İNSANLIK KATLEDİLİYOR

Amerikan ordu birlikleri, üç gündür bombardıman altında tuttukları Felluce'yi adeta hayalet kente çevirdiler. Kent hastanesinin "ele geçirilmesi" ve polikliniklerin bombalanmasının ardından, dünkü hedefler camiler oldu. "Camiler şehri" olarak bilinen Felluce'deki 150'ye yakın caminin yarısının bombalara hedef olduğu ve yok edildiği öğrenildi. Tank, uçak ve helikopterlerden yağan füze ve bombalar nedeniyle ezanlar da sustu.

'Temenni' ilettiler Irak'ın komşusu olan Türkiye'de hükümet yetkilileri ise, "Felluce'ye yönelik operasyonda sivillere zarar verecek güç kullanımından kaçınılması gerektiği" yönündeki temennilerini "koalisyon" güçlerine ilettiklerini açıkladı. Asıl terörist kim? Amerikalılar, "terörist" olarak nitelendirdikleri direnişçilerin 10 ABD askeri ve 2 Irak askerini öldürdüğünü söylerken, kent halkı yüzlerce kayıptan bahsediyor. Iraklıların anlattıkları, ABD'nin Felluce'ye ne menem bir "özgürlük" getirdiğini gözler önüne seriyor. Hastanelerin ele geçirilmiş veya bombalanmış olması nedeniyle, gerçek kayıp sayısı belki de ancak aylar sonra ortaya çıkacak. El Cezire'ye konuşan Muhammed Abud, 9 yaşındaki oğlunun kollarında öldüğünü, saldırılar nedeniyle onu hastaneye bile götüremediğini anlattı. Oğlunu bahçesine gömen acılı baba, "Şafakta evimiz bombalandı. Oğlumun karnına şarapnel saplandı" dedi. Ferhan Salih ise, "Çocuklarım korku içinde, histeriye kapıldılar. Bombardıman nedeniyle sinir krizleri geçiriyorlar" diye konuştu.

İnsanlık dramı Başka görgü tanıkları, önceki günkü bombardımanda hedef alınan klinikte doktorlar, hastalar ve hemşirelerin öldüğünü anlattı. İşgalciler bir ilaç deposunu da imha etti. Uluslararası Kızılhaç Örgütü, katliamdan kaçan binlerce Iraklının günlerdir yeterli gıda ve sudan yoksun olduğunu bildirdi. Kızılhaç sözcülerinden Ahmet el Ravi, "Su, gıda, tıbbi bakım ve barınma ihtiyacında olan binlerce kadın, çocuk ve yaşlı var. Bir an önce evlerine dönmelerine izin verilmeli" dedi. Felluce'den kaçan mültecilerin Habbaniye, Amiriye ve Saklaviye'de toplandığını belirten sözcü, Felluce'de de tıbbi yardım alamayan çok sayıda yaralı sivil ve isyancı bulunduğunu bildirdi.

Büyük zafer! Bu arada dün; kadın, çocuk ve erkek 100 kişi, Amerikan mevzilerine ilerleyerek teslim oldu. Böylece Amerikalılar, Iraklı sivillere karşı ilk "zafer"lerini elde etmiş oldu. Amerikan Kara Kuvvetleri 1. Süvari Tümeni'ne bağlı Deniz Piyadeleri'nin 2. Keşif Taburu, 100 kişiyi gözaltına aldı ve kadın-çocuk demeden silah araması yaptı. İşgalciler kent merkezini ele geçirdiklerini ileri sürerken, direniş kaynakları bu iddiayı yalanlıyor. Nitekim, Amerikan kuvvetleri de şiddetli direnişle karşılaştıklarını kabul etti. Amerikalı Çavuş İsmail Castillo, kent merkezine hücum eden Amerikan tanklarının, iyi organize olmuş, pes edecekleri izlenimi vermeyen direnişçilerin mukavemetiyle karşılaştıklarını söyledi. Castillo, kent merkezine ilerleyen tank birliğine evlerin çatısından makineli tüfek, bomba atar tüfek ve havan toplarıyla saldırıldığını belirtti. Yoğun ateş altında olduklarını ifade eden Castillo, direnişçilerin kaçma eğiliminde olmadığını ekledi. Tank birliğinin komutanı Yüzbaşı Joe Cash de direnişçilerin planlı saldırılarla karşı koyduklarını söyledi. Cash, kentte genel bir direniş görüntüsünün hakim olduğunu ve saldırının nereden geleceğinin bilinmediğini kaydetti.

El Cezire hedefte Amerikalılar, El Cezire televizyonunun Felluce'deki merkezinin "vurulacak ilk hedeflerden biri" olduğunu ilan etti. Bu yöndeki açıklama, pazartesi gecesi Fox News televizyonunda, dünyanın gözleri önünde yapıldı. Televizyonda "saldırı stratejisi" tartışan Amerikalı bir emekli general, El Cezire'nin 'isyancılar için kirli bir propaganda aygıtı' olduğunu söyleyerek, "Geçen sefer sivil kayıpların görüntülerini vermişlerdi. Bu kez bunu yapamayacaklar" dedi.

