30 Ekim 2004 21:00
Üzüntü biter mücadele sürer
İsimlerini, Türkiye işçi sınıfı mücadelesine direnişle, mücadeleyle yazdıran Sümerbank işçileri, çok üzgün. Ancak işçiler, Sümerbank'ın onlara verdiği mücadele azmini ve birikimini, hayatın diğer alanlarına taşıyacaklarını söylüyor.
Yıllardır verdikleri mücadeleye rağmen fabrikalarının satışını engelleyemeyen işçiler, artık bütünleştiklerini düşündükleri fabrikalarına bir şekilde gidip gelmeyi sürdürüyor. Fabrikanın yeni sahibi Doğa Holding'in savcılığa verdiği "işgalciler" şeklindeki şikâyete ve "ön bahçeye gidemezsiniz, içeri giremezsiniz" uyarılarına rağmen Sümerbank, onlar için hâlâ toplanma yeri. Ancak bunun böyle gitmeyeceğini biliyorlar. "Patron ve onların hükümeti, kendi işlerini yaptı" diyen işçiler, sendikaları TEKSİF ve Türk-İş yöneticilerinin ise kendilerini yalnız bıraktığını, mücadeleye ihanet ettiğini söylüyorlar.
'Kendimde değilim' Sümerbank kapatıldığından bu yana "kendinde olmadığını" söyleyen Safiye Özlü, "Pazara gidiyorum çantamı unutuyorum. Aklımı kaybettim. Tabelanın sökülmesi çok zoruma gitti. Her gün geliyorum buraya ve ağlayarak dönüyorum. Çocuklarım fabrika kreşinde büyüdü. Genç geldik buraya, gençliğimizi buraya verdik" diyor.
Oy veren pişman "Biz on yıl mücadele ettik ve en sonunda elimizden aldılar" diyen Satı Sevinç, fabrikada 70 milyonun, torunlarının torunlarının bile hakkı olduğunu söylüyor. Seçimlerde, fabrikanın büyük çoğunluğu gibi o da AKP'ye oy vermiş. Şimdi pişmanlığını, "Verdiğim oy haram olsun" sözleriyle dile getiriyor.
Kaldığımız yerden Kadriye Mete de "AKP'ye oy verenler köpek gibi pişman. Ellerinden gelse oylarını geri alacaklar" diyor. Mete, TEKSİF Genel Merkezi'ne ve Türk-İş'e öfkeli. "Geçici çalıştırma gibi bir sistem getirdiler. Bunu bile sendikayla birlikte hazırlamışlar" diyen Mete, fabrikaya her geldiklerinde kapıya çevik kuvvet dikilmesine de sinirleniyor. "Sen evine ihanet edebilir misin? Bir bardağı yere atıp kırar mısın? Ben nasıl zarar vereyim fabrikama! Kimden kimi koruyorlar?" diye soruyor. Kadriye Mete, "Şimdi ne olacak?" sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: "Türkiye'de iş bitti diye bir şey yok. Mücadelemizi, sürdüreceğiz, birliğimizi devam ettireceğiz."
'Kendimde değilim' Sümerbank kapatıldığından bu yana "kendinde olmadığını" söyleyen Safiye Özlü, "Pazara gidiyorum çantamı unutuyorum. Aklımı kaybettim. Tabelanın sökülmesi çok zoruma gitti. Her gün geliyorum buraya ve ağlayarak dönüyorum. Çocuklarım fabrika kreşinde büyüdü. Genç geldik buraya, gençliğimizi buraya verdik" diyor.
Oy veren pişman "Biz on yıl mücadele ettik ve en sonunda elimizden aldılar" diyen Satı Sevinç, fabrikada 70 milyonun, torunlarının torunlarının bile hakkı olduğunu söylüyor. Seçimlerde, fabrikanın büyük çoğunluğu gibi o da AKP'ye oy vermiş. Şimdi pişmanlığını, "Verdiğim oy haram olsun" sözleriyle dile getiriyor.
Kaldığımız yerden Kadriye Mete de "AKP'ye oy verenler köpek gibi pişman. Ellerinden gelse oylarını geri alacaklar" diyor. Mete, TEKSİF Genel Merkezi'ne ve Türk-İş'e öfkeli. "Geçici çalıştırma gibi bir sistem getirdiler. Bunu bile sendikayla birlikte hazırlamışlar" diyen Mete, fabrikaya her geldiklerinde kapıya çevik kuvvet dikilmesine de sinirleniyor. "Sen evine ihanet edebilir misin? Bir bardağı yere atıp kırar mısın? Ben nasıl zarar vereyim fabrikama! Kimden kimi koruyorlar?" diye soruyor. Kadriye Mete, "Şimdi ne olacak?" sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: "Türkiye'de iş bitti diye bir şey yok. Mücadelemizi, sürdüreceğiz, birliğimizi devam ettireceğiz."
Evrensel'i Takip Et