Disketten sonra liste skandalı

15 Eylül 2004'te Özgür Halk dergisine yapılan baskının ardından bilgisayara kayıtlı bulunduğu iddia edilen bir liste nedeniyle aralarında, sanatçı, avukat ve yazarlardan oluşan 32 kişinin KONGRA-GEL'in Türkiye Koordinasyonu içerisinde faaliyet gösterdikleri iddiasıyla firari sanık statüsünde bulunduğu kaydediliyor. Listede yer alanlardan bazıları ev ve kurum baskınları veya kimlik kontrolleri ile gözaltına alınarak, tutuklanıyor. 1 Nisan'da TAYAD, İdil Kültür Merkezi, Temel Haklar ve Özgürlükler gibi kurumlara yapılan ve "disket" olayı adı verilen operasyonların yankıları sürerken, bir dizi operasyon da 15 Eylül'de Özgür Halk dergisinin merkezine yapılan baskın ile gündeme yerleşti. Gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklanan derginin eski Yazıişleri Müdürü Barış Güllü hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından 21 Eylül'de açılan davanın iddianamesinde de bilgisayarlarda, çeşitli klasörler içerisinde bazı fotoğraf ve "örgütsel faaliyetlere" ilişkin belgelerin bulunduğu iddia edildi. Güllü hakkında, "yasadışı örgüt üyeliği" suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılması talep edildi. İddianamede, ayrıca emanette kayıtlı bulunan dergi araç gereçlerinin müsaderesine karar verilmesi istendi. Barış Güllü, 23 Aralık günü İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak. Güllü'nün avukatı İnan Akmeşe, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu tutuklamaya itiraz dilekçesinde, müvekkilinin gözaltında, savcılık ve sorgu aşamasında hakkındaki tüm suçlamaları reddettiğini kaydederek Güllü'nün haber kaynaklarını açıklamaya zorlanmasıyla Basın Kanunu'nun 12. maddesinin ihlal edildiğini söyledi. Güllü'nün gözaltına alınmasının ikinci gününde savcılık ile yaptığı görüşmeye dikkat çeken Av. Akmeşe, "Savcı, 'Sen bilgisayarda liste olduğunu biliyor musun? İstanbul Emniyeti ayağa kalktı' dedi. Yani herkes listeye takmıştı aslında." dedi. Bilgisayarda bulunduğu iddia edilen listeye yönelik başlatılan operasyonlar, Ortadoğu'daki gelişmeleri takip etmek için 27 Ekim'de Irak'a geçmek isteyen muhabirimiz Reşat Ok'un da Habur Kapısı'nda gözaltına alınıp tutuklanmasıyla devam etti.Ülkede Özgür Gündem gazetesi yazarlarından Suna Parlak da, 4 Aralık günü evine yapılan baskın sonucu gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü. Parlak'ın evinde bulunan bilgisayarın kasasına polis tarafından el konuldu. 4 gün gözaltında kalan Parlak, savcılıkça ifadesinin alınmasının ardından çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Parlak'ın bırakılmasına itiraz ederek tekrar tutuklanmasını talep etti. Aynı tarihte Taksim'deki Gökkuşağı Kadın Derneği Üyesi Helen Buket Adlı dernek binasına yapılan polis baskının ardından gözaltına alındı. Adlı, emniyet sorgularının ardından İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Adlı, çıkarıldığı mahkemece bırakıldı.

300 kişilik liste İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün hazırlık soruşturmasında, Özgür Halk dergisi bilgisayarlarında "Üç yüz kişilik" adıyla elde edildiği iddia edilen belgelerde, KONGRA-GEL Başkanı Zübeyir Aydar ile Yürütme Konseyi üyeleri de firari sanık olarak gösteriliyor. Listede şu başlıklar ve dağılımlar yer alıyor: KONGRA-GEL Başkanlık ve Yürütme Kurulu'na ilişkin listede 36, Disiplin Kurulu'nda 9, Merkez Delegeler 39, Yurtdışı Delegeleri 33, Irak Koordinasyonu 52, Türkiye Koordinasyonu 32, Suriye Koordinasyonu 21, İran Koordinasyonu 27, PJA Koordinasyonu 15, Halk Savunma Komitesi 36 kişi. Türkiye'de, sivil toplum kuruluşu, siyasi parti, basın yayın çalışanı ile bazı Kürt sanatçı ve aydın çevresinden oluşan toplam 32 kişi, KONGRA-GEL'in Türkiye Koordinasyonu içerisinde faaliyet gösterdikleri iddiası ile firari sanık statüsünde bulunuyor.

'93-94'lerdeki gibi DİHA avukatı Özcan Kılıç, 1993-94 yıllarında kimler tarafından hazırlandığı açıklanmayan bir listenin ortaya çıktığını ve sonrasında listede yer alan çok sayıda kişinin faili bilinmeyecek şekilde öldürüldüğünü ya da tutuklandığını ifade ederek, "Benzeri bir durum son günlerde yaşanıyor. Emniyet tarafından bir dergi bürosuna yapılan baskın sırasında, bürodaki bilgisayardan elde edildiği söylenen bir 'liste' öne sürülerek yeni bir saldırı konsepti hayata geçiriliyor. Demokratik ve yasal alanlarda çalışmalar yapan insanlar hakkında şaibeli bir hava yaratılarak psikolojik ve hukuksal olarak sindirme politikası uygulanıyor" dedi.