02 Ekim 2004 21:00
'AB Kürtleri sattı'
Abdullah Öcalan, AB yaklaşımının Kürtleri kendi çıkarları için peşkeş çekme amaçlı olduğunu söyledi. Öcalan, "Bizi Almanya ile sattılar. 40 milyonluk halkımızın, bir anaokulu dahi yok. Sen daha AB'den ne bekliyorsun?" dedi.
İmralı'da 6 yıldır tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, Avrupa Birliği'ne (AB) sert eleştirilerde bulundu. AB üyeliğine karşı olmadığını ancak ortaya konulan tutuma bakıldığında AB'nin yaklaşımının Kürtleri kendi çıkarları için peşkeş çekme amaçlı olduğunu belirten Öcalan, "AB bizi çok ucuza sattı, başta Almanya bizi sattı" dedi. Ülkede Özgür Gündem gazetesinde yayınlanan habere göre Abdullah Öcalan, 17 Aralık'taki AB zirvesinin her şeyi netleştireceğini ifade ederek, AB'den bir şey beklemek yerine Kürtlerin kendi haklarını almak için harekete geçmeleri gerektiğini vurguladı. Öcalan, "1985 yılından beri bizi Almanya ile sattılar. 40 milyonluk halkımızın, bir anaokulu dahi yok. Sen daha AB'den ne bekliyorsun?" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'e giderek, AB raporunda Kürtlere ilişkin yer alması beklenen ifadeleri engellediğini kaydeden Öcalan, "Kürtlere ilişkin bir-iki şey vurgulanacaktı, gitti onu da engelledi. Verheugen sizi sattı yine" diye konuştu.
'Leyla uyanık olsun' Öcalan, özellikle AB ile ilişkileri konusunda kendisinden beklentileri olduğunu ifade ettiği DEP eski milletvetili Leyla Zana'ya bazı eleştiriler ve önerilerde bulundu. Zana'nın kendisine gönderdiği mektuba da değinen Öcalan, AB ve meşru savunmaya bakışını yetersiz buldu. "Leyla bu savaş şeyini anlamamış" diyen Öcalan, kendisinin de buna yanıt verdiğini ancak gidip gitmediğinin takip edilmesini istedi. Şimdiye kadar Zana'dan iki mektup aldığını anlatan Öcalan, şöyle devam etti; "Mektup'ta AB ne diyorsa Kürtler bunu yapmalı diyor. AB tam teslimiyet dayatıyor, Leyla ile oynamak istiyorlarsa buna karşı uyanık olmalı, Kürtler de bu teslimeyete uyanık olmalı. Buna karşı demokratik tepkilerini ortaya koysunlar, gösteri yapsınlar. Haklarını söke söke almalılar. Bu meşru savunma savaşını yanlış anlamamalıdırlar, biz savaşı başlatmıyoruz. Bir de cezaevlerinde kalmışlar. Cezaevini yaşamış insanlar biraz uyanık olur. Leyla mektubumu almışsa bunu böyle bilsin."
Kürtçe konuşmaya engel Bu arada avukatlarıyla yaptığı görüşmeden sonra kardeşi Mehmet Öcalan ile Kürtçe konuşmak isteyen Abdullah Öcalan'a görevlilerin müdahale ettiği belirtildi. Görevlilere tepki gösteren Öcalan, "Böyle mi demokrasiye geçecekler" dedi.
'Leyla uyanık olsun' Öcalan, özellikle AB ile ilişkileri konusunda kendisinden beklentileri olduğunu ifade ettiği DEP eski milletvetili Leyla Zana'ya bazı eleştiriler ve önerilerde bulundu. Zana'nın kendisine gönderdiği mektuba da değinen Öcalan, AB ve meşru savunmaya bakışını yetersiz buldu. "Leyla bu savaş şeyini anlamamış" diyen Öcalan, kendisinin de buna yanıt verdiğini ancak gidip gitmediğinin takip edilmesini istedi. Şimdiye kadar Zana'dan iki mektup aldığını anlatan Öcalan, şöyle devam etti; "Mektup'ta AB ne diyorsa Kürtler bunu yapmalı diyor. AB tam teslimiyet dayatıyor, Leyla ile oynamak istiyorlarsa buna karşı uyanık olmalı, Kürtler de bu teslimeyete uyanık olmalı. Buna karşı demokratik tepkilerini ortaya koysunlar, gösteri yapsınlar. Haklarını söke söke almalılar. Bu meşru savunma savaşını yanlış anlamamalıdırlar, biz savaşı başlatmıyoruz. Bir de cezaevlerinde kalmışlar. Cezaevini yaşamış insanlar biraz uyanık olur. Leyla mektubumu almışsa bunu böyle bilsin."
Kürtçe konuşmaya engel Bu arada avukatlarıyla yaptığı görüşmeden sonra kardeşi Mehmet Öcalan ile Kürtçe konuşmak isteyen Abdullah Öcalan'a görevlilerin müdahale ettiği belirtildi. Görevlilere tepki gösteren Öcalan, "Böyle mi demokrasiye geçecekler" dedi.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
