31 Aralık 2004 22:00

Ankara Barosu karıştı

Ankara Barosu Yönetim Kurulu'nun, baro kurul ve komisyon başkanlarını kendisinin belirlemesi üzerine Ankara Barosu karıştı.

Paylaş
Ankara Barosu, baro kurul ve komisyon başkanlarını, Yönetim Kurulu'nun belirlemesi nedeniyle karıştı. Daha önce kadın komisyonunda görev alan 26 avukat, komisyonlara üyelik başvurularını geri alacaklarını bildiren bir dilekçe yazdı. Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, uygulamanın bir yönetim tarzı olduğunu ve takım çalışmasının sağlanması için yapıldığını savundu. Ekim ayında göreve gelen yeni yönetimin aldığı karar üzerine, Kadın Hakları Kurulu eski üyesi 26 kadın avukat, Kadın Hakları Kurulu Başkanlığına bir avukatın tayin edildiği ve kurul üyelerinin de bu kişi tarafından tayin edileceğine ilişkin duyumlar aldıklarını, duyumların doğru olması durumunda üyelik başvurularını geri alacaklarını bildirdiler. Daha önce kurul başkanlarının seçimle belirlendiğini, gönüllü olarak çalışmak isteyen her avukatın üyeliğinin kabul edildiğini hatırlatan avukatlar, bunun yönergelerle hükme bağlandığını belirterek, uygulamada ısrar edilmesi halinde bu durumu avukatlar ve kamuoyu ile paylaşacakları uyarısında bulundular.

Dayatma olamaz' Verilen dilekçeyi ve dilekçeye cevabını adliye panolarına asan Baro Başkanı Vedat Ahsen Coşar, söz konusu kararı, "ekip/takım çalışması yapılmasını sağlamak, kurulları daha özgür ve özerk bir yapıya kavuşturmak" için aldıklarını öne sürdü. Kararın katılımcılık, özgürlükçülük ve demokratik yönetim savı ile çelişmediğini savunan Coşar, "Baronun hiçbir kurulu hiçbir kişiye ve arkadaş grubuna tahsisli ve kadrolu olmadığı gibi, geçmişte kurullarda görev yapan kişilerin hiçbirisi de kendisini vazgeçilmez görmemelidir" dedi. Kimsenin "kendisini yönetime dayatma hakkı" olmadığını ifade eden Coşar, yönetimin yetkisi doğrultusunda yönergeleri değiştirdiğini kaydetti. Coşar, yönetimin, kurullarda istediği kişilerle çalışma hakkına sahip olduğunu ileri sürdü. Kadın avukatlar, yazışmaların panolara asılması üzerine, bir yazı yazarak, Coşar'ın yazıda kullandığı üslubu ve duyuru panolarına asarak bildirme yöntemini eleştirdiler. Hiçbir maddi manevi çıkar gözetmeksizin, kariyer ve itibar beklentisi olmadan çalıştıklarını belirten avukatlar, baro başkanını, baro üyelerini bölmek, dışlamak ve ayrımcılık yapmakla suçladılar. Yönetimin bu anlayışının bir adım ötesinin "barodan istifaya davet" olduğunu vurgulayan avukatlar, kurullara başvurularını geri aldılar.

Uygulama antidemokratik Son seçimlerde Çağdaş Avukatlar grubunun başkan adayı olan Hüseyin Biçen de, uygulamanın antidemokratik olduğunu söyledi. Herkesin istifasının istendiğini dile getiren Biçen, "Onlar kendilerini demokratik sol olarak nitelendirdiler ama ben yeni sağ diyorum. Neoliberal bir politika uygulanıyor" eleştirisinde bulundu. Baroda bir şeylerin değişmesi gerektiğini ancak yerine ne konulacağının da bilinmesi gerektiğini ifade eden Biçen, yeni yönetimin mevcut işleyişi incelemek yerine atama yaptığını söyledi. Biçen, yıllardır adliyeye gelmeyen insanların "demokrat, eskiden solcuydu, bu işi yapar" mantığı ile önemli kurullara başkan olarak atandığını söyledi.

