'Derin' deliller!

'Susurluk Davası' kapsamında 'Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak' suçundan yargılanan ve hakkında verilen beraat kararı Yargıtay'ca bozulan DYP eski Milletvekili Sedat Edip Bucak, Mehmet Özbay'ın (Abdullah Çatlı) kaza sırasında aracın içinde bulunan çantasından çıkarıp aldığı ve üzerinde 'çok gizlidir' yazılan devlet sırlarını içeren belge ile davayı aydınlatıcı bazı fotoğrafları 8 yıl sonra mahkemeye sundu. Bucak, "Açıp okuduğumda devletin sırlarının yer aldığını gördüm. Bu yüzden kimseye hiçbir şey söylemedim. Bunların okunması devlete zarar verebilir" dedi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Sedat Edip Bucak katıldı. Duruşmada Yargıtay'ın bozma kararına ilişkin görüşü sorulan Bucak, 'karara katılmadığını' söyledi. Bucak'ın avukatı Mahmut Şevket Küçük de, bozma kararında yasal dayanak olmadığını öne sürerek, "Bozma kararına katılmak mümkün değildir" dedi. Duruşmada, Sedat Bucak'ın avukatı, özel bir televizyon kanalının programı olan "Ceviz Kabuğu"nda eski Yargıtay Başkanı Vural Savaş ile Sedat Bucak hakkında yapılan röportajın kasetini mahkeme heyetine sundu. Daha sonra söz alan Sedat Bucak ise Susurluk kazası sırasında hayatını kaybeden Mehmet Özbay'ın çantasından aldığı ve 8 yıldır sakladığını belirttiği devlet sırrını içeren 21 sayfalık belgeyi, mahkemeye verdi. Belgeleri çok gizli tuttuğunu söyleyen Bucak, "Bunların okunması devlete zarar verir" diyerek, heyetten belgelerin gizli tutulmasını istedi.

Sabancı da imzalamış Mahkeme Başkanı Ahmet Ulucak, Bucak'ın verdiği ve üzerinde "gizli" ibaresi bulunan zarfı açarak, içindekileri tek tek tutanağa geçirdi. Mahkeme tutanağına geçirilen zarftan çıkan 21 sayfalık belgeye ilişkin Bucak, "Susurluk kazasından sonra Özbay'ın çantasında bulunan şeylerdir. O belgeleri yıllardır gizliyorum. Kimseye bir şey söylemedim" dedi. Mahkeme Başkanı Ulucak, zarfın içerisinden Mehmet Özbay adına imzalanmış Sakıp Sabancı'ya ait "Değişen ve Dönüşen Türkiye" adlı kitabı çıkararak, kitap arasında bulunan çeşitli fotoğrafları Bucak'a sordu. Bunun üzerine Bucak, "Sabancı'nın 1994 yılında verdiği kitap vardı. Kitabın içinde de Mehmet Özbay, ben ve Korkut Eken'in beraber bulunduğu yemekte bir fotoğraf ile aynı zamanda bazı orgenerallerin bulunduğu fotoğraf vardı. Aynı zamanda Özbay'ın yanında sürekli gördüğüm bir adres defteri vardı" diye konuştu.

Fotosuz pasaportlar Başkan Ulucak, zarftan çıkan ve hangi ülkeye ait olduğu belli olmayan, üzerinde fotoğraf bulunan pasaportu da tutanağa geçirirken, Bucak "Çantada başka pasaportlar da vardı. Ancak onlarda resim yoktu" diye konuştu. Yabancı bir başbakana ait olan ve Mehmet Özbay adına imzalanan bir belgenin de zarfın içinde bulunduğunu ifade eden Mahkeme Heyeti Başkanı Ulucak, bu belge ile zarfta bulunan başka bir fihristi de tutanağa geçirdi. Ulucak, zarfın içinde ayrıca, üzerinde "Gizli istihbarata verilen bilgilerin kopyası" yazılı küçük bir zarf daha bulunduğunu, bu zarfın içinde de Korkut Eken'in daktiloyla yazdığı 21 sayfalık bir belge olduğunu tutanağa yazdırdı. Başkan Ulucak, Bucak'ın "zarfın saklı tutulması" yönündeki talebini de tutanağa yazdırdı. Ayrıca Bucak tarafından verilen Güneydoğu Anadolu'da görev yapan askerlerin fotoğrafları da tutanağa geçirdi.

Mahkeme saklayacak Mahkeme heyeti, delil olarak sunulan tüm belgelerin incelenmesine ve devlet sırrını içerdiği iddia edilen 21 sayfalık belge ile çeşitli fotoğrafların da içinde bulunduğu zarfın mahkeme kasasında davanın kesin hükme bağlanmasına kadar saklanmasına karar verdi. Heyet daha sonra duruşmayı, avukat Küçük'ün sunduğu kasetlerin incelenmesi için erteledi. Bu arada sanık Bucak, davanın daha önceki bir duruşmasında verdiği ifadede, "Mehmet Özbay takma adıyla bilinen Abdullah Çatlı ile 1994 yılında emniyet müdüründen daha üst düzeyde yetkililerin bulunduğu bir yemekte 'işadamı' olarak tanıştırıldığını" söylemişti.