08 Kasım 2004 22:00

Koşul satır arasında gizli!

Tavsiye Raporu'nun satır aralarında müzakere koşullarının Türkiye'nin reformlarına değil, AB'nin bölgesel politikasına bağlı olduğu belirtiliyor.

Paylaş
Tam metni Türkçe'ye çevrilmeyen ve Başbakan'ın dahi okumadığı Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Tavsiye Raporu'nun satır aralarında, müzakere tarihinin Türkiye'nin "performansı"na değil, AB'nin bölgesel çıkarlarına bağlı olacağı vurgulanıyor. Özellikle bu kararda AB'nin Kafkaslar ve Ortadoğu'ya ilişkin olarak alacağı iç kararların belirleyici olacağı ifade ediliyor. Hükümet, 6 Ekim'de açıklanan İlerleme Raporu'nun ve AB Komisyonu'nun Tavsiye Raporu'nu, müzakere süreci konusunda hiçbir engelin kalmadığının kanıtı olarak yorumluyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, kamuoyuna dönük açıklamalarında 17 Aralık'ta kesin bir tarihin alınacağını ve üyelik yolunda çok önemli adımların atıldığını iddia ediyorlar. Bunun için hükümetin önüne bir takvim koyduğu ve reformları tamamlaması durumunda da hiçbir sorunun kalmayacağını savunuyorlar. Oysa çevrilmediği ve Başbakan Erdoğan'ın tam metnini okumadığı ortaya çıkan Tavsiye Raporu'nda bu iddianın tam tersi yer alıyor.

Satır araları... AB Komisyonu'nun 6 Ekim'de açıkladığı Tavsiye Raporu'nun satır araları incelendikçe, AB ve Türkiye arasında başlatılması beklenen müzakerelerin sonucuna ilişkin önemli ipuçları ortaya çıkıyor. Rapor'un "Türkiye'nin Üyelik Perspektifinden Doğan Konuların Değerlendirilmesi" bölümünde, Türkiye'nin AB'ye katılım "beklentisi"nin bağlı olduğu koşulların, Türkiye'nin gösterdiği gelişme ve katettiği mesafeye değil, AB'nin kendine dünya siyasetinde biçtiği role göre biçimleneceği ifade ediliyor. Raporda şöyle deniliyor: "Katılım beklentisi, Türkiye'yle komşuları arasındaki ilişkilerin AB'nin kuruluş temelini oluşturan uzlaşma ilkesine uyumlu bir biçimde gelişmesini sağlamalıdır. AB'nin bu bölgelere yönelik politikalarına ilişkin beklentiler, Türkiye'nin komşularıyla var olan ekonomik ve siyasi bağlarını da içerecek şekilde gelişecektir. Birçok konu, AB'nin, orta vadede Ortadoğu ve Kafkaslar dahil olmak üzere, geleneksel olarak istikrarsız ve gerilimli olarak nitelendirilen bölgelerde tam anlamıyla bir dış politika aktörü olma zorluğunu ne şekilde göğüsleyebileceğine bağlı olarak gelişecektir." Söz konusu ifade, Türkiye'nin üyeliğine ilişkin kararın, AB'nin Kafkaslar ve Ortadoğu'da aktif rol alıp almama kararına bağlı olduğunu ortaya koyarken, Türkiye'nin "beklentilerini" de müzakerelerde ortaya koyduğu performansa değil, AB'nin kendi içinde alacağı tek taraflı kararlara bağımlı kılıyor.

ÖNCEKİ HABER

Van'da bir ilk: Kürtçe tiyatro

SONRAKİ HABER

Türkiye'den 5 itiraz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...