CSU, NPD'nin yolunda mı?

Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisi, 2006 yılında yapılacak genel seçimler öncesinde Türkiye'nin AB üyeliğine karşı propaganda yapacağını ve bunun üzerinden oy toplayacağını şimdiden açıkladı. CSU Genel Sekreteri Markus Söder, bir gazeteye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB üyeliği konusunu seçimler öncesinde kesin olarak kullanacaklarını belirterek, "Türkiye konusu seçimlerde büyük bir rol oynayacaktır" dedi. Türkiye'nin AB üyesi olması durumunda çok sayıda insanın Almanya'ya geleceğini ileri süren Söder, "Burada yaşayan göçmenlerin entegrasyonu başarılı olarak gerçekleştirilmediğinden, yeni gelecek olanlarla birlikte sınır aşılacaktır. Bundan ötürü de CSU bu konuyu ciddi olarak ele alacaktır" dedi. 17 Aralık'ta yapılan zirveden kendi lehlerine sonuç çıktığını da söyleyen Söder, "Brüksel'deki zirveden Türkiye ile görüşmelerin otomatikman tam üyelik ile sonuçlanmaması gerektiği konusunda istediğimizi gerçekleştirdik. Görüşmeler sonrasında tam üyelik yerine başka statüler de gelebilir" dedi.

'Irkçı partilerle tehlikeli birlik' Söder'in Türkiye konusunu seçimlerde malzeme olarak kullanacaklarını açıklamasına ilk tepki Bavyera parlamentosunda grubu bulunun SPD ve Yeşiller'den geldi. SPD Eyalet Parlamento Grup Başkanı Franz Maget, Türkiye karşıtı bir kampanyanın yabancı düşmanlığını artıracağına dikkat çekerek, ırkçı partiler NPD ve DVU'nun da Türkiye'nin üyeliğine karşı imza kampanyası başlattığını hatırlattı. CSU'nun karşı propagandasını ırkçı partilerin çalışmasına destek anlamına gelebileceğini de söyleyen Magnet, "NPD ile tehlikeli bir benzerlik olur" dedi. Magnet, Türkiye'nin önüne yüksek üyelik barajı konulduğunu da hatırlatarak, bu durumda üyeliğin olmayabileceğini sözlerine ekledi. Yeşiller Partisi Sapp Dürr ise yaptığı açıklamada, CSU'nun Türkiye karşıtı kampanya planını "bayağı" olarak nitelendirerek, "CSU Başkanı bir düşman yaratarak oyunu artırmaya çalışıyor" dedi.