22 Kasım 2004 22:00

Yabancılaşmaya karşı çizgiler

Karikatürist Avni Odabaşı çizgileriyle, insanlara yabancılaşmaya karşı sorunlarına sahip çıkmasını öneriyor. Yaşadığı topraklarda ve dünyada kendisini rahatsız eden her şey karikatürlerine konu oluyor.

Paylaş
Sayın Avni Odabaşı, karikatüre nasıl bakıyorsunuz? Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Nerede bir sorun varsa orada karikatür vardır. Karikatürist, çelişkiler sonucu ortaya çıkan sorunlara el atar ve bu sorunları kendi yöntemlerini kullanarak sorgular. Olayları, kişileri, kurumları hicvederek sorunun gerçek nedenlerini irdeler. İnsanlığın daha güzel bir dünyada, daha iyi koşullarda yaşamasını amaçlayan bir dünya görüşüyle bakar ve sorunları bu bakış açısıyla eleştirir. Karikatür, çizgiyle mizah yapma sanatıdır. Yani mizahın çizgiyle en yalın anlatımıdır. Karikatürün hem çizgisinde, hem de içeriğinde mizah olmalıdır. Bana göre karikatürün dili çizgi, ruhu da mizahtır.. Konularınızı neler oluşturuyor? Avni Odabaşı'nın karikatürlerin ayırt edici özellikleri neler? Karikatürün hammaddesi insandır. Ve onun ilişki içinde olduğu her şeydir. Evrensel çelişkinin diyalektiğindeki insan çelişkisi, çizgiyle mizahın hammaddesidir. İnsanın, çarpıtılarak kendisine yansıtılan sorunlarına yabancılaşmamasını, kendi sorunlarına sahip çıkmasını önerir. Karikatürlerime baktığınızda toplumsal ve politik konuları hemen fark edersiniz. Nerede bir insan hakları ihlali, nerede düşünceye bir saldırı varsa orada karikatürüm var olagelmiştir. Yaşadığım topraklarda ve dünyada beni rahatsız eden her şey konu olmuştur karikatürlerime. Örneğin: Günümüz dünyasında yaşanılan ve temelinde emperyalist paylaşım olan savaşlar.. Irak'ın ABD ve müttefikleri tarafından açık işgali, Afrika'da yaşanan etnik ve dinsel alt yapılı çatışmalar, Güney Amerika ülkelerinde yıllardır süren iç savaşlar... Ayırt edici özelliğe gelince, dünyada bu sorunlar varolduğu sürece karikatürlerimin güncelliğini korumasıdır. 6 yıldır Almanya'dasınız. Almanya'daki yaşamın karikatürlerinize etkilerinden biraz bahseder misiniz? Buradaki yaşam çizgilerinize nasıl yansıdı? 6 yıl önce Wuppertal Şehir Kütüphanesi'nin davetlisi olarak Almanya'ya geldim. O dönemde Avrupa bana, ben Avrupa'ya yabancıydım. Ancak burada kalmaya karar verdiğimde burayı solumaya başladım. Türkiye`den bakıldığında, insanlara demokratik, özgürlükçü, sosyal ve insancıl görünen Almanya'nın hiç de böyle olmadığını derinden hissetmeye başladım. Çünkü burada farklı biçimde biriken sorunlar beni içine çekmeye başladı. Özellikle yabancıların yaşadığı sorunları buranın ürettiği bir çelişkiler yumağıydı.1960'lardan bu yana çeşitli nedenlerden dolayı devam eden göç konusu ilgi alanım oldu. Bu konuda yaptığım araştırmalar sonucu göç konulu sergilerim ortaya çıktı. Her ne kadar göçmenler buraya ayrı bir zenginlik katıyorlarsa da kendi içlerinde çok büyük sorunlar yasamaktadırlar. Bu sorunları işleme çalışmalarıma değişik zenginlikler kattı diyebilirim. Bununla birlikte tabii ki bakış açım da değişti. Çizgilerim de değişti. Örneğin Türkiye'de iken siyah beyaz olan çalışmalarım burada renklendi. Bunun yanı sıra Almanya'da birçok sergi açtım. Almanya'da mizah ve karikatür geleneği ile ilgili gözlemleriniz neler? Almanya'nın mizah geçmişi çok köklü aslında. Özellikle Hitler Almanya'sı döneminde (1933-45) faşizme karşı mücadelede mizahın ve karikatürcülerin önemli bir yeri olmuştur. Toplumun bu karanlık ve acı dönemlerinde çok değerli çizgiler ortaya çıkmıştır. Faşist toplumlarda her şey mizah konusu, gülünç ama bir o kadar da acı doludur. Günümüze dönecek olursak, endüstri toplumu Almanya'sında, her şey mekanikleşmiş durumda. Tüketim toplumu olmakla birlikte sanatta endüstri ürünü haline dönüştürülmüştür. Teknolojinin hızlı gelişimi kalıcı ürünlerin ortaya çıkmasına müsaade etmemiştir. Bir dönemin kağıt-kalem emekçileri farklı kaygılarından dolayı ister istemez sermayenin çıkarları doğrultusunda üretmeye başlamışlar. Bir döneme damgasını vuran karikatüristler bile alanlarını grafik,animasyon ve reklamcılık sektörüne kaydırmışlar.Tüm bunlara karşın Alman gazetelerinde karikatür görmek mümkün. Bunun yanı sıra Titanik adlı mizah dergileri var. Bir de doğu alman kökenli "Eulenspiegel". Doğu Almanya döneminde bu mizah dergisi 500 bin satarken bugün 200 bin civarında tirajı var. Almanya mizahına ayrı bir soluk getiren göçmen karikatüristlerin desteğiyle çıkan Donquichotte dergisi var bir de. Türkiye'de ve dünyada örnek aldığınız çizerler var mı? Var tabii ki. Sanat yaratıcılık kadar, bir etkileşim olayıdır da. Sanatçı kendi üslubunu oluşturuncaya kadar bu etkileşim ve arayış devam eder. Oğuz Aral'ın duyarlılığından,Tan Oral'ın yalın çizgilerinden, Selçuk Demirel'in evrenselliğinden etkilenmemek mümkün mü? Dünyadan ise, karikatürde bir kilometre taşı ve yazısız karikatürün öncüsü olan Romanya doğumlu Saul Steinberg, Alman G.Grosz, E. O. Plauen , Fransız Maurice Sinet ve Serre'nin çizgilerini kendime yakın buldum. Yeni projeleriniz var mı? Sanatçı ürettiği sürece her zaman projesi vardır. Donquichotte adlı göçmen mizah dergisinde halen çizmekteyim.Avrupa'nın birçok yerinde bulunan karikatürist arkadaşlarla bir dernek çatısı altında toplanabilmek için çalışmalarımız devam ediyor. Göçmenlik üzerine çalışmalarımı kitaplaştırmak istiyorum. Bunun yanı sıra yeni sergiler açma düşüncem var. Ayrıca www.karikakultur.com web sitemi yeniden düzenleyip daha aktüel hale getirmeye için çalışıyorum. Kendime ve çizgilerime yakın bulduğum Evrensel gazetesinde bugünden sonra çizgilerimin yer alacağını da müjdelemek istiyorum okuyuculara.


