24 Kasım 2004 22:00

Konuşan Güler mi Ersümer mi?

Cumhur Ersümer ile Hilmi Güler'in sözleri ve icraatları benziyor. Ancak Ersümer Yüce Divan'da yargılanıyor, Güler ise Bakan.

Paylaş

Enerji Bakanı Hilmi Güler'in icraatları ve sözleri Cumhur Ersümer'in politikalarına benziyor. Ancak aralarında bir fark var; özelleştirmeyi savunan, "elektriksiz kalacağız" yaygarası koparan, döneminde en büyük enerji vurgunlarının yapıldığı eski Bakan Ersümer Yüce Divan'da yargılanıyor, Hilmi Güler ise enerji politikalarında son sözün söylendiği bakanlık koltuğunda oturuyor. Bu aralar Bakan Güler'in ağzından nükleer santral kurma planları düşmüyor. Eski Bakan Ersümer de nükleer santral kurmak istemiş, bunun için Meclis'ten çıkardığı onayla ihale açıp Akkuyu'da santral yapılacağını ilan etmişti. Büyük tepkilerin oluşması üzerine Ersümer döneminde rafa kaldırılan nükleer santraller fikrini şimdi Güler yine önümüze koydu. Ersümer ile Güler'in bir başka ortaklaştığı nokta "enerji sıkıntısı" çekileceği. Ersümer döneminde bu durum sözde kalmamış uzmanların o dönemler bilerek yapıldığı ifade ettiği kesintilerle yeni anlaşmalar yapılmıştı. Halkın cebinden daha çok paranın çıktığı ve çıkan paranın kimin cebine girdiği bilinmediği dönemlerde Ersümer'in çizdiği tablo şöyleydi; "Türkiye, bir enerji krizinin eşiğinde. 2000 sonunda bile mevcut enerji kaynakları yetersiz hale gelecek. Devletin bu alana ayıracağı parası da yok. Öyleyse; yerli, yabancı demeden enerjiye özel sermaye girmeli. Bu da yetmez, devlet elindeki enerji üretim ve dağıtım şebekelerini de özel sektöre devretmeli". Bu anlayışın devamı olarak, bir yandan mevcut santraller özel şirketlere devredilmiş, şirketlere elektrik santrali ihalesi verilmişti. Bakan Güler'in son açıklamalarında dikkat çektiği nokta "2010 yılında enerji darboğazıyla karşı karşıya kalacağız" fikri. Güler de Ersümer gibi devletin elindeki üretim ve dağıtım tesislerinin özelleştirilmesini savunuyor ve özelleştirme için yasal süreç tamamlandı. 2005 yılında dağıtım tesislerinin özelleştirilmesi için ihaleler başlayacak. Bunu 2006'da üretim tesislerinin özelleştirilmesi izleyecek. Tüm konuşmalarında özel şirketleri enerji sektörüne davet eden Güler, özelleştirmenin hiçbir gecikmeye mahal vermeden, hiçbir taviz vermeden süreceğini ilan ediyor.

Yap-İşlet-Devam Et Ersümer enerji sektörüne "Yap-İşlet-Devret" sözleşmelerini getirmişti. Özel şirketler için çok kârlı olan anlaşmalarla halk yıllarca pahalı elektrik tüketti ve tüketmeye devam ediyor. Güler ise önceki gün katıldığı Enerji Arenası'nda bu sözleşmelerin Yap-İşlet-Devret'den Yap-İşlet-Devam Et şekline dönüştürülmesini önerdi. Böylelikle hem daha önce yapılmış kârlı anlaşmalar sonsuza kadar devam edebilecek hem de yenilerinin devamlılığı garantiye alınmış olacak. Ersümer o zamanlar "plansız ve ölçüsüz" olarak değerlendirilen doğalgaz ve boru hatları anlaşmalarına da imza atmıştı. Bu yüzden doğalgaz fazlası yaşanmıştı. Yapılan anlaşmalar doğalgazı "kullanmasanda parasını ödersin" anlamına gelen al ya da öde olarak imzalandığı için doğalgazla pahalı elektrik üreten santraller çalıştırılmıştı. Güler döneminde de geçtiğimiz yıl pahalı elektrik üreten santrallerin çalışması için barajlardan su bırakıldı, termik santraller ya çalıştırılmadı ya da yarım kapasiteyle çalıştırıldı. Termik santrallerin yarım kapasite çalıştırılması ve kapatılması nedeniyle aylık zarar 81 trilyon liraya, barajlardan su bırakılmasıyla da günlük zarar 6 trilyon liraya ulaşmıştı. Ersümer, satan taraf için kârlı doğalgaz anlaşmalarına imza attı. Güler ise şimdi doğalgaz alım kontratlarını özel şirketlere devretmeye hazırlanıyor. En iyimser tahminle doğalgaz fiyatlarını yüzde 5 oranında zamlandıracağı belirtilen devir işlemleri için ihale açıldı.

ÖNCEKİ HABER

Nikaragua'da sağlık grevi

SONRAKİ HABER

Bürokratları bakanın izinde