08 Ekim 2004 21:00

Suya yatirim yapilmali

Uzmanlar, ülkemizin su potansiyelinin, 25 yıl sonra alarm vereceğini belirtiyor. Eğer yeni yatırımlar yapılmaz su kaynakları işletilmezse, su sıkıntısı bizleri bekliyor. Yıllardır yapımı süren barajlar ise bütçeden ayrılan paranın azlığı nedeni ile bitirilemiyor.

Paylaş
Su ile ilgili problemler dünya genelinde gündemde. Son olarak İzmir'de eylül ayı başında uluslararası bir "su" sempozyumu düzenlendi. Birleşmiş Milletler Unesco Örgütü'nün desteği ile, EWRA (European Water Resources Association) ve Dokuz Eylül Üniversitesi Su Merkezi'nin (SUMER) birlikte düzenledikleri sempozyumda, BM Dünya Su Gelişimi Raporu'nda tanımlanan konular tartışıldı. SUMER'in kurucularından ve Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevinç Özkul ile ülkemizin su ile ilgili sorunları ve SUMER'in çalışmaları konusunda görüştük. Özkul, yeni su kaynaklarının devreye alınması gerektiğini ifade etti. -Ülkemizdeki su kaynaklarının durumu nedir? Su kısıtı gündemde. Ülkemiz şu anda dünyanın şanslı sayılabilecek ülkelerinden biri. Önümüzdeki 25 yıl içinde bizler de artık su sıkıntısı, kıtlıklar içerisinde yaşamaya başlayacağız. Bu konuma doğru gitmekteyiz. Bizdeki problemler de tüm dünya için sorun olan noktalar aslında. Esas sorunumuz kirlenme. Kirlilik artması nedeni ile sıkıntılar yaşıyoruz. Onun dışında mevcut kaynakların tümü henüz kullanıma açılmış değil. Yeni tesislerin yapılması gerekiyor. Bu tesislerin planlaması mevcut. Fakat yatırım yeterli kanallara aktarılmadığı için çok yavaş ilerliyor. Bunun oldukça hızlandırılması gerekiyor ki o kaynakların tümünden tam anlamıyla yararlanabilelim. Bunları aşabilirsek pek bir problem yaşamayacağız ama son dönemde özellikle barajlarla ilgili iki taraflı görüşler var. "Yapılmamalı onun yerine başka enerji kaynakları bulunmalı. Barajın kurulmasında doğa bozuluyor, çevreye zarar veriliyor, tarihi eserler yok oluyor" deniliyor. Bu bakış açısı oldukça haklı. Ama barajlar tekil bir amaca hizmet eden tesisler değil. Sadece enerji üretim amaçlı değil. Sulamaya hizmet veriyor, taşkından korunmaya hizmet ediyor. Çok amaçlı olması büyük bir artı getiriyor. Bunların çok tartışılıp düşünülmesi gerekiyor. Başka yere kurulamaz mı? Örneğin bir kaç km. aşağıya ya da yukarıya gibi tartışmalar olabilir ama hiç yapılmasın fikrine, ben sıcak bakamıyorum. Ülkemizin ihtiyacı var bu tesislere. Bu konuda en büyük kuruluş DSİ. Bütün planlamaları onlar gerçekleştiriyor. Son yıllarda yatırımlar azalmaya başladı. Bütçeden ayrılan pay giderek düştü. İnşa halindeki çoğu baraj durma noktasına geldi. -Yeterli kaynak ayrılmaması sonucunda ne gibi tehlikeler bekliyor ülkemizi? Yakın vadede talep çok artıyor. Gediz Havzası'ndan örnek vereyim. Bu havzada oldukça geniş yelpazeye yayilmiş bir kullanici portföyü var. Türkiye'deki su kaynaklarının büyük bir kısmı sulama amaçlı tüketiliyor. Onun dışında şu anda giderek artan miktarda sanayi kullanımı var. Evsel, kişisel kullanım talebi var. Bir de öbür taraftan kirlilik boyutu kaliteyi bozmaya başladı. Bunun için kısıt doğmaya başladı. Gediz nehrinde sık sık yaşadığımız balık ölümleri gündeme geldi. Çiftçi o suyu sulamaya dahi kullanmak istemiyor. Yeraltı suyuna yönleniyor. Bu sefer yeraltındaki