17 Eylül 2004 21:00
İlk ders: sırayı bölüşmek
750 kapasiteli 24 Kasım İlköğretim Okulu'nda 2 bin 200 öğrenci eğitim görüyor. Göç alan mahallelerden gelen öğrencilerin bir çoğu ise Türkçe bilmediği için motivasyon sıkıntısı çekiyor.
Diyarbakır 24 Kasım İlköğretim Okulu'nda yaşananlar yeni eğitim ve öğretim yılındaki tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi. Köylerden göç alan Gürpınar ve Aziziye mahallelerinden gelen yoksul öğrencilerin okuduğu okulda sınıf sayısı yetersiz. 750 kapasiteli okulda 2 bin 200 öğrenci okuyor. 80'nin üzerinde olan sınıf mevcutlarının da önümüzdeki günlerde 100'e çıkması bekleniyor. Bir sırayı dört öğrencinin paylaştığı sınıflarda sağlıklı eğitim verilemiyor. Teknik yetersizliklerin yanısıra Türkçe bilmeyen öğrencilerin de motivasyon sıkıntısı yaşadığı Aziziye Mahallesi'ndeki 24 Kasım İlköğretim Okulu çözüm bekliyor.
1 sıraya 4 öğrenci Mevcut öğrenci sayısı ile büyük sıkıntılar yaşadıklarını, geçen yıl yapılan bir dayanışma gecesinden elde edilen para ile okulu boyadıklarını belirten Eğitim Sen İşyeri Temsilci Mehmet Atlıhan, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan destek istediklerini dile getirdi. Okul masraflarını karşılayamayan velilelerin yoksul olmasından dolayı çocuklarını başka okullara gönderemediklerini anlatan Atlıhan, kırtasiye malzemelerinin de gelen yardımlarla karşılandığını dile getirdi. 700 öğrenciye eğitim verebilecek durumda olan okulda 2 bin 200 öğrencinin eğitim gördüğünü hatırlatan Atlıhan, tüm bu olumsuzlukların yanında 'anadil' sorununun da ortaya çıktığına dikkat çekti. Okulun eğitim ve öğretim için yetersiz kaldığını belirten Aziziye Mahalle Muhtarı Turan Bedirhanoğlu ise, ilerleyen günlerde sınıf mevcutlarının artacağına işaret etti. Mahallenin yoksul ve aşırı göç aldığını belirten Bedirhanoğlu, yetkililerden çözüm talebinde bulundu.
Anketteki gerçek Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin geçtiğimiz günlerde kırtasiye yardımında bulunduğu 24 Kasım İlköğretim Okulu'nda okuyan öğrenci ailelerinin ortalama gelir düzeyi oldukça düşük. Eğitim Sen İşyeri Temsilciliği tarafında yapılan bir ankete göre, velilerin yüzde 50'si aylık 100 milyondan daha az gelire sahip. Yüzde 28'i 101-250 milyon arası, yüzde 18'i 251-500 milyon arası gelire sahip iken, yüzde 1'i de 500-750 milyonun üzerinde aylık gelire sahip. Yine, velilerden yüzde 70'i sosyal güvenceye sahip olmadan ve geçici işlerde çalışırken, yüzde 5'i işsiz, yüzde 20'si ise çiftçilik yapıyor. Öğrencilerin bir çoğu ise, hem okumak hemde çalışmak zorunda kalıyor. Üç yıldır selpak sattığını belirten Engin Esmen adlı öğrenci, "Aileme bu şekilde yardımcı oluyorum" diyor. 13 yaşındaki Mehmet Ali Kaya da, bıraktığı okulun bahçesinde dondurma satıyor. Okumayı sevmediğini söyleyen Kaya, babasının çalışmadığını, ailesini geçindirmek için daha önce de peçete sattığını söylüyor.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
'Halk açıklama bekliyor'Yusuf Baştuğ Kendisine MKP-HKO (Maocu Komünist Parti-Halk Kurtuluş Ordusu) adını veren örgüt tarafından Pülümür, Mazgirt ve Ovacık'ta yapılan infazlara tepkiler sürüyor. 13 Ağustos'ta söz konusu örgüt tarafından Mazgirt'te infaz edilen Mustafa Büyükkaya'nın ağabeyi Turgut Büyükkaya, örgütün bu tür eylemlerden vazgeçmesi gerektiğini belirtti.
Halktan özür dilensin Artan operasyonlar ve yıllardır devam eden baskılar nedeniyle Dersim halkına yaşamın buhran edildiğini belirten ağabey Büyükkaya, örgütün kendi ismini duyurmak için tarla, bağ, bahçede çalışan insanları hedef almasının anlamsızlığına vurgu yaptı. Dersim'de kitle örgütlerinin, siyasi partilerin ve halkın, mantıklı gerekçelere dayanmayan bu infazlara tepki gösterdiğini anımsatan Turgut Büyükkaya, örgütün yapmış olduğu hatayı kabul etmesini ve halktan özür dilemesini istedi. Mazgirt, Ovacık ve Pülümür'deki infazların halkı kaygılandırdığını aktaran Büyükkaya, "Örgüt hata yaptığını, bu infazların yanlış olduğunu açıklamalıdır. Halk bunu istemektedir. Kendisