20 Eylül 2004 21:00

Son kalelere saldırı

ABD pirinç ithalatına karşı uygulanan önlemler ve et ithalatı yasağına el attı. ABD Ankara Büyükelçisi Eric Edelman dün Tarım Bakanı Sami Güçlü'yü ziyaret etti. Edelman DTÖ anlaşmasını öne sürerek Türkiye'ye baskı yaptı.

Paylaş
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman süpriz bir şekilde, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'yü ziyaret etti. Basına sadece görüntü alması için izin verildi. Görüşmenin içeriği konusunda hiçbir açıklama yapılmadı. Görüşme talebinin Edelman'dan geldiği ziyarette ise Türkiye için önemli iki konu masadaydı. Türkiye'nin pirinç ithalatına karşı uyguladığı önlemler ve et ithalatı yasağı. Edelman'ın bu ilk ziyareti değil, geçtiğimiz hafta da Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen ile bir araya gelmişti. Görüşmeleri sürdüren tek yetkili Edelman değil. ABD Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Eric Stewart da geçtiğimiz günlerde Ankara'da bir görüşme yapmıştı. ABD, Türkiye'nin et ithalatına izin vermesini, pirinç ithalatına karşı uyguladığı önlemleri kaldırmasını istiyor. Başta Edelman olmak üzere ABD, Bakan Güçlü'yü, Türkiye'nin et ithalatına izin vermemesinin ve pirinç ithalatına tarife kotası uygulanmasının, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına aykırı olduğunu hatırlatarak, sıkıştırıyor. Hatırlanacağı üzere, 2003 yılında DTÖ'nün Meksika'nın Cancun kentinde gerçekleştirdiği toplantıda "gelişmekte olan" diye tanımlanan ülkeler ABD ve AB tarım dayatmalarına karşı ortak hareket ederken, uluslararası anlaşmaları gözü kapalı imzalayan Türkiye söz konusu ortak hareket içerisinde yer almamıştı. DTÖ'nün, 27-30 Temmuz 2004 arasında Cenevre'de gerçekleştirilen ve çerçeve anlaşmanın imzalanmasıyla sonuçlanan, son toplantısında da Türkiye'nin tavrı değişmedi. Altına imza atılan ve tarımda; desteklerin, ihracat sübvansiyonlarının ve gümrüklerin önce azaltılıp sonra kaldırılmasını hedefleyen anlaşmanın ülke tarımını bitireceği yönündeki eleştirilere Tarım ve Köy İşleri Bakanı'nın cevabı hazırdı: "Türkiye'nin planı hazırdır."

DTÖ silahı Bakanın hazır olup olmadığı bir yana, uluslararası anlaşmaları silah gibi kullanan ABD harekete geçmiş durumda. ABD Türkiye'den pirinç ithalatına uyguladığı yüksek gümrük vergilerini indirmesini ve et ithalatını kolaylaştırmasını istiyor. Oysa tarım pazarını ithal ürünlere kaptıran Türkiye'de pirinç ve et düşmeyen son kaleler durumunda. Pirinçte geçen sene üretim, tüketimin yüzde 70'ini karşılar durumdaydı. Bu yıl ise üretim açığı görülmediği ve bu nedenle ithalata gerek olmadığı belirtiliyor. Fakat ABD yine de Türkiye'ye pirinç pazarlayabilmek için bastırıyor. Pirinç ve hayvansal ürünlerde de ithalatçı konuma gelirsek pazarımız tamamen ithal tarım ürünleriyle dolacak, bütün kaleler düşmüş olacak. Edinilen bilgilere göre, ABD, Türkiye ile yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınmaması halinde, konuyu DTÖ müzakere platformuna götürebileceğini belirtiyor. Türkiye, et ithalatında kontrol verilmemesine gerekçe olarak BSE (deli dana) hastalığını gösteriyor. Birçok ülke aynı gerekçe ile et ve canlı hayvan ithalatına izin vermediği için, bu konu DTÖ platformunda savunulabilecek nitelikte görünüyor. Ancak Türkiye'nin pirinçte ithalat için tarife kotası uygulamasını savunabileceği bir mazereti yok. Uluslararası anlaşmaların bir gün yaptırıma dönüşeceği biliniyordu. ABD, kendi çıkarları doğrultusunda, kendisinin anlaşma hükümlerini ihlal etmesine aldırmaksızın, Türkiye'yi taahhütlerini yerine getirmesi için köşeye sıkıştırıyor. Sıkışan hükümetin tavrı ise tıpkı Edelman'la yapılan toplantının içeriğini sakladığı gibi uluslararası anlaşmaların şartlarını da gizlemek.


DESTEK DE ELDEN GİDİYOR Türkiye uluslararası ticaret anlaşmalarının altına koşulsuz imza atmasının bedelini elindeki son kaleleri kaybetmekle ödeyeceğe benziyor. İthalatın önünün açılmasıyla pazarı yurtdışından gelen ürünlere kaptıran ülke üreticilerini önümüzdeki günlerde, uluslararası anlaşmalar gereği tarımsal destekten tamamen yoksun kalma gibi bir başka tehlike bekliyor. AKP Hükümeti, şu anda kayıt sisteminde yer alan ve tarımsal üretim yapan çiftçilere dekar başına 16 milyon lira olan Doğrudan Gelir Desteği uygulamasının Dünya Bankası ile yürütülen bir çalışma olduğunu anımsatarak, uygulamanın 2005'te biteceğine dikkat çekiyor. Doğrudan Gelir Desteği uygulamasını ortadan kaldıracak olan hükümet 2006 yılında çiftçiye verilen tarım desteğini yarı yarıya düşürecek.

ÖNCEKİ HABER

İki göçmenin açlık grevi

SONRAKİ HABER

Evsahiplerinin yarısı kaçakçı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...