31 Ekim 2004 22:00
'Polisler' sahnede
Genç Oyuncular Sahnesi, Özgür Tiyatro ve Tiyatro A'nın ortaklaşa hazırladığı ve Slowamir Mrozek'in usta kaleminden devletin korunmasını ve suç olgusunu işlediği "Polisler" adlı oyunu seyirciyle buluştu.
Genç Oyuncular Sahnesi, Özgür Tiyatro ve Tiyatro A'nın ortaklaşa hazırladığı ve Slowamir Mrozek'in usta kaleminden devletin korunmasını ve suç olgusunu işlediği "Polisler" adlı oyunu seyirciyle buluştu. Ekin Sanat Merkezi'nde prömiyeri yapılan oyun, İHD Ankara Şubesi yararına gösterildi. Üç amatör tiyatronun ürünü olan oyunda, Server Güner, Selim Kalıç, Oğuz Ersözen, Ömürhan Soysal ve Sibel Aduş rol alırken, Özgür Başkaya da yönetmenliği üstleniyor. İlk oyunlarında, oyuncuların performansının, oyunun temasını aktarabilmenin üzerinde kalması dikkat çekerken, bu nedenden ötürü, kara mizah olarak belirtilen oyunda karakterleri yansıtan oyuncuların sözleri değil, mimikleri izleyiciden kahkaha aldı.
Devlet ve suç Hiçbir suçlunun bulunmadığı bir ülkede, suçlu arayışına giren emniyet yetkilileri ve bakanların içine düştüğü durumun gözler önüne serildiği oyunda, kapitalist sistemde var olan suç olgusunun yok olmasına karşılık arayış içine girmesinin yine sistemin yarattığı etkilerden ötürü karşılık bulamaması, devlet ve suç tartışması ile anlatılıyor. Oyunun son sahnesinde, emniyet yetkililerinin ve bakanın "İşler yoluna giriyor" repliği ile "suçlu" yapılan polisin "Yaşasın özgürlük" repliği de aslında oyundaki ironiyi net olarak yansıtıyor. Bu ironiden kaynaklı oyunda özellikle klasik müzikten Dede Efendi'ye Mehter Marşı'na kadar çeşitli tarzda müzik eserleri kullanılıyor. Dekor olarak ise insanların içlerindeki hapishaneyi simgeleyen parmaklıklar ile oyunda "kral, başkan" olarak geçen devlet büyüklerinin resimleri kullanılıyor.
Varlık sebebi Yönetmen Başkaya, bu oyunun iktidarları veya hükümeti değil devletin varlık sebebini işlediğini söyleyerek, izleyiciye dışarıya çıktığında "Bu devlet niye var, benim sistematik olarak bu sistemin yürümesinde varlık nedenim ne" gibi soruları sordurmak olduğunu kaydetti. Başkaya, oyunda "demokratik" bir ülkede suçlunun olmayışı, halkın hiçbir şekilde devlete karşı kışkırtılmaması, en sonunda emniyetin içinden birini suçlu olarak göstermenin ardından o kişinin hapishanede "gerçek suçlular" gibi düşünmeye başlamasını anlatmaya çalıştıklarını ifade ederek, Türkiye'de devletin sorgulanmadığını söyledi.
Devlet ve suç Hiçbir suçlunun bulunmadığı bir ülkede, suçlu arayışına giren emniyet yetkilileri ve bakanların içine düştüğü durumun gözler önüne serildiği oyunda, kapitalist sistemde var olan suç olgusunun yok olmasına karşılık arayış içine girmesinin yine sistemin yarattığı etkilerden ötürü karşılık bulamaması, devlet ve suç tartışması ile anlatılıyor. Oyunun son sahnesinde, emniyet yetkililerinin ve bakanın "İşler yoluna giriyor" repliği ile "suçlu" yapılan polisin "Yaşasın özgürlük" repliği de aslında oyundaki ironiyi net olarak yansıtıyor. Bu ironiden kaynaklı oyunda özellikle klasik müzikten Dede Efendi'ye Mehter Marşı'na kadar çeşitli tarzda müzik eserleri kullanılıyor. Dekor olarak ise insanların içlerindeki hapishaneyi simgeleyen parmaklıklar ile oyunda "kral, başkan" olarak geçen devlet büyüklerinin resimleri kullanılıyor.
Varlık sebebi Yönetmen Başkaya, bu oyunun iktidarları veya hükümeti değil devletin varlık sebebini işlediğini söyleyerek, izleyiciye dışarıya çıktığında "Bu devlet niye var, benim sistematik olarak bu sistemin yürümesinde varlık nedenim ne" gibi soruları sordurmak olduğunu kaydetti. Başkaya, oyunda "demokratik" bir ülkede suçlunun olmayışı, halkın hiçbir şekilde devlete karşı kışkırtılmaması, en sonunda emniyetin içinden birini suçlu olarak göstermenin ardından o kişinin hapishanede "gerçek suçlular" gibi düşünmeye başlamasını anlatmaya çalıştıklarını ifade ederek, Türkiye'de devletin sorgulanmadığını söyledi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
