08 Kasım 2004 22:00

Pazarcının ekmek kavgası

Pazar yerinde her yaştan ve her kesimden esnaf görmek mümkün. Kadın, erkek, çocuk, üniversite mezunu gençler. Açık havada kışın soğuğu, yağmuru; yazın sıcağı pek umursanmaz. Her pazarcı alım gücü düştüğünden günü kurtarabilmenin korkusunu yaşar.

Paylaş
Balıkesir'de pazarcılar, tezgâhlarını açmak için saatler öncesinden yola çıkmak zorundadır. Pazarcı, en yakın ilçeye 20 milyon, en uzağına 50 milyon lira yakıt parası vererek pazar yerine ulaşır. Günlük tezgâh parasını görevliye ödedikten sonra tezgâhını açar. Mevsim kışsa, ulaşım ve tezgâhı açma daha zahmetlidir. Açık havada kışın soğuğu, yağmuru; yazın sıcağı pek umursanmaz. Ve her pazarcı alım gücü düştüğünden günü kurtarabilmenin korkusunu yaşar. Pazar yerinde her yaştan ve her meslekten esnaf görmek mümkün. Kadın, erkek, çocuk, üniversite mezunu gençler... Pazarcıların bir kısmı meyve ve sebzeyi aracılardan alırken; Büyük kısmı da köylerde kendi yetiştirdikleri ürünü satar. Ürünleri satmak kadar yetiştirmek de zahmetli. Tohumu, suyu, gübresi, ilacı... Bütün bu zahmetlere rağmen çoğu zaman mallarını bitiremeden köylerine dönerler.

Siftah yapamadık 13 yıldır pazarcılık yapan Şevket Karadağ'ın üç çocuğu var. Genelde ilçe pazarlarına gidiyor. Şevket Karadağ eşarp ve toz bezi satıyor. "Haftada 5 gün pazarım var. Her sabah 6'da pazarımı açmak üzere yola çıkıyorum" diyen Karadağ, pazar tezgâhlarına günlük para ödediklerini belirtiyor. Eşinin çalışmadığını ve herhangi bir sosyal güvenceleri olmadığını belirten Karadağ, "Sağlık güvencemiz yok. Pazardan kazandığım parayla da sigorta primi yatırmamın imkânı yok. Öğlen oldu daha siftah yapamadık. Halkın durumu, hortumcular ve hırsızlar durdurulmadan, halktan yana bir hükümet gelmeden düzelmez" diyor. Karadağ, aç insanları, evsizleri gördükçe haline şükrettiğini de sözlerine ekliyor.

'Çocuklarımı okutmak için' Taşköy'de oturan Emine Aytekin, kendisinin yetiştirdiği ürünleri haftada 4 gün pazara getiriyor. Toprağı ekip biçmenin ve yetiştirdiklerini pazarlarda satmanın zor bir iş olduğunu söyleyen Aytekin, çoğu zaman mallarının elinde kalmasından yakınıyor. Aytekin tek uğraşının çocukları okutabilmek ve eve üç-beş kuruş para götürmek olduduğunu söylüyor. Muğla ve Milas'tan aldığı malları pazarda satmaya çalışan Mustafa Sel, 24 yıldır pazarcılık yapıyor. Halkın alım gücünün düşmesinin doğrudan kendilerine yansıdığını söyleyen Sel, eskiden üç-beş kuruş biriktirebildiklerini, şimdi ise karınlarının bile zor doyduğunu belirtiyor.

Üniversiteli pazarcı Üniversite mezunu onbinlerce işsizden biri olan Seydi Çetinkaya, ne devlette ne de özel sektörde iş bulamamış olmasını torpilinin olmamasına bağlıyor. Bu yüzden abisinin yanında pazarcılık yapmaya başlamış. Mağazalarla aynı kalitede mal sattıklarını belirten Çetinkaya, alım gücü düşen halkın pazarlara yöneldiğini ancak pazardaki fiyatları da yüksek bulduklarını anlatıyor. Çetinkaya, "Bizim de yer kiramız, ulaşım giderlerimiz, Bağkur'a zorunlu ödediğimiz primler ve KDV var. Alıcılar bunları bilmeden malın satış fiyatını çok düşük bekliyorlar" diyor. Enflasyonun düşmüş görünmesinin, ne alıcının ne de satıcının cebine yansımadığını düşünen Çetinkaya özellikle pazarcıların geleceğe yönelik hiçbir güvencesinin olmamasından endişe duyuyor.

