07 Aralık 2004 22:00
Kışkırtmaların acı sonucu
Almanya'da bir süredir devam eden 'göçmenlerin topluma uyum sağlamadığı' yönündeki propaganda, acı sonuçlarını veriyor.
Almanya'da haftalardır siyasetçiler ve medyanın körüklediği göçmenlere karşı düşmanlık, acı sonucunu verdi. Münih'te, bir çete, üç Türkiye kökenli genç kadına saldırdı. Pazar akşamı Münih'in Hasenbergl semtinde şeytan ve iskelet maskeleri takan 7-8 kişilik bir grubun, sinemadan eve dönmekte olan 21 yaşındaki Sibel Yılmaz, 13 yaşındaki kız kardeşi Sultan ve 17 yaşındaki kuzeni Sevcan'a saldırdığı öğrenildi. Altı aylık hamile olan Sibel Yılmaz, aldığı darbeler sonucunda bebeğini kaybetti. Maskeli çetecilerin beyzbol sopaları ve zincirlerle kadınlara saldırdığı polis tarafından tespit edildi.
'Hamile olduğumu söyledim ama...' Sibel Yılmaz kaldırıldığı hastanede gazetecilere yaptığı açıklamada, saldırgan grubun bağırarak kendilerine doğru geldiğini, saldıracaklarını anladıklarında kaçmaya başladıklarını söyleyerek, "Bize yetişince ellerindeki beyzbol sopalarıyla ve zincirlerle saldırmaya başladılar. Bana vurunca hamile olduğumu söyledim, bu sefer de karnıma vurmaya başladılar" diyerek saldırıyı anlattı. Sultan ve Sevcan ise olayda hafif yaralandı.
Saldırgan 'Krampus' grubu Münih Emniyet Müdürlüğü, saldırganların yakalanması için geniş bir ekip kurdu. Ekibin Sorumlusu Josef Wilfling, kadınların saat 20.10'da saldırıya uğradığını söyleyerek, saldırganların Krampus adlı "geleneksel bir grup" olduğunu söyledi. Grubun, Noel öncesi sokaklarda maske ve sopalarla dolaşıp çocukları 'uslu durmaları için' korkutmayı amaçladığı belirtildi. Polis yetkilileri, Türkiye kökenli kadınlara yönelik yapılan saldırının biçimi ve şiddetinin bu gelenekle ilgili olmadığını da ifade ederek, saldırganların neonaziler olabileceğini ima etti. Münih Savcısı Florian Gliwitzky olay sırasında 20 kadar gencin aynı maskeleri takarak otobüs durağında beklediğini, bunların 7-8'nin kadınlara saldırdığını belirterek, soruşturma kapsamına olay yerindeki bütün gençleri aldıklarını vurguladı. Saldırıdan sonra olay yerine giden polis, şeytan maskeleri, beyzbol sopaları, süpürge sapları ve bantlar buldu.
'Hamile olduğumu söyledim ama...' Sibel Yılmaz kaldırıldığı hastanede gazetecilere yaptığı açıklamada, saldırgan grubun bağırarak kendilerine doğru geldiğini, saldıracaklarını anladıklarında kaçmaya başladıklarını söyleyerek, "Bize yetişince ellerindeki beyzbol sopalarıyla ve zincirlerle saldırmaya başladılar. Bana vurunca hamile olduğumu söyledim, bu sefer de karnıma vurmaya başladılar" diyerek saldırıyı anlattı. Sultan ve Sevcan ise olayda hafif yaralandı.
Saldırgan 'Krampus' grubu Münih Emniyet Müdürlüğü, saldırganların yakalanması için geniş bir ekip kurdu. Ekibin Sorumlusu Josef Wilfling, kadınların saat 20.10'da saldırıya uğradığını söyleyerek, saldırganların Krampus adlı "geleneksel bir grup" olduğunu söyledi. Grubun, Noel öncesi sokaklarda maske ve sopalarla dolaşıp çocukları 'uslu durmaları için' korkutmayı amaçladığı belirtildi. Polis yetkilileri, Türkiye kökenli kadınlara yönelik yapılan saldırının biçimi ve şiddetinin bu gelenekle ilgili olmadığını da ifade ederek, saldırganların neonaziler olabileceğini ima etti. Münih Savcısı Florian Gliwitzky olay sırasında 20 kadar gencin aynı maskeleri takarak otobüs durağında beklediğini, bunların 7-8'nin kadınlara saldırdığını belirterek, soruşturma kapsamına olay yerindeki bütün gençleri aldıklarını vurguladı. Saldırıdan sonra olay yerine giden polis, şeytan maskeleri, beyzbol sopaları, süpürge sapları ve bantlar buldu.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