Sözün bittiği yer Iraklı din adamlarının, katliamın durması yönünde yaptıkları çağrılar, yanıtsız kalıyor. Hükümete bağlı Din İşleri Bakanlığı'ndan Adnan el Duleymi'nin yaptığı "En azından dört-beş saatliğine durun" çağrısı, Başbakan İyad Allavi tarafından reddedildi. Duleymi, Başbakan'a, "Çok sayıda yaralı var. Biraz zaman tanıyın, yaralılar tahliye edilsin. Siviller ölüyor. Allah'ın huzurunda, bu olanlardan siz sorumlusunuz" diye konuştu. Başbakan Allavi ise, "Askeri güce başvurmadan önce her alternatifi denedik. Bizim sorunumuz sivillerle değil. Onlar bu ülkenin evlatlarıdır" yanıtını verdi.

---

BİR HAFTADA 4 TÜRKİYELİ ŞOFÖR ÖLDÜ

Irak'ta Samarra yakınlarında bir şoförün daha öldürülmesiyle, bir haftada öldürülen Türkiyeli şoförlerin sayısı dördü buldu. Kimliği açıklanmayan şoförün cesedi Beyci yakınlarında bulundu. Şoförün, aracıyla birlikte saldırıya uğradığı ve yanarak hayatını kaybettiği belirtildi.

Beyci'deki çatışmada 5 sivil öldü. Bir polis albayı, önceki gece direnişçilerle çıkan çatışmada 2 kamyon, 3 otomobil ve 1 evin ateşe verildiğini söyledi. Kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Tikrit'in güneyinde, Amerikan güçlerinin koruduğu bir kamyon konvoyu saldırıya uğradı. İshaki köyü yakınlarındaki saldırıda, iki kamyonun ateşe verildiği ve şoförlerinin öldürüldüğü bildirildi.

Musul'da direnişçiler işgalcilere karşı saldırıya geçti. Çatışmalar sürüyor.

Bağdat'taki bombalı saldırıda bir ABD askeri öldü, bir asker yaralandı.

Kerkük yakınlarındaki bombalı saldırıda, işgalcilere hizmet eden 6 Iraklı ulusal muhafız öldü.

Kerbela'da bir karakola düzenlenen saldırıda bir polis öldü, 9 polis yaralandı.

Samarra'da meydana gelen saldırılarda biri çocuk 4 kişi öldü. Kentte ayrıca Iraklı bir işadamı öldürüldü. Bakuba'daki bombalı saldırıda iki polisle bir sivil yaralandı.

Geçen hafta kaçırılan 3 Ürdünlü kamyon şoförü serbest bırakıldı.

Kerkük-Yumurtalık boru hattına düzenlenen bombalı saldırı sonucu, hattan petrol pompalanması durdu.

---

Türkülerle savaşanlar...

Fadil Bedrani FELLUCE - Her yer kapkara duman ve yanan petrol kokusuyla kaplı. Birkaç dakika önce büyük bir patlama oldu, şimdi silah sesleri geliyor. Kent merkezindeki evimin önünde, bir ABD zırhlısı park etmiş. Camdan, Amerikan askerlerini görebiliyorum. Evleri aramaya başladılar, ama üzerlerine mermi yağmaya başladı ve sonra evlere ateş açtılar. Hareket eden herşeyi vuruyorlar. Öyle görünüyor ki, şimdilik binalara girmekten vazgeçtiler. Ana caddeleri kontrol etmeye çalışıyorlar. Burada oturmuş, trajedinin kentimi sarmasını seyrediyorum. Bir süre önce savaşçılarla beraberdim. Yorgun görünüyorlardı; ama moralleri yüksekti, türküler söylemekteydiler. Son iki günde kimse çatışmalardan dolayı uyuyamadı; tabii ramazan olduğu için, herkes ayrıca oruç tutuyor. Ülkenin diğer birçok yerinden Iraklıların, Amerikalılara karşı silah kuşanmaya başladığını haber alıyoruz. İki günlük bombardımanın ardından kaç kişinin öldürüldüğünü bilmiyorum, ama burası artık Kabil'e benziyor. Kentin büyük bölümü tahrip edildi. Ama evden çıkmak çok tehlikeli olduğu için, insan kaybı hakkında bilgi alamıyorum. Kent merkezindeki bir dispanseri bombaladılar. İçerideki hasta ve doktorlar ne oldu, bilmem. Büyük hastaneyi pazartesi günü ele geçirdikleri için, tedavi olunabilecek tek yer, dispanserdi. Birçok cami bombalandı. Bu sabah, 150 caminin bulunduğu bu kentte, tek bir ezan sesi duymadım. Dün orucumu, evde kalan son yiyecekle açtım: İki patates ve iki domates. Elektrik olmadığı için domatesler bozulmuştu. Komşularımdan bir kadın ve çocukları ziyaretime geldi. Dünyaya, neler olup bittiğini anlatmamı istediler. Çevremdeki yıkıma bakıyor ve "Neden?" diye soruyorum... (BBC muhabiri Fadıl Bedrani'nin telefonla ilettiği izlenimler)

---

Allavi'nin akrabaları kaçırıldı Irak Başbakanı İyad Allavi'nin iki akrabası kaçırıldı. Önceki akşam kaçırılan kişilerin başbakanın kuzeni Gazi Allavi ve kuzeninin gelini olduğu açıklandı. Kaçırma eylemini üstlenen Ensar el Cihad adlı örgüt, Felluce katliamının durmasını ve cezaevlerindeki tutukluların serbest bırakılmasını talep etti. Açıklamada, "Ajan hükümet taleplerimizi yerine getirmezse, rehinelerin başı kesilecek" denildi.