18 Ekim 2004 21:00

Cumhuriyet'in panoroması

Yapı Kredi Kültür Merkezi, Selahattin Giz Fotoğraf Arşivini Sermet Çifter Salonu'nda izleyici karşısına çıkardı. 21 Kasım'a değin sürecek olan sergide yer alan 150 fotoğraf 1930'dan 1970'lere dek Cumhuriyet gazetesi muhabirliği yapmış olan Selahattin Giz'in objektifinden yansıyanları göz önüne seriyor.

Paylaş
Yapı Kredi Kültür Merkezi, Selahattin Giz Fotoğraf Arşivini Sermet Çifter Salonu'nda izleyici karşısına çıkardı. 21 Kasım'a değin sürecek olan sergide yer alan 150 fotoğraf 1930'dan 1970'lere dek Cumhuriyet gazetesi muhabirliği yapmış olan Selahattin Giz'in objektifinden yansıyanları göz önüne seriyor. 30 bin fotoğraf arasından seçilen eserler Türkiye'nin kuruluşundan 70'lere değin geçen süreci önemli ip uçlarıyla yansıtıyor. Giz yeni kurulan genç cumhuriyetin daha devrimlerin getirdiği yenilikler uygulanırken çektiği fotoğraflarla tarihe tanıklık ediyor. Yeni yazının benimsenmesi, kadınların kent yaşamında daha çok gözükmesi, yine kadınlar için dans kursları, herkesin başında mutlaka bulunan çeşit çeşit şapkalar, kasketler... 50 yıllık bir dönemin bütün önemli olaylarını gazetesine geçen Giz, çektiği fotoğraflarla Türkiye'yi dönem dönem sarmış olan farklı havaları yakalıyor. Atatürk'ün gezileri sırasında çektiği fotoğraflara, daha sonra İsmet İnönününkiler karışıyor. Sonra İstanbul'un çeşitli semtlerinde çekilmiş insan manzaraları, öğrenciler, işçiler, kadınlar, at arabalı İstanbul yolları, tramvaylar... 1930'ların başında gazeteciliğe başlayan Giz, gazetedeki rutin haberlere giderken, fotoğraf makinesine kaleminden daha çok güvendiği için, günlük olayları bir yanıyla da elindeki bu makineyle yorumluyor. Atatürk'ün ölümü, 6-7 Eylül olayları, cumhuriyetin 10., 15. yıl kutlamaları vb.

Cumhuriyetin insanları Giz'in 1940'lara değin çektiği fotoğraflara yansıyan ise genç cumhuriyetin bu büyük kentinin giderek bir Avrupa kenti görünümüne bürünmesi ve yaşamın bu değişimlerden kaynaklanan ruh hali. Çünkü hayat İstanbul'da değişmektedir. Bunu en iyi şekilde yansıtan ise kadın fotoğrafları oluyor. Voleybol oynayan ve dans kursunda sıra bekleyen kadınlar. Yanı sıra okullardan çekilmiş kara önlüklü öğrenci fotoğrafları. Ama bir yanıyla da İstanbul'daki birçok insanın ekmeğinin peşinde bir yaşam sürdüğü yine fotoğraflardan anlaşılıyor. Sırtlarında yükleriyle hamalların hayatında çok fazla bir değişiklik yok gibi.

Yenilikler Fakat çamurlu sahada kan ter içinde top oynayan futbolcular, insanımızdaki kendini dünyaya kabul ettirme hırsını taa o zamandan belgelemiş gibi. Selahattin Giz'in fotoğraflarında cumhuriyetin getirdiği bütün yenilikleri ve bunların kabullenişini, halktaki etkisini gözlemlemek mümkün oluyor. Yani Giz'in fotoğraflarında halkın yoksulluğu da var, sürekli açılış yapan incelemelerde bulunan siyasetçilerin çabaları da, sıradan insanın yavaş yavaş değiştiğini hissettiği bir yaşam da var, Cumhuriyet'in yıl dönümleriyle gelen şaşalı kutlamalar da. "Sefirden Sefile" Selahattin Giz sergisi 1930'lar ile "70"lere kadar cumhuriyetin bir panoramasını yansıtıyor.


Fotoğrafla geçen bir ömür 1914 yılında Selanik'te doğan Giz fotoğraf çalışmalarına amcasının hediye ettiği fotoğraf makinesiyle başladı. Galatasaray Lisesi'nde eğitimine devam ederken satın aldığı Zeiss marka makineyle ilk profesyonel fotoğraflarını çeken Giz, 1948-52 yılları arasında Basın Foto Ajansı'nı kurdu. 1973 yılında emekli olan sanatçı Gazeteciler Cemiyeti tarafından mesleğe 50 yıldan fazla emeği geçenlere verilen Burhan Felek Hizmet Ödülü'nü aldı ve 20 Şubat 1994'te İstanbul'da öldü.

ÖNCEKİ HABER

Yoksulun kömürünü heba ettiler

SONRAKİ HABER

Kadın gözüyle Nâzım Hikmet

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa