıl sonra, 20 Ekim 2004'te dosyayı "yetki ve görev askeri yargıda olduğu" gerekçesiyle Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gönderdi. Dosya halen Askeri Savcılık'ta bekletiliyor.
Giden kayboldu Bulut daha sonra yeğeni Fahri Bulut'a (35), oğlunun kaybolduğunu anlattı. Bunun üzerine Fahri Bulut, kuzenini aramaya çıktı. Bu kez Fahri Bulut kayıpları aramak amacıyla Yolçatı (Sîsê) köyüne giderken kayıplara karıştı. Mustafa Bulut'tan sonra Fahri Bulut'tan da bir haber alamayan aile, gittikçe kaygılanarak, kaybolan Mustafa ve Fahri'yi aramaya koyuldu. Fahri Bulut'un kardeşleri Ekrem (40) ve Ramazan (38) ile amcasının oğlu Ali (28) ve Salih Bulut kayıpları aramak üzere Yolçatı (Sisê) köyüne doğru yola çıktı. Yolçatı köyünde kayıpların izine rastlayamayan 4 kişi, yürüyerek Lice'ye gitmek isterken yolda yapılan aramada Lice Jandarma Tugayı tarafından gözaltına alındı. Salih Bulut, bir saat sonra serbest bırakılırken Ramazan, Ekrem ile Ali ise bırakılmadı. Böylece kayıp olanların sayısı 5'e çıktı.
Dosya savcılıkta 10 yıl bekledi Mustafa Bulut'un askerler tarafından götürülmesinin ardından eşi Dilber Bulut, Diyarbakır DGM Başsavcılığı'na, OHAL Bölge Valiliği'ne, İHD aracılığı ile Uluslararası Af Örgütü'ne (AI) ve dönemin insan haklarından sorumlu Devlet Bakanı Azamet Köylüoğlu'na başvuruda bulundu. Başvurulara hiçbir yanıt verilmezken, olaya ilişkin hazırlık soruşturması başlatan Savcılık ise 10 yıl sonra, 20 Ekim 2004'te dosyayı "yetki ve görev askeri yargıda olduğu" gerekçesiyle Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gönderdi. Dosya halen Askeri Savcılık'ta bekletiliyor.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
