17 Aralık 2004 22:00
Bir daha gelme!
Real mağazalarında sendikalaşan işçilerin yaşadıkları, sendikal hakların durumunu gözler önüne seriyor. Baskılara dayanamayarak ayrılan işçiler var.
"İşten atıldıktan bir iki hafta sonra işe iade davası açtım. Mağazaya gittiğimde beni takip etmeye başladılar. Alış veriş için gitmiş olsam bile güvenlik elemanları beni takip etti. Konuştuğum arkadaşlar sorguya çekildi. Onlara sendikayla ilgili bir şeyler söyleyip söylemediğimi sordular. Sonra güvenlik amiri bana 'Arkadaşlarının da akıbetinin senin gibi olmasını istemiyorsan buraya bir daha gelme' dedi." Real mağazalarının Kartal şubesinde 4 yıldır çalışan Özlem Yüce'nin anlattıkları, patronların sendikal haklara tahammülsüzlüğünün boyutunu gösteriyor. Metro Grossmarket bünyesinde kurulan Real mağazalarında çalışan işçiler, Tez Koop-İş Sendikası'na üye olduktan sonra yoğun baskı görmeye başladılar. Baskılar nedeniyle şimdiye kadar İstanbul Kartal'da 3, Ankara'da 2 işçi işten ayrıldı. Ayrıca İstanbul'da 4, Ankara'da 2 işçi işten atıldı.
Haklar budandı İşe başladığında çalışma koşullarının daha iyi olduğunu, eğitim, yakacak, evlilik yardımları gibi sosyal hakları bulunduğunu söyleyen Özlem Yüce, 2 yıl sona bunların kaldırıldığını belirtti. Bununla yetinilmeyerek zorunlu fazla mesai, izin günlerinde işe çağırma, yıllık izinden çağırma, öğle tatilinin kaldırılması, part-time çalışanların sigorta primlerinin 20 gün üzerinden ödenmesi gibi uygulamalar hayata geçirilmiş. Çalışma koşullarının düzeltilmesi ve haklarını geri alabilmek için Tez Koop-İş Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube'ye üye olduklarını söyleyen Yüce, bu sebeple, 15 Eylül'de işten atılmış. Ancak tazminat ödememek için kendisine "Yanlış yerde satış yaptın" gerekçesi ileri sürülmüş.
'Yanlış yaptım' Real'de 4.5 yıldır çalışan Sinan Ayhan da ücretlere yıllık yüzde 3 zam yapılması üzerine sendikaya üye olmuş. Sendikalaşmanın duyulması üzerine şeflerin işçileri sorgulamaya başladığını anlatan Ayhan, "Bizden daha çok iş istemeye başladılar. Her zaman yaptığımız işi beğenmediklerini ileri sürerek tutanak tutmaya başladılar" dedi. Baskılara dayanamayınca tazminatını alarak işten ayrılan Sinan Ayhan, "Önce kabul edilmedi. Daha sonra müdürle konuştular. Sendikal çalışma içinde olduğum için bir saat için bütün evraklarımı hazırlayıp işten attılar" diye anlattı. Ayhan, şimdi, arkadaşlarını yalnız bıraktığı için yanlış yaptığını düşünüyor. Real'de şef yardımcısı olarak çalışan Hüseyin Çiftçi de baskılara dayanamayarak işten ayrılanlardan. Her gün bir saat içeri çağrılarak kendisine istifa etmesi yönünde baskı yapıldığını söyleyen Çiftçi, "Sendikadan istifa etseydim takım şefi yapacaklardı" diyor.
Başarılı ama sendika üyesi Haziran ayında eski hükümlü kontenjanından işe başlayan Selahattin Yiğit'e 6 aylık sözleşme imzalatılmış. Kuru Gıda'da çalışırken başarılı bulunduğu için beyaz eşya bölmüne almışlar. Sendikaya üye olunca sözleşmesinin yenilenmediğini ve işten atıldığını belirten Yiğit, yine eski hükümlü olan bir arkadaşının da sendikaya üye olunca işten atıldığını, istifa edince yeniden işe alındığını anlattı.
Haklar budandı İşe başladığında çalışma koşullarının daha iyi olduğunu, eğitim, yakacak, evlilik yardımları gibi sosyal hakları bulunduğunu söyleyen Özlem Yüce, 2 yıl sona bunların kaldırıldığını belirtti. Bununla yetinilmeyerek zorunlu fazla mesai, izin günlerinde işe çağırma, yıllık izinden çağırma, öğle tatilinin kaldırılması, part-time çalışanların sigorta primlerinin 20 gün üzerinden ödenmesi gibi uygulamalar hayata geçirilmiş. Çalışma koşullarının düzeltilmesi ve haklarını geri alabilmek için Tez Koop-İş Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube'ye üye olduklarını söyleyen Yüce, bu sebeple, 15 Eylül'de işten atılmış. Ancak tazminat ödememek için kendisine "Yanlış yerde satış yaptın" gerekçesi ileri sürülmüş.
'Yanlış yaptım' Real'de 4.5 yıldır çalışan Sinan Ayhan da ücretlere yıllık yüzde 3 zam yapılması üzerine sendikaya üye olmuş. Sendikalaşmanın duyulması üzerine şeflerin işçileri sorgulamaya başladığını anlatan Ayhan, "Bizden daha çok iş istemeye başladılar. Her zaman yaptığımız işi beğenmediklerini ileri sürerek tutanak tutmaya başladılar" dedi. Baskılara dayanamayınca tazminatını alarak işten ayrılan Sinan Ayhan, "Önce kabul edilmedi. Daha sonra müdürle konuştular. Sendikal çalışma içinde olduğum için bir saat için bütün evraklarımı hazırlayıp işten attılar" diye anlattı. Ayhan, şimdi, arkadaşlarını yalnız bıraktığı için yanlış yaptığını düşünüyor. Real'de şef yardımcısı olarak çalışan Hüseyin Çiftçi de baskılara dayanamayarak işten ayrılanlardan. Her gün bir saat içeri çağrılarak kendisine istifa etmesi yönünde baskı yapıldığını söyleyen Çiftçi, "Sendikadan istifa etseydim takım şefi yapacaklardı" diyor.
Başarılı ama sendika üyesi Haziran ayında eski hükümlü kontenjanından işe başlayan Selahattin Yiğit'e 6 aylık sözleşme imzalatılmış. Kuru Gıda'da çalışırken başarılı bulunduğu için beyaz eşya bölmüne almışlar. Sendikaya üye olunca sözleşmesinin yenilenmediğini ve işten atıldığını belirten Yiğit, yine eski hükümlü olan bir arkadaşının da sendikaya üye olunca işten atıldığını, istifa edince yeniden işe alındığını anlattı.
YAZARLAR
Pınar Öğünç
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
T. Gül Köksal
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Ayşen Şahin
Mahsus selamlar
İzzettin Önder
Servet vergisi
Şenay Aydemir
Atış Serbest!
Adnan Özyalçıner
Geride kalan
İsmail Gökhan Bayram
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Evrensel Bilgin
Gordion Düğümü
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
