Kadın, doğum ve annelik...

Kadının hamile kalmasıyla birlikte ruhsal durumunun ve düşüncelerinin değiştiğini söyleyen Kadın ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Kağan Kocatepe, kadının anne olacağını öğrenmesiyle birlikte vücutta ve duygularında büyük değişiklikler olduğunu anlattı. "Kadının doğadaki en büyük görevi doğurmaktır ve kadın doğum yaptığı zaman kendini tamamlanmış hisseder" diyen Kocatepe, hamile kadının ne gibi sorunlar yaşadığı ve çevresinde bulunan insanların nasıl davranması gerektiği hakkında bilgi verdi. - Annenin hamile kalmasıyla birlikte bebeğini hissetmeye başlaması psikolojisini nasıl etkiliyor? Annelik apayrı bir evre. Kadının bebeğinin olacağını öğrenmesiyle birlikte ruhsal durumunu etkileyen iki şey ortaya çıkar. Bunlardan birincisi ruhsal ikincisi ise düşünsel boyuttur. Anne çocuğunun olacağını öğrendiği zaman hayatına getireceği değişiklikleri düşünmeye başlar. Bir de işin hormonel boyutu var. Hamilelik başladığından itibaren vücut anneyi çok mükemmel bir şekilde, doğuma ve bebek bakımına hazırlıyor. Ancak bu tabii ki her zaman mükemmel bir şekilde olmuyor. Hamilelik döneminde salgılanan hormanlar bazen ruhsal değişikliklere neden oluyor. Hormonal değişiklikler aşırı olduğu zaman kadında sinire yol açıyor. Ama bu hormonların iyi yönü, sakinleştirici özelliğe sahip olması. Beyinde endorfin dediğimiz doğal hormon mutluluk duygusunu artırdığı için kadın kendini mutlu ve huzurlu hisseder. Hamile kaldıktan sonra çoğu anne adayının mahsunlaştığını söyleyebiliriz. Anne bir kenara çekilir ve çocuğuna bakar. - Düşünsel boyutu kadını nasıl etkiliyor? Kadın bebeği dünyaya geldiği zaman kendisinin nasıl etkileneceğini düşünür ve kaygılanır. Mesala; kariyerim mahvolacak, çocuğuma nasıl bakacağım, cinselliğim nasıl etkilenecek, doğumdan sonra mutlu olabilecek miyim, eskisi gibi arkadaşlarımla gezebilecek miyim, karnımda çatlaklar olursa eşim beni çekici bulur mu, aileye yeni birey katılması maddi durumumuzu nasıl etkileyecek, çocuğumu emzirebilecek miyim, iyi bir anne olabilecek miyim, eşim iyi bir baba olacak mı, bunlar hep düşünsel boyuttur ve genelde kaygı verir. Hormonel salgının yatıştırıcı etkise daha baskınsa kadın bu kaygı verici şeyleri çoğu zaman düşünmez. Ama kaygılar daha baskınsa kadın tabii ki sinirli hale gelir. Hamilelikte her yüz kadından seksen kadın eşiyle tartışır. Ciddi bir tartışma yaşanır ve bu durum ayrılma düşüncesine kadar varabilir. Tabi hamileliğe bağlı olan bu durum, çoğu zaman boşanma ile sonuçlanmaz. - Çocuğunun olacağı düşüncesi erkekleri nasıl etkiliyor? Tabii erkeklerde hamileliğe bağlı bir hormonal değişiklik olmadığı için kaygılar ön planda oluyor. Erkek de, çocuğuma nasıl bakacağım, çocuğun olması yaşamımızı nasıl etkileyecek, iyi bir baba olacak mıyım sorularını sormaya başlar. Çiftler arasında kötü bir ilişki varsa bu hamilelikle daha da belirginleşebilir. Ama genelde bebek hareketleri hissedilmeye başlandığı zaman anne ve baba arasında yakınlaşma olur. - Kadın hamilelikte çevresinden nasıl etkilenir? Hamilelik dönemi çok hassas bir dönemdir. Olaylardan daha çok etkilenir. Babanın hamilelikteki kadının ruhsal değişikliklerini çok iyi bir şekilde algılaması gerekiyor. Eşinin hırçınlıklarına, aşırı isteklerine cevap verecek şekilde davranmalı. Anlayışlı olmalı. Çevre dediğimizde de anne, baba kayınvalide, kayınbaba ve arkadaşlar geliyor. Bunlar genelde felaket haberi verirler. Yemek yemiyorsun, şöyle olacaksın, yapma etme, ağır kaldırma, şöyle yap böyle yap diye bir bombardıman vardır. Diğer baskı ise medyadan gelir. Medyada genelde kötü haberler verilir. Yok, Yeni Zellenda'da çift başlı çocuk doğdu, yok yapışık ikizler doğdu vs. Bana kalırsa hiç ilginç bir haber değil yapışık ikizlerin doğması. Yapışık ikizin ayrılması ve iyi bir şekilde hayatına devam etmesi haber ama doğmasını haber yapmanın hiçbir anlamı yok. Aynı şekilde bebek ölüm haberleri de kadını çok etkiler. Zaten seçici algılama diye bir şey vardır. - Doğumdan sonra ne gibi değişiklikler olur? Eskiden fazla salgılanan hormonlar birden azaldığından tabi ki kadının ruh hali de buna bağlı olarak birden değişiyor. Ama genelde olumlu bir değişim oluyor. Doğumdan sonra ise başka hormonlar salgılanıyor. Bu hormonlar da kadının ruh halini genelde olumlu etkiliyor. Bebek olduktan sonra kadının hamilelikte çocuğuyla ilgili taşıdığı kaygılar gerçek oluyor. Çünkü hamilelik döneminde acaba derken artık bebeğini kucağına alıyor. Burada da yine hangi duygu baskın çıkarsa ruh halini o belirliyor. Ama burada dikkat çekmek istediğim bir nokta var. 2 bin 3 bin kadında bir görülen loğusalık depresyonu. Bunun belirtileri de depresyonda olduğu gibi keyifsizlik, aşırı sinirlilik, aşırı yemek yeme ya da yememe, üşenme, ağlama ve bebeğe ilginin azalması. Çevredeki insanlar tarafından bunun tespiti iyi yapılmalı ve mutlaka tedavi yoluna başvurulmalı, yoksa kronikleşebilir.