'İşgalciler fazla dayanamaz'

Irak'ta işgalin ardından geçen 1.5 yıllık süreçte, birleşmeye başlayan direniş grupları arasında merkezi bir komuta oluşturulması yolunda önemli adımlar atıldı. Direniş liderlerinden 'Ebu el Mutassım', Irak'ın her kasabasındaki eylemlerin bu komuta merkezinin sorumluluğunda olduğunu söyledi. Baas Partisi mensubu olan Mutassım ile yapılan söyleşiyi sunuyoruz.

Amerikan işgalinin başlamasının üzerinden geçen 18 aydan sonra, direnişi nasıl değerlendiriyorsunuz? Ebu el Mutassım: Direnişin şu anki seviyesi ve etkisi, bizim için oldukça memnuniyet verici. Şurası açık ki direniş, kimsenin görmezden gelemeyeceği kadar güçlenmiştir. Irak'ın hemen hemen tüm kentlerine yayılmış durumda. Felluce, Samarra, Kasım, Bakuba, Havyah, Telafer, Hit, Saklaviya, Ramadi, Anah, Rava, Haditha, Balad, Beyci, Bahraz, Baladruz ve Irak'ın diğer kent ve kasabalarında yaşananlar buna işaret ediyor. Bağdat'ta dahi birçok mahalle direnişçilerin kontrolünde. Latifiye, Yusufiye, Ebu Garip ve Mahmudiye gibi. Bu da işgalcinin çaresizliğini gösteriyor. Ayrıca ABD her gün biraz daha sıkışıyor. Her geçen gün artan kayıplarını daha uzun süre saklayamazlar.

Iraklı direnişçilerin eylemlerinin birçoğu büyük medya organlarında yer almıyor. Bunun sebebi nedir? Biz eylemlerimizi yapıyoruz. Bizim işimiz savaşmak, haber yapmak değil. Şunu söylemek istiyorum. Biz geçmişte önemli olduğunu düşündüğümüz eylemleri kaydediyor ve Arap kanallarına veriyorduk. Fakat onlar bu görüntüleri yayınlamıyorlardı, çünkü ABD'nin baskısı vardı. Medya olayı direnişin bir boyutu, ama gazetelerin haber boykotu uygulaması bizim için moral bozukluğu yaratan bir durum değil. Günde kaç saldırı gerçekleşiyor? Biz rakam delisi değiliz. Hiçbirimiz vaktini hesap yapmakla geçirmiyor. Fakat her gün her yerde çok sayıda saldırı gerçekleştirildiğini söyleyebilirim.

Direnişçi gruplar arasında askeri işbirliği var mı? Irak topraklarında süren direniş, bazı kişilerin bir araya gelerek oluşturdukları gruplardan ve bunların bağımsız eylemlerinden oluşmuyor. Farklı gruplar arasında üst seviyede bir işbirliği var. Merkezi bir liderlik oluşturuluyor ve bu merkezi liderlik Irak'ın her tarafındaki eylemleri organize ediyor. Baasçı, ulusalcı veya hangi grup olursa olsun tüm direnişçilerin eylemlerinden bu komuta merkezi sorumlu. Bu komuta merkezinin tüm ülkedeki direnişi yönettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Rehin alma olaylarının arttığı bir dönem yaşanıyor. Bu eylemlerin direnişle ilgisi nedir? Bu eylemlerle ne amaçlanıyor? Hemen şunu belirtmekte fayda var. Irak'ta yaşanan her rehin alma olayından direniş hareketleri sorumlu değildir. Fakat direnişçi gruplar da böyle eylemler yapıyorlar. Iraklıları defalarca uyardık. İşgal güçleri ile çalışmayın, direnişin hedefi olursunuz dedik. Bizler yerli işbirlikçilerin ve yabancı istihbarat servislerinin elemanlarının çalışmalarını engellemek zorundayız. Zaman zaman, işgale destek veren ülkelerin asker çekmesini talep ederek rehin alma eylemleri yapıyoruz. Ama daha çok işgal güçleri ve istihbarat servisleri, Irak direnişini zor durumda bırakmak için bu tarz eylemler gerçekleştiriyor. Bunun için Irak'taki suç çeteleri ile de işbirliği yapıyorlar. Dünya halklarının bu eylemler arasında ayrım yapmasını istiyoruz. Ayrıca işbirlikçi olduğunu düşünerek kaçırdığımız kişilerin masum olduklarının ortaya çıkması durumunda onları serbest bırakıyoruz.

Direnişin uzun süre devam edeceğini düşünüyor musunuz? Savaşı daha uzun yıllar devam ettirecek konumdayız. Fakat işgalciler şu anki pozisyonlarını uzun süre devam ettiremezler. Savaşmak için yeteri kadar silahımız ve cephanemiz var.