29 Aralık 2004 22:00

Susan Sontag yaşama veda etti

O kendini, "sersemlemiş bir estetikçi, takıntılı bir ahlakçı ve ciddiyet bağnazı" olarak tanımlıyordu. Ancak sadece yaşam tarzını eleştirdiği Amerikan halkı değil, tüm dünya halkları bol ödüllü Susan Sontag'ı ABD'nin dış politikasına verdiği sert tepkilerle, bombaların altında sahnelediği oyunlarla, tiyatrodan fotoğrafa birçok alandaki yapıtları ve insan hakları konusunda verdiği mücadeleyle hatırlayacak.

Paylaş
Amerikalı Yazar Susan Sontag kan kanseri nedeniyle 71 yaşında hayata veda etti. Muhalif kimliği ile tanınan yazar, Amerikan edebiyatının son 50 yılına damgasını vuran isimlerden biri oldu. Amerikan dış politikasını topa tutmasıyla tanınan yazar, ABD'nin Vietnam işgali sürecinde Hanoi ziyaretinin ardından "Beyaz ırkın insanlık tarihinin kanseridir" diyerek işgali protesto etti. Sontag, 11 Eylül saldırılarının ardından 'hoşa gitmeyen' açıkmaları nedeniyle de eleştirilerin hedefi haline gelmişti. Yazar, saldırıların ardından "Saldırganlara dair cesaret konusunda söylenebilecek bir şey varsa o da ödlek olmadıkları" demişti. Sontag, 1960'lardan sonra da sahip çıktığı siyasi duruşuyla, yaşamı boyunca aktif bir insan hakları savunucusu ve savaş karşıtı olarak çalıştı. 1993'te bombaların yağdığı Saraybosna'da "Godot'yu Beklerken" oyununu sahnelemesi onun hayatının 'unutulmazları' arasındadır.

Romandan fotoğrafa Eleştirmen, sinemacı, tiyatro yönetmeni, öykü-roman yazarı ve insan hakları savunucusu Sontag, tiyatrodan fotoğrafa birçok alanda çeşitli ürünler verdi. Roland Barthes, Elias Cannetti gibi yazarların tanınmasına da o vesile olmuştu. New York'taki Sloan Kettering Hastanesi'nde önceki sabah öldüğü açıklanan Sontag'ın ölüm nedeni hakkında kesin bir bilgi verilmedi. Kendisini, "sersemlemiş bir estetikçi, takıntılı bir ahlakçı ve ciddiyet bağnazı" olarak tanımlayan Sontag, 1964'te toplumun belli bir kesiminin zevklerini tartıştığı "Notes on Camp" kitabıyla yeni bir yazar olarak büyük bir çıkış yapsa da, özellikle denemeleriyle tanındı. 17 kitabı bulunan Sontag 4 romana imza attı. In America (Amerika'da) adlı eseriyle de 2000 yılı Ulusal Kitap Ödülü'nü kazanan yazarın The Way We Live Now (Şimdiki Yaşam Biçimimiz) adlı kısa öyküsü ise 1987 yılında hazırlanan yüzyılın en iyi kısa öyküleri adlı antalojide yer aldı. Ancak Sontag'ın en çok deneme türünde başarılı olduğu belirtiliyor. Amerikalı Yazar Andrea Dworkin, "Kurmaca olmayan tarz onun en güçlü olduğu alandı ve insanların da okumak istediği şey kurmaca olmayan yazılar" diye konuştu. Sontag, "Fotoğraf Üzerine" kitabında da, fotoğrafın resim, yazın, mimari ve müzik gibi sanatlarla olan ilişkisini derinlemesine sorguladı. Fotoğraf Üzerine, 1978 yılında Ulusal Kitap Eleştirileri Birliği ödülünü aldı. Başkalarının acıları... Türkiye'de bu yıl yayınlanan "Başkalarının Acısına Bakmak" kitabında Sontag, Amerikan İç Savaşı, Birinci Dünya Savaşı ve Nazi ölüm kamplarından, Bosna, Sierra Leone, Ruanda, İsrail, Filistin ve 11 Eylül 2001 New York City trajedilerine uzanarak, savaş fotoğrafçılığının misyonu ve başkalarının acılarına karşı duyarlı olmak üzerine eleştirilerini dile getiriyor. Sontag, Alman Yayıncılar Birliği'nin Frankfurt Barış Ödülü'ne layık bulduğu bu kitabında, başkalarının acılarını sadece seyrederek, onlarla gerçekdışı bir bağ kurduğumuzu varsaydığımıza vurgu yapıyor ve şunları ekliyor: "Ne kadar çok acıma hissi duyarsak, acılara yol açan gelişmelerde bir suçumuz olmadığı hissine kapılmamız da o kadar kolaylaşır."

ÖNCEKİ HABER

Hüstaş'ta işçi kıyımı

SONRAKİ HABER

Ölü sayısı 120 bine yakın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...