15 Aralık 2004 22:00
Erdoğan her şarta razı
Türkiye'ye tarih verilmesi kesinleşti. Ancak hükümetin bir zafer olarak ilan etmeye hazırlandığı müzakere tarihi, AB'nin yeni isteklerini engellemeyecek.
Avrupa Birliği'nin (AB) yarın yapılacak zirvede Türkiye'ye bir müzakere tarihi vermesi kesinleşti. Ancak müzakere tarihinin Türkiye'nin istediği gibi 2005'in ilk yarısı değil, sonunda olması ihtimali kuvvetli. Ayrıca, tarih alınmasından sonra Türkiye'nin önüne bir dizi yeni şart konulacak. İşi tarih almaya kilitleyen hükümet de buna razı görünüyor. 45 yıllık AB sürecinin kilitlendiği "tarih" nihayet geldi. Yarın yapılacak zirvede alınacak "müzakere tarihi" hükümet tarafından adeta bir demokrasi miladına dönüştürüldü. Ancak tarihin alınması, Türkiye'nin önüne müzakere sürecinde yeni şartların konulmasını engellemeyecek. Başta Kıbrıs olmak üzere bir dizi konuda Türkiye'nin adım atması isteniyor.
Yeni şartlar Dün bir açıklama yapan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Durao Barroso, Türkiye ile üyelik görüşmelerinin başlatılmasına 'Evet' denileceğini söyledi. Üyelik sürecinin başarısızlığa uğraması halinde ayrıcalıklı ortaklık seçeneğine karşı olduğunu belirten Barroso, "Eğer üyelik için bir başka kategori olduğu söylenirse, Türklere karşı adil davranılmamış olur. Bu gerçekten Türkiye'nin üye olmak isteyen diğer ülkelere göre kendisine ayrımcılık uygulandığı hissine neden olur" diye konuştu. Barroso, Fransa'nın üyelikten önce Türkiye'den tanımasını istediği Ermeni tasarısıyla ilgili olarak da, Türkiye'yi demokratik sözleri konusunda işaret vermeye davet etti. Barroso, bu arada bu konunun "popülist sömürüsüyle" ilgili uyarıda bulunarak, bunların derin yaralar ve çok zor sorunlar olduğunu belirtti.
Erdoğan şartları kabul edecek Aynı şekilde Kıbrıs konusunda da adımlar beklediklerini ifade etti Barroso. Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ı en kısa sürede tanıması gerektiğini tekrarlayan Barroso, Türkiye'nin AB'ye tam üye olabilmesi için Güney Kıbrıs'ı tanımasını, ancak bunun müzakerelere başlamak için ön şart olmadığını vurguladı. "Umarım Türkiye Kıbrıs'ı en kısa sürede tanır" diyen Barroso, Türkiye'nin AB üyeliğinin Avrupa ve dünya barışına son derece büyük bir katkıda bulunacağını vurguladı. Daha önce "kırmızı çizgilerimize giren konularda kesinlikle taviz vermeyiz" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise müzakere tarihi alındığı takdirde bu konularda bazı adımlar atabileceklerini belirtti. Böylece hükümet, tarihe karşılık her şarta razı olduğunun sinyalini verdi.
Yeni şartlar Dün bir açıklama yapan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Durao Barroso, Türkiye ile üyelik görüşmelerinin başlatılmasına 'Evet' denileceğini söyledi. Üyelik sürecinin başarısızlığa uğraması halinde ayrıcalıklı ortaklık seçeneğine karşı olduğunu belirten Barroso, "Eğer üyelik için bir başka kategori olduğu söylenirse, Türklere karşı adil davranılmamış olur. Bu gerçekten Türkiye'nin üye olmak isteyen diğer ülkelere göre kendisine ayrımcılık uygulandığı hissine neden olur" diye konuştu. Barroso, Fransa'nın üyelikten önce Türkiye'den tanımasını istediği Ermeni tasarısıyla ilgili olarak da, Türkiye'yi demokratik sözleri konusunda işaret vermeye davet etti. Barroso, bu arada bu konunun "popülist sömürüsüyle" ilgili uyarıda bulunarak, bunların derin yaralar ve çok zor sorunlar olduğunu belirtti.
Erdoğan şartları kabul edecek Aynı şekilde Kıbrıs konusunda da adımlar beklediklerini ifade etti Barroso. Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ı en kısa sürede tanıması gerektiğini tekrarlayan Barroso, Türkiye'nin AB'ye tam üye olabilmesi için Güney Kıbrıs'ı tanımasını, ancak bunun müzakerelere başlamak için ön şart olmadığını vurguladı. "Umarım Türkiye Kıbrıs'ı en kısa sürede tanır" diyen Barroso, Türkiye'nin AB üyeliğinin Avrupa ve dünya barışına son derece büyük bir katkıda bulunacağını vurguladı. Daha önce "kırmızı çizgilerimize giren konularda kesinlikle taviz vermeyiz" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise müzakere tarihi alındığı takdirde bu konularda bazı adımlar atabileceklerini belirtti. Böylece hükümet, tarihe karşılık her şarta razı olduğunun sinyalini verdi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
