01 Ekim 2004 21:00

Ozan ve müzisyen ARYON

Akdeniz coğrafyasında ozanlarıyla ünlü Lesbos (Midilli) adasında doğup büyümüş Aryon (Arion) adında dillere destan bir ozan vardı. Tarihçi Herodot bile ününü duyduğu bu ozan ve müzisyenden uzun uzun söz eder.

Paylaş
Akdeniz coğrafyasında ozanlarıyla ünlü Lesbos (Midilli) adasında doğup büyümüş Aryon (Arion) adında dillere destan bir ozan vardı. Tarihçi Herodot bile ününü duyduğu bu ozan ve müzisyenden uzun uzun söz eder. Bir gün müzisyen Aryon bir şarkı yarışmasına katılmak üzere Sicilya adasına gitti ve oradaki yarışmada birinciliği aldı. Bundan sonra da yaşadığı ada haliyle ona dar gelmeye başladı. Öteki bazı Ege adalarından bazılarına gidip oralarda; ezgilerini, şiirlerini büyük kalabalıklar önünde coşkuyla dillendirdi. Her gittiği yerde büyük bir hayranlıkla karşılanıyordu. Müzisyen tanrı Apollon bile ozanı ilgiyle izliyordu.

Peryandros'un sarayında İşte bu sıralarda da ozanın ününü duyan ve gaddarlığıyla tanınan Korintos kralı Peryandros (Periandros), onu sarayına buyur etti. Ezgilerine ve şiirlerine hayran kalan kral onu sarayında yaşam boyu ağırlayacağını bildirdi. Bunun üzerine ozan sarayda kralın yanında kalmaya başladı. Ülke içinde çeşitli yerlerde konserler verdi. Ne var ki ozan olup da hep aynı yerde kalmak görülmüş şey mi! Öteki ülkeleri tanımak ve görmek, oralarda da çalıp söylemek için can atmaya başladı. Bir gün bu isteğini kral Peryandros'a bildirdi. Kral bu çok sevdiği, bir anlamda tutkunu olduğu ozanı bırakmak istemiyor, başına birşeyler gelmesinden çekiniyordu. Daha da kötüsü, belki de gittiği ülkeleri daha çekici bulabilir, bir daha dönmek istemeyebilir gibilerden bir düşünce geçiyordu kafasından…Böyle bir olasılığın gerçekleşmesinden yani kendine çok yakın bulduğu bu ozanı büsbütün yitirmekten çok kaygılanıyordu. Çünkü acımasızlığıyla ünlü kral Peryandros; bu ozan dostunun ezgileriyle, şiirleriyle tanışalı beri dünyayı bambaşka algılamaya, görmeye başlamıştı. Hatta ozanı tanımazdan önce halkına karşı, doğaya karşı sert ve acımasız kralın hem gönlü hem gözü; dünyaya ve halkına ozanın açtığı pencerelerden bakmaya başlamıştı. Üstelik halk da bu göçmen ozanı kısa sürede kendilerinde biri olarak benimsemiş, bağrına basmıştı. Zaten halk da; kralın kendilerine daha olumlu ve daha sevecen davranmasındaki nedenin tamamen bu olağanüstü ozanın sanatından kaynaklandığını sezip anlamıştı.

Yollarda Müzisyen Aryon'un ille de gezilere çıkma konusundaki kararlılığını görünce, kral Peryandros daha fazla direnemedi. Ozan dostu için hemen yelkenli bir gemi hazırlattı ve koruyucu olarak en güvendiği adamları da onun buyruğuna verdi. Ne var ki ozan Aryon bu sunuları kabul etmedi. O, sıradan gezginci bir insan olarak, elinde çalgısıyla gezip dolaşmayı; gittiği her yere sevgi ve kardeşlik yüklü şiirlerini yaymayı yeğliyordu. Uzun tartışmalardan sonra da olsa kral onun bu isteğini de kıramadı. Böylece yalnız başına yollara düşen ozan, ilk olarak kendisini iyi tanıyan Sicilya'ya gitti. Sonra başka adalara da gitti. Buralarda da verdiği konserlerde büyük kalabalıkları coşturdu. Ezgileri, şiirleri halkın diline düştü. Bu arada halkın gönülden yaptığı bağışlarla bir miktar dünyalık da edindi. Ne var ki bir süre sonra kral dostu Peryandros'u özlemeye başladı; artık bir an önce Korintos'a dönmek istiyordu. Haliyle o eskilçağlardaki korsanlık olaylarının yaygınlığı yüzünden ayrılırken kral dostunun verdiği öğütleri, uyarıları da anımsadı.

