09 Aralık 2004 22:00

Eylem Erdem'i kim öldürdü?

Beyin kanaması geçiren Eylem Erdem'in tomografisi ailesinin üzerinde para olmadığı için saatler sonra çekildi.

Paylaş
Sağlık hizmetlerini piyasaya açan zihniyet, 4 ve 6 yaşında iki çocuk annesi Eylem Erdem'i henüz 28 yaşında ölüme gönderdi. Parası olmadığı için kaldırıldığı Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Eylem'e 5 saat boyunca müdahalede bulunulmadığını belirten aile, hastane yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanırken, bir de insanlık dersi verdi. Erdem ailesi, Eylem'in organlarını bağışladı. Bir sağlık skandalına yol açan olay, Erdem ailesinin anlatımlarına göre şöyle gerçekleşti: "Eylem Erdem, pazartesi sabahı çocuğunu okula bıraktıktan sonra alışveriş yapmak üzere pazara uğrar. Bir anda yere yığılan Erdem, pazarcılar ve çevredekiler tarafından hastaneye kaldırılır. Sabah saat 11.00 sularında hastaneye getirilen Erdem'in ailesine de haber verilir. Hemen hastaneye gelen baba Ahmet Eker, gördüğü manzara karşısında şok geçiririr. Kızı acilde olmasına karşın yanında sadece eşi Ercan Erdem vardır ve durumun aciliyetine karşın Eylem'e serum takılması ve ağrı kesici yapılması dışında herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır. Ercan Erdem'e bu durumun nedenini soran baba Ahmet Eker'in aldığı yanıt, daha da vahimdir; 'Para olmadığı için bakmıyorlar!' Hemen doktorların yanına koşan Ahmet Eker, durumu anlatır ve kızına acilen bakılmasını ister. Ahmet Eker'in çırpınışları sonrasında bir doktor, zaman yitirilmeden beyin filmi çekilmesini ister ve talep edilen filmle ilgili kağıtları aileye verir. Ancak, Eker'in eline tutuşturulan kağıdın üzerinde büyük harflerle 77 milyon lira ödenmesi gerektiği yazmaktadır. Bu gelişmenin ardından aile Eylem'i bir sedyeye yatırarak, tomografi çekilen bölüme götürür. Hastane görevlileri, 77 milyon lirayı getirmeden tomografiyi çekmeyeceklerini söylerler. Ahmet Eker, dışarıdan para bulup getirine kadar ölüm kalım mücadelesi veren kızının beyin tomografisini çektirmeye başaramaz. Çaresiz bir şekilde para bulmak için hastaneden ayrılan Eker, tekrar hastaneye döndüğünde saat 15.00'i bulmuştur, yani Eylem'in acile kaldırılışının üzerinden 4 saat geçmiştir. Eylem'in ameliyata alınması da saat 16.00'yı bulunca, beyin kanaması geçiren bir hastaya müdahale edilmesinin üzerinden 5 saat geçmiştir. Üstelik, yoğun bakımda yer olmadığı gerekçesiyle aileden ameliyatın ardından başka bir hastane bulması talep edilir. Aile de çaresiz bir şekilde, ameliyattan yeni çıkan Eylem'i 8 kilometre ötedeki özel bir hastaneye nakleder. Ancak bu nakil de öyle kolay olmaz. Hastane yetkilileri, sevk işlemleri için 1.5 milyar lira para talep eder. Zar zor sevki yaptıran aileye bu kez de, talep edilen para yatırılmadığı için bilgi evrakları ve filmler verilmez. Eylem bu şartlar altında özel bir hastaneye sevk edilir. Özel hastanedeki doktorlar, ilgili filmler ve ameliyatla ilgili bilgi notları olmadan bir şey yapamayacaklarını aktarırlar. Sonuçta, 1.5 milyar lirayı yatıramadıkları için evrakları alamayan aile yaşlı gözlerle, Eylem'in hayata veda etmesini izler..."

Tarihler tahrip edildi Ailenin dikkat çektiği bir diğer nokta ise, Eylem'in hastaneye yatış tarihiyle ilgili evraklarda tahrifat yapılması. Ailenin anlatımlarına göre, Eylem Erdem 6 Aralık Pazartesi günü hastaneye getirilmesine karşın evraklarda yatış tarihi 7 Aralık olarak gözüküyor. Yani, Eylem'in yaşama gözlerini yumduğu saatler... Hasta yakınlarından Sefer Örs ise, ameliyatın ardından Kartal Eğitim Hastanesi'nde "yer yok" denilmesinin nedenini, hastane yetkililerinin Eylem'in ölümündeki sorumluluklarını üzerlerinden atma girişimine bağlıyor. Bakanlık ne diyecek? Şimdi Sağlık Bakanlığı'nın, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Hastane kapılarında kimse rehin kalmayacak. Hastayı rehin alanı ben de rehin alırım" açıklamaları ışığında; beyin kanaması geçiren bir kadına 5 saat sonra müdahale edilmesi ve ameliyat raporları ile tomografinin para yatırılmadan verilmemesi karşısında ne gibi bir tutum alacağı merakla bekleniyor.




Epikriz raporu verilmedi Özel bir şirkette sağlık memuru olarak çalışan aile dostu Serkan Aydın ise, Eylem Erdem'in nakli sırasında ailenin ve Özel İsviçre Hastanesi'nin tüm ısrarlarına karşın epikriz raporunun verilmediğinin altını çizerek, "Epikriz raporunda hastaya hangi ilaçlar verildi, ne tür işlemler yapıldığı yazılıdır. Eylem, İsviçre Hastanesi'ne sevkedilirken bu rapor verilmedi. Dolayısıyla İsviçre Hastanesi'ndeki doktorlar ne tür işlemler yapıldığını bilmedikleri için hastaya müdahalede bulunamamışlar" diye konuştu. Eylem Erdem'in epikriz raporunun ancak, organlarının bağışlandığının açıklanması ve medyanın konuyla ilgilenmesinin ardından verildiğini anlatan Aydın, hastanın yatışıyla ilgili düzenlenen evrakların da düzmece olduğunu öne sürdü. Beyin ameliyatı geçiren bir hastanın en az 2 saat müşahade altında tutulması gerektiğini kaydeden Aydın, "Eylem ameliyatın hemen ardından nakledildiği için bir ara yolda kalbi durmuş" dedi. Eylem Erdem'in cenazesi, Kartal Cemevi'nde kılınan cenaze namazının ardından Büyükbakkalköy Mezarlığı'na defnedildi.




İL SAĞLIK MÜDÜRÜ SORULARI GEÇİŞTİRDİ Eylem Erdem'in ölümüyle ilgili yazılı bir açıklama yapan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Erman Tuncer, Erdem'e konulan teşhisi uzun uzun anlatırken, ailenin iddialarına cevap vermekten özenle kaçındı. Hastanede tutulan raporlar ve Başhekim'den alınan bilgiler doğrultusunda hazırlanan açıklamada, paraları olmadığı gerekçesiyle beyin tomografisi bile 4 saat sonra çekilen hastaya "acil" müdahalede bulunulduğu ve "acilen" ameliyata alındığı öne sürüldü. Açıklamada, "Operasyon sürerken çevrede yoğun bakım ünitesi araştırılmış ve hatta operasyon sonrası yoğun bakım ünitesi olan bir hastaneye solunum desteği sağlanarak entübe halde ambulans ile sevk edilmiştir" iddiasında bulunulmasına karşın, hastanın sevk edildiği hastanede gerekli olacak olan tomografi ve epikriz raporunun talep edilen 1.5 milyar lira ödenemediği için nakil sırasında hasta yakınlarına verilmemesinden de hiç bahsedilmedi. İl Sağlık Müdürü Tuncer, epikriz raporunda hastanın yatış tarihi, tetkik tarihi ve tedavi tarihi olarak neden "07-12-2004" yazıldığı konusuna da açıklık getirmedi. Görüştüğümüz hastane yetkilileri ise, ailenin iddiaları karşısında suskun kalmayı yeğleyerek, gerekli açıklamaların İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılacağını söylemekle yetindiler.




Organlarını bağışladılar Beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından genç kadının organları ailesi tarafından bağışlandı. Erdem'in böbrekleri, nakil amacıyla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gönderildi. Genç kadının kalp kapakçıkları, karaciğeri ve kornealarının kimlere nakledileceği ise henüz belirlenmedi. Ancak baba Ahmet Eker, organların nakil bekleyen yoksul hastalara yapılmasını istiyor.

ÖNCEKİ HABER

Solmaz Gıda Irak'ta faaliyetini durdurdu

SONRAKİ HABER

Sabıkalı karakolun icraatları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...