Avni Odabaşı kimdir? 1957 yılında Diyarbakır'da doğdu. 1977 yılda Endüstri Meslek Lisesini Manisa'da bitirdi. Tabela ressamlığı yaptı. 12 Eylül Askeri darbe sonrası, 1982 yılında politik nedenlerden dolayı tutuklandı. Çeşitli cezaevlerinde yattı. Karikatüre cezaevinde başladı. İlk karikatürü 1983 yılında GIRGIR mizah dergisinde yayınlandı. 5 yıllık mahkumiyeti süresince çalışmaları çeşitli kültür, sanat ve mizah dergilerinde yer aldı. İlk kişisel sergisi 1985 yılında İstanbul'da açıldı. Ardından 1986 yılında GIRGIR dergisinin düzenlediği İçeriden Dışarıya Sevgilerle adlı karma karikatür sergisinde cezaevi konulu çalışmaları sergilendi. 1986 yılında tahliye olduktan sonra, Dışarıya Merhaba adlı kişisel sergisini Türkiye'nin 36 il ve ilçesine taşıdı. 1998 yılında Wuppertal Şehir Kütüphanesi'nin resmi davetlisi olarak Almanya'ya gelip Türkiye'den Politik Karikatürler adlı sergisini gerçekleştirdi. Türkçe ve Almanca hazırladığı Düşünceme Dokunma adlı ilk karikatür albümü de burada imzaya sunuldu. Karikatürcüler Derneği üyesi olan Odabaşı'nın karikatürleri, Amerika'nın Türkiye'de çıkardığı Dateline Turkey , Yunanistan'ın, Anti ve Pontiki , Küba'nın Detede , Kıbrıs'ın Akrep dergilerinde, Almanya'nın Frankfurter Rundschau , Die Tageszeitung gazetelerinde ve Fransa'nın Amnesty International broşürlerinde, İtalya'nın Premio Satira Politica , Kore'nin Taejen karikatür albümlerinde yayınlandı. İtalyan göçmen dergisi Emigrato nun düzenlediği Göçmenlik ve Mizah konulu uluslararası karikatür sergisindeki bir çalışması, kartpostal olarak basıldı. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda 4 ödül aldı. Halen Almanya'nın Frankfurt şehrinde karikatür sanatçısı olarak yaşamını sürdüren Avni Odabaşı, evli ve bir kız çocuğu babası.

ÖNCEKİ HABER

Otobüs ölüme uçtu

SONRAKİ HABER

D E R G İ L E R D E B U A Y . . .

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...