İktidar kavgası iddiası Ankara Barosu Başkanı Ahsen Coşar ise gazetemize yaptığı açıklamada, yeni katılımların önünü açmak için bu uygulamaya gittiklerini söyledi. Kurulların bir kısmının bugüne kadar birkaç kişinin etrafında döndüğünü, kadın hakları kurulunun da 2 yıldır hiçbir çalışma yapmadığını belirten Coşar, kurulların "iş yapma alanları" olmaktan çıkıp "iktidar kavgası" yapılan alanlar haline dönüştüğünü anlattı. Yazışmaların panolara asılması konusunda, "Onlar şikâyet edeceğiz dediler, biz de işlerini kolaylaştırdık. Ezberleri bozuldu, o yüzden rahatsızlık var" diyen Coşar, dilekçeyi veren avukatların kendisini eski baro başkanlarına şikâyet ettiğini vurgulayarak, "Baronun akil insanlarını bize karşı tahrik ediyorlar" iddiasında bulundu.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


İşçiler, Çankaya Belediyesi'ne dava açtı Çankaya Belediyesi, işçilere her yıl yapması gereken kömür yardımını ithal kömürün pahalı olduğu gerekçesiyle yapmayarak, ucuz olduğu için yerli linyit kömürü önerdi. Öneriyi kabul etmeyen işçiler Belediye Başkanlığı aleyhine Ankara İş Mahkemesi'nde dava açtı. Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, her yıl toplu iş sözleşmesi (TİS) gereği belediye işçilerine dağıtılması gereken 1 ton ithal kömür yardımını başkanlığa seçilişinin ilk yılında yapmadı. TİS'in, "Yakacak Yardımı" başlıklı 57. maddesinde, "İşveren tarafından işçilere her yıl ağustos ayında 1'er ton ithal kömür, yarımşar ton da odun verilir" hükümleri yer alsa da, Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Haydar Han, Genel-İş'e gönderdiği yazıda, "İthal kömürün dışa bağımlı olması ülke ekonomisi yönünden olumsuz etki yaratacağından, 2003 ve 2004 yıllarında verilmesi gereken 1'er ton ithal kömürün yerine, kalori yönünden eşit olan ve Ankara Valiliğince de yakılmasına müsaade edilen yerli linyit kömürünün ülke ekonomisine de katkı sağlayacağı düşüncesiyle, anılan yıllara ait kömür istihkakının linyit kömürü olarak verilmesi düşünülmektedir" dedi.

'Yasak kömür' Genel-İş Çankaya Temsilciliği, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı'na başvurdu. Genel-İş Çankaya Temsilciliği'ne verilen yanıtta, Büyükşehir Belediyesine bağlı metropol ilçelerde ısınma ve sanayi amaçlı kömür kullanımını düzenleyen 2004/7 sayılı Mahalli Çevre Kurulu Kararı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi ithal kömür dağıtım, satış ruhsatlandırma denetim yönetmeliği gereğince yerli kömürün satışının ve kullanımının yasaklandığı belirtildi. Sendika temsilciliği aldığı bu yanıtla birlikte, yaklaşık bin üye adına Ankara İş Mahkemesi'ne Çankaya Belediyesi hakkında dava açtı.

'Kömürlere el konulmuştu' Genel-İş Çankaya Temsilcisi Sami Gedik, "Linyit kömür kullanımı, çevreye zarar verdiği için yasaklanmıştır. Buna rağmen sırf belediyenin iş yaptığı şirketten kömür alınacağı için linyit kömür bize dağıtılmak isteniyor" dedi. Daha önceki yıllarda ithal kömür dağıtıldığını hatırlatan Gedik, Çankaya Belediyesi'nin belediyede kullanılmak üzere 150 ton yerli kömür aldığını ancak, Büyükşehir Belediyesi'nin çevreye zararlı olduğu için bu kömürlere el koyduğunu söyledi.

ÖNCEKİ HABER

Karanlık dönem aydınlanıyor

SONRAKİ HABER

60 bin çocuk sokakta

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...