Aryon'un yazgısı Bu yüzden dönüş yolculuğu için en güvendiği Tarantos'lu bir geminin tayfalarıyla pazarlık edip uyuştu. Sonra oranın halkınca da görkemli bir törenle Korintos'a doğru uğurlandı. Bindiği yelkenli denizde bir süre yol aldıktan sonra ozan, yorgunluktan uyuyakaldı. Düşünde de koruyucusu olduğunu sandığı tanrı Apollon'u gördü. Tanrı Apollon ozana kendisini bekleyen yazgıyı anlattı. Ölmeden önce en güzel ezgilerini söylemesini ve bu arada kendisini bekleyen öldürücü tehlike anında, ona kim el uzatırsa ona hayır dememesini öğütledi. Uyandığında da yeni gördüğü düşün etkisinden sıyrılmaya uğraşırken tayfaların kendi aralarında birşeyler fısıldaştıklarını farketti. Biraz kulak kabartınca da duyabildiği söz kırıntılarından başına gelecekleri anladı. Tayfalar ozanı denize atacaklar; kazandığı altınlara el koyacaklardı…Az sonra da tayfalar gelip Aryon'a bu niyetlerini açık açık söylediler. Ozan, tanrı Apollon'un az önce düşünde kendisine öğüt olarak söylediklerini anımsadı. Bunun üzerine tayfalara dönüp ölmeden önce son bir isteği olduğunu bildirdi. Yalnızca çalgısını son bir kez çalmak, birkaç ezgisini dillendirmek istiyordu… Tayfalar bu isteğe karşı koymadılar…Ozan Aryon en yeni giysilerini giydi; tıpkı halkın önündeymiş gibi denize karşı liriyle ezgilerini dillendirmeye başladı. Gittikçe coştu; coştukça denizin enginliklerine doğru ezgileri daha bir yanıklaştı. Bu yanık ezgileri duyan yunus balıkları yelkenlinin çevresine doluştular; Aryon'u can kulağıyla dinlemeye başladılar. Müzisyen tanrı Apollon bile onun bu dokunaklı ezgilerine kulak kesildi. Bir süre sonra da ozan çalgısıyla bir kendini denize bıraktı. Bunun üzerine yunus balıklarından biri hemen ozana sırtını verdi ve onu açık denizde alıp götürdü. Yunus balığı, uzun bir yolculuktan sonra Aryon'u zorlana zorlana Korintos'ta sağ salim karaya çıkardı. Ama yunus çok yorulmuştu; hemen oracıkta can verdi. Haliyle doğruca saraya giden Aryon'u kral Peryandros büyük bir sevecenlikle karşıladı. Ozan başından geçenleri ona bir bir anlattı. Ne var ki yazgının bir cilvesi olarak, bir süre sonra soyguncu tayfaların gemisi çok şiddetli bir fırtınaya tutuldu. Bu azgın fırtına gemiyi Korintos kıyılarında bir sahile savurdu. Nöbetçiler, karaya vuran gemideki soyguncu tayfaları kralın huzuruna çıkardı. Haliyle sorguları sırasında tayfalar; ozan Aryon'un kendini denize atıp boğulduğunu söylediler. Her şeyi anlayan kral, sonunda tayfaları en ağır şekilde cezalandırdı. Müzisyen ve ozan Aryon, daha uzun süre yepyeni şiirlerini liriyle ezgilere döktü. Ölümünden sonra da tanrı Apollon'un girişimleriyle, Aryon'un çalgısı ve onu kurtaran yunus balığı gökyüzünde birer yıldıza dönüştü.

ÖNCEKİ HABER

Yangınlara öfke dinmiyor

SONRAKİ HABER

Oldu mu bu Hasan Kaçan?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...