suyun aşırı çekimi oluyor. Orada kirlenme baş gösteriyor. Bu gibi tehlikeler var. Eğer biz bu planlamamızı taleple paralel tutamazsak arz ve talep dengesini koruyacak şekilde hızlı bir şekilde tamamlayamazsak yakın vadede bir on yıl içinde belki su gerçekten kısıt olmaya başlayacak. Kaynaklarımızın olmadığından değil kullanılabilir duruma geçiremediğimiz için. İzmir'in içme suyu için Tahtalı Barajı devreye alındı. Yakın gelecekte yetersiz kalacak. Havzalar arası transfer gündeme gelecek. Mutlaka yeni yeni kaynakların devreye alınması gerekiyor. Onun dışında su tasarrufu sağlamak üzere tarımda çok daha yüksek verimli teknolojilerin kullanılması gerekiyor. Menemen civarında deneme bazlı çalışmalar var. Basınçlı su ile ilgili buharlaşma yoluyla diğer tüm kayıplar en aza indiriliyor. Damlama ve yağmurlama gibi teknolojiler kullanılarak tarla içinde daha az suyla çok daha yüksek verim elde edebiliyorsunuz. Bunların çok yayılması gerekiyor. -SUMER'in işleyişi ile ilgili bilgi verir misiniz? Suyla ilgili ülkemizin yapmasi gereken çok şey var. Yakin geçmişte tek kuruluş DSI idi. Son yillarda bazi fonksiyonlarini ufak ufak devretmeye başladi. Sulama sistemlerini birliklere devretti. Artik halk kendi kooperatiflerini, sulama birliklerini kuruyor. Inşayi birakti. Şimdi artik ihaleler yoluyla firmalara yaptiriyor. Bu noktada özel sektör de devreye girmiş oldu. Gerçekten bilinçli ellerde yapilmasi gereken bir şey bu. Çok büyük yatirimlar sözkonusu. Tesis tek başina degerlendirilmemeli. Planlama halen DSI'nin kontrolünde ve devlet eliyle yapılıyor ama o noktada şu gerekiyor: Zaten kuruluş amaçlarımızdan birisi de bu. Ne yazık ki ülkemizde üniversite kamu kuruluşları işbirliği çok yakın olamıyor. Yani burada bir teknoloji var. Bir bilgi birikimi var. Biz pratiğe dökemiyoruz. Kamu kurumları ellerinde her türlü veri yetki var, karar mercii durumundalar. Onlar bu yeni teknikleri dünyadaki gelişmeleri çok yakın takip edemiyor veya kullanıma alamıyor. Bu ilişkiyi arttırmak hedefimiz. Havza bütününde ardışık bir planlamayla. SUMER'i 2001 yılında kurduk. Çok yakın bir geçmişimiz var. Şu anda elimizde iki tane Avrupa Topluluğu 6. Çerçeve Projesi var. Bir tane de 5.Çerçeve kapsamında sürmekte olan projemiz var. Bunlar birçok ülkenin ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar. İşlediğimiz ana konu entegre havza yönetimi. Şimdi artık dünyanın da ülkemizin de ihtiyacı bu. Havza dediğimizde artık tek başına bir su kaynağı ele alamıyorsunuz. Onun içinde teknik yanı var, sosyal yanı var, ekonomik yanı var. Orada alacağınız tüm kararlar bunların üst üste binmiş bir çözümünü içermek durumunda. Siz burada bu tesisi yapacağım dediğiniz anda onun birçok etkilerini de dikkate almak durumundasınız. Havza yönetimi bunu sağlayan bir araç. Bu bir bütün içinde veri toplanmasından başlayıp modelleme çalışmaları, kanal destek sistemleri vb. gibi, bu konuda bizim ekibimizin farklı grupları var. Bu projeler kapsamında geliştirilmeye çalışılan bu modeli oturtmak burada amacımız. Bizim şu an için en büyük kullanıcımız DSİ. Bu işin uygulamacısı orası.

ÖNCEKİ HABER

Halkin temsilcisine gözalti

SONRAKİ HABER

Tüm Bel-Sen'den gazetemize destek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...