'Bir beklentim yok' Osman Şahin 19 yaşında. Babası hasta olduğu için evde sadece kendisinin çalıştığını söylüyor. Daha iyi koşullarda yaşayabilmek için Malatya'dan 4 yıl önce gelmişler ama durumları daha da kötüleşmiş. "İlkokuldan beri pazarlardayım. Önce simit satarak başladım. Kahvede, lokantada, inşaatlarda da çalıştım. Şimdi pazarda çakmak, jilet ve pil satıyorum. Haftanın her günü pazara çıkıyorum. Gece 12'ye kadar da kahveleri gezip kalan malları bitirmeye çalışıyorum. Buna rağmen ancak evde çorba kaynıyor. Ne para biriktirebiliyorum ne de geleceğimi güvenceye alabilecek sigortamı yatırabiliyorum. Geleceği dönük bir plan kuramıyorum ve beklentim yok" diyor Osman.


Kuş türleri yok oluyor Bilimadamları, Avrupa'daki kuş türlerinin yüzde 40'dan fazlasının, iklim değişiklikleri ve modern tarım uygulamaları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Merkezi İngiltere'de olan "BirdLife International" adlı doğal hayatı koruma örgütünün açıkladığı raporda, serçe ve sığırcıkların da aralarında bulunduğu birçok kuş türünün sayılarında tehlikeli biçimde azalma görüldüğü belirtildi. Hollanda'da bir konferansta sunulacak raporda, Avrupa'da yaşayan kuş türlerinin yüzde 43'ünü oluşturan 226 türün hızla azaldığı, acil önlem alınmaması halinde bu türlerin yakın bir zamanda yok olacağı kaydedildi. Yoğun tarım çalışmaları, inşaat projeleri ve iklim değişikliğinin, kuşların yaşam alanlarını azaltan ve türlerini tehlikeye sokan en önemli etkenler olduğu belirtildi. Sayıları giderek azalan kuşlar arasında, yağmurkuşu, Akdeniz yelkovan kuşu ve sadece Rusya'nın güneybatısı ve Kazakistan'da yaşayan uzunbacaklıların bir türü bulunuyor. AMSTERDAM

9 bin yıllık iskelet bulundu Bulgaristan'da 9 bin yıllık bir iskelet bulunduğu bildirildi. İskeleti bulan arkeolog Georgi Ganetsovski, pazar günleri çıkan Standart gazetesine verdiği demeçte, "Bu kadın iskeleti, bölgede bulunan tarıma dayalı ilk medeniyete ait ve Balkanlarda daha önce çıkarılan en eski iskeletten beş asır daha eski" dedi. Sofya Arkeoloji Müzesi Direktörü Vasil Nikolov da, 9 bin yıllık iskeletin bulunuşunun çok önemli olduğunu, iskeletin yaşının hesaplanmasında bin yılık bir yanılgının olabileceğini belirterek, "Bu keşif, çağdaş Avrupa medeniyetinin bölgemizde başladığını doğruluyor. Avrupa'nın diğer bölgelerinde benzeri keşifler en fazla 6 bin yıllık" ifadesini kullandı. Kuzeydoğudaki Vratza bölgesinde bulunan iskelete arkeologların "Todorka" ismini koydukları, iskeletin bulunduğu neolitik yerleşimde ayrıca yanmış buğday kalıntılarına, öküz kemiklerine ve seramik eşyalara da rastlandığı kaydedildi. SOFYA

ABD'de mahkum kadınlar ABD'de federal ya da eyalet hapishanelerinde bulunan kadın mahkum sayısının ülke tarihinin en yüksek rakamlarına ulaştığı ve hapishanedeki kadın mahkumların sayısının erkek mahkumlara göre iki kat daha hızlı arttığı bildirildi. ABD Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, geçtiğimiz yıl ABD hapishanelerinde 101 bin 179 kadın mahkum ceza çekerken, bu rakamın 2002 yılına göre yüzde 3,6'lık bir artış anlamına geldiği kaydedildi. Bu rakamla ABD tarihinde ilk kez kadın mahkum sayısının 100 bin sınırını aştığı ve hızla da artmya devam ettiği ifade edildi. 1995 yılı rakamları ile karşılaştırıldığında kadın mahkum sayısının yüzde 48 oranında arttığı belirtilirken, erkek mahkum sayısındaki artışın yüzde 29 olarak gerçekleştiğine işaret ediliyor. Mahkum olan kadın sayısının her yıl yüzde 5 arttığı kaydedilirken, bu artışın erkekler için yüzde 3,3'te kaldığı ifade ediliyor. ABD Adalet Bakanlığı'nın rakamlarına göre, hapisteki bütün tutuklu erkeklerin yüzde 44'ü ise zencilerden oluşuyor. NEW YORK

ÖNCEKİ HABER

Uşak'ta sözleşme

SONRAKİ HABER

Dişe diş direniş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...