31 Ekim 2004 22:00

HALKLAR BEŞİĞİ "anadolu"

TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı'nın bu yıl ki teması "kültür, sanat ve edebiyatta komşuluk"a koşut olarak, Evrensel Basım Yayın da "Halklar Arası Doslukta Edebiyatın Rolü" başlıklı bir panel düzenledi.

Paylaş

TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı'nın bu yıl ki teması "kültür, sanat ve edebiyatta komşuluk"a koşut olarak, Evrensel Basım Yayın da "Halklar Arası Doslukta Edebiyatın Rolü" başlıklı bir panel düzenledi. Rahatsızlığı nedeniyle yazar Mehmed Uzun'un katılamadığı panelde, şair Sennur Sezer bir konuşma yaptı. Panelin açış konuşmasını yapan Evrensel Basım Yayın Yayın Yönetmeni Hayri Erdoğan, ders kitaplarında komşu ülkelerin düşman olarak gösterildiğini belirterek, halklar arası iletişimde edebiyatın önemli bir rol üstleneceğini söyledi. Erdoğan, "Komşunuzla dost olmak istiyorsanız onun şarkısını, edebiyatını kültürünü tanımız lazım" dedi. Sennur Sezer ise, ulusları edebiyatlarıyla tanıyabileceğimizi ifade ederek, uzak komşularımız olan İngilizlerin, Fransızların ve Almanların edebiyatlarını bildiğimiz için onları daha çok tanıdığımızı söyledi. "Bir imparatorluktan kalma topraklarda yaşıyoruz" diyen Sezer, şöyle devam etti: "Bu imparatorluğun halklara özgü daha çok şey bırakması gerekirdi. Oysa bakıyoruz geriye hoşgörü adına bir şey kalmamış. Osmanlı'nın halklara bakışı düşmanca ve kabaydı. Anadolu'nun emekçi halkları için bugün daha çok umutluyuz." İzleyiciler arasında bulunan ve Ortadoğu ile ilgili araştırmalarıyla tanınan Faik Bulut da panelde söz aldı. Mezopotamya'da 77 kavmin bulunduğunu belirten Bulut, "Bu kadar halkı bir arada yaşatmada edebiyatın büyük rolü vardır" dedi. Türkiye'nin Batı uygarlığını örnek alınca Doğu'ya bağlarını kesip attığını ifade eden Bulut, bunun nedenlerinden birinin Arap edebiyatının çok kültürlü kimliğinin olabileceğini söyledi. Şair Müslim Çelik ise Anadolu'nun bir halklar beşiği olduğunu ifade etti.

Nazi Kampları Fuarın diğer bir paneli ise Papirüs Yayıncılık tarafından düzenlenen, Öner Yağcı, Uğur Kökten ve Sunay Akın'ın katıldığı "Soykırım ve Nazi Kampları" başlığıyla düzenlenen paneldi. Nazi Kampları gerçeğinin anlatıldığı panelde konuşan Öner Yağcı, 2. Dünya Savaşı'nın en acı gerçeğinin Nazi Kampları olduğunu ifade ederek, ABD'nin bu savaştan sonra ortaya kahraman gibi çıkarak dünyanın başına egemen kesildiğini söyledi. Uğur Kökten ise Nazi döneminin yalnız geçmişe ait bir şey olmadığını söyleyerek, toplama kamplarının bugün de, Guantanamo'da, Ebu Garib'te sürdüğünü belirtti. Kökten, "Bugün İsrail, kendi geçmişini ve o geçmişte ölen insanların hatıralarını ayaklar altına alarak, Filistin'de bu kamplarda yapılanları andıran büyük zulümler yapıyor" dedi. Sunay Akın da ilk toplama kampının 1933'te Almanya'da kurulduğunu ama kampın planlarının ABD'den geldiğni söyledi. Fuarın bir başka paneli ise "Komşuluk" başlığıyla yapılan TYS Genel Başkanı Cengiz Bektaş ve Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar'ın katıldığı panel oldu. Burada konuşan Anar Türk yazarlarıyla kültürel olarak aynı köklerden geldiklerini belirterek, "Mirasımız ortak" dedi. Cengiz Bektaş ise Anadolu halkları arasındaki komşuluk ilişkilerini anlattı. Toplantı sonunda TYS ve Azerbaycan Yazarlar Birliği arasında karşılıklı ilişkileri geliştirmek amacıyla bir anlaşma yapıldı.

Televizyon ve kültür Epsilon Yayınları tarafından düzenlenen 'Televizyon ve Kültür' panelinde ise televizyonun sistem içerisindeki yerine dikkat çekildi. Burada konuşan Prof. Dr. Ünsal Oskay, insanın insan tarafından sömürüsünün sürdüğü günümüzde televizyonun sistem için önemli olduğuna vurgu yaptı. Göksel Aymaz da, televizyondan yalnızca şikâyet etmemek gerektiğini söyledi ve "İstendiğinde televizyon demokratikleşmenin, özgürleşmenin aracı haline de gelir, ama aynı zamanda bugün olduğu gibi baskı aracı olarak da kullanılır" dedi.

ÖNCEKİ HABER

Oduncular dert yanıyor

SONRAKİ HABER

'Savaşı çıkaran nedenlere
lanet ediyorum'