26 Ekim 2004 21:00
TYS'nin coşkulu gecesi
Türkiye Yazarlar Sendikası(TYS), önceki gün Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir geceyle 30. yılını kutladı.
Türkiye Yazarlar Sendikası(TYS), önceki gün Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir geceyle 30. yılını kutladı. TYS'nin mücadele tarihinin anlatıldığı, anıların paylaşıldığı ve şiirlerin okunduğu gecede, bu yıl 90 yaşına giren Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın da yaşgünü kutlandı. Tekerlekli sandalyesiyle geceye katılan Dağlarca, "Bu gece beni çoğalttınız" diye konuştu. Gülsen Tuncer'in sunumunu gerçekleştirdiği gecenin açış konuşmasını yapan TYS Genel Başkanı Cengiz Bektaş, "TYS her zaman bize onur vermiştir" diyerek, TYS'nin kurulduğu günden beri toplumun önünde gittiğini belirtti. Cengiz Bektaş ayrıca, TYS kurucularından Yaşar Kemal'in geceye gönderdiği bir iletiyi okudu. Yaşar Kemal mesajında "TYS Bütün yasaklara, kitap toplatmasına karşı sürekli savaştı, halkı uyarmaya çalıştı. Şair olmak, yazar olmak bu ülke için tehlikeliydi. Polis bu ülkede yazarların peşine düştü. Demokrasimiz gittikçe ağırlaşıyor. Sanatçıların gücü globalist saldırgalıkların gücüne teslim olmayacak , galip gelecektir" dedi.
Bugüne eleştiri Bektaş'tan sonra söz alan TYS kurucularından Ataol Behramoğlu, insanların dünyayı sadece kendilerinden ibaret zannettiğini, dünya olaylarını umarsamadıklarını ve bunun daha çok yazarlarda geliştiğini, yazarların ilgilendikleri tek şeyin kendi yazdıkları olduğunu ve sadece onları okuduklarını söyleyerek, "Biz böyle görmedik. Kendimizden önce dünya vardı. TYS'yi 4-5 kişilik bir odada kurduk" dedi. Behramoğlu daha sonra TYS'nin kuruluşunu, bu kuruluş dönemindeki zor şartları ve örgütün kurucularından Aziz Nesin'le olan anılarını anlattı. Ataol Behramoğlu'ndan sonra söz alan Demirtaş Ceyhun da TYS'nin hangi amaçlarla, kimler tarafından kurulduğunu ve nasıl bir görev üslendiğini anlattı. Ceyhun, "Bizi ne Orhan Kemal'in hikâyelerinden dolayı, ne de Kemal Tahir'in romanlarından ötürü yargıladılar, bizi şiirlerden dolayı yargıladılar. O nedenle şiir bu ülkede en tehlikeli işlerden biri oldu." dedi. TYS'nin amatör bir ruhla kurulduğunu belirten Ceyhun, örgütün 12 Eylül'de yargılanırken sadece tek kanıtının bulunduğunu, bunun da Nazım'ın 75. yaşgünü dolayısıyla yapılan gece olduğunu söyledi. Ceyhun "12 Eylül'de TYS'nin niçin kapandığını iyi irdelersek, 12 Eylül'ü ve onun bu ülkeye neler yaptığını anlamış oluruz" dedi.
Kocaman bir şiir Gece de Eray Canberk, Aydın Hatipoğlu, Arife Kalender gibi bazı şairler Dağlarca şiirleri okurken, tenor Erol Uras ve piyanist Nurten Tezmen de bir dinleti verdi. Truva Folklor Araştırmaları Derneği ise "Dağlarca" isimli bir dans gösterisi sundu. 80 yaşını aşmış olan TYS üyelerine de gecede plaketler verildi. Son olarak Dağlarca'nın yaşgünü kutlaması yapıldı. Dağlarca tekerlekli sandalyesiyle omuzlarda sahneye taşındı. Sahneye çıkan Dağlarca, "Her dizenin gidip bulduğu birisi vardır. Bu beni çoğalttı. Burada şiirlerimin okunması beni onurlandırdı. Bu ulus kocaman bir şiirdir. Bizim yazdıklarımız bu şiirin dizeleridir." dedi. Dağlarca daha sonra, yolda gelirken yazdığım dediği "Şiir İçin On söz"ü okudu. "Şiir yazının santrancıdır/Şiir bizden önce yaşamış yaratıkların alın yazısıdır"bu dizelerin ardından Dağlarca'nın, "Kızılırmak Kıyıları" isimli şiirini okumasıyla gece sona erdi.
Bugüne eleştiri Bektaş'tan sonra söz alan TYS kurucularından Ataol Behramoğlu, insanların dünyayı sadece kendilerinden ibaret zannettiğini, dünya olaylarını umarsamadıklarını ve bunun daha çok yazarlarda geliştiğini, yazarların ilgilendikleri tek şeyin kendi yazdıkları olduğunu ve sadece onları okuduklarını söyleyerek, "Biz böyle görmedik. Kendimizden önce dünya vardı. TYS'yi 4-5 kişilik bir odada kurduk" dedi. Behramoğlu daha sonra TYS'nin kuruluşunu, bu kuruluş dönemindeki zor şartları ve örgütün kurucularından Aziz Nesin'le olan anılarını anlattı. Ataol Behramoğlu'ndan sonra söz alan Demirtaş Ceyhun da TYS'nin hangi amaçlarla, kimler tarafından kurulduğunu ve nasıl bir görev üslendiğini anlattı. Ceyhun, "Bizi ne Orhan Kemal'in hikâyelerinden dolayı, ne de Kemal Tahir'in romanlarından ötürü yargıladılar, bizi şiirlerden dolayı yargıladılar. O nedenle şiir bu ülkede en tehlikeli işlerden biri oldu." dedi. TYS'nin amatör bir ruhla kurulduğunu belirten Ceyhun, örgütün 12 Eylül'de yargılanırken sadece tek kanıtının bulunduğunu, bunun da Nazım'ın 75. yaşgünü dolayısıyla yapılan gece olduğunu söyledi. Ceyhun "12 Eylül'de TYS'nin niçin kapandığını iyi irdelersek, 12 Eylül'ü ve onun bu ülkeye neler yaptığını anlamış oluruz" dedi.
Kocaman bir şiir Gece de Eray Canberk, Aydın Hatipoğlu, Arife Kalender gibi bazı şairler Dağlarca şiirleri okurken, tenor Erol Uras ve piyanist Nurten Tezmen de bir dinleti verdi. Truva Folklor Araştırmaları Derneği ise "Dağlarca" isimli bir dans gösterisi sundu. 80 yaşını aşmış olan TYS üyelerine de gecede plaketler verildi. Son olarak Dağlarca'nın yaşgünü kutlaması yapıldı. Dağlarca tekerlekli sandalyesiyle omuzlarda sahneye taşındı. Sahneye çıkan Dağlarca, "Her dizenin gidip bulduğu birisi vardır. Bu beni çoğalttı. Burada şiirlerimin okunması beni onurlandırdı. Bu ulus kocaman bir şiirdir. Bizim yazdıklarımız bu şiirin dizeleridir." dedi. Dağlarca daha sonra, yolda gelirken yazdığım dediği "Şiir İçin On söz"ü okudu. "Şiir yazının santrancıdır/Şiir bizden önce yaşamış yaratıkların alın yazısıdır"bu dizelerin ardından Dağlarca'nın, "Kızılırmak Kıyıları" isimli şiirini okumasıyla gece sona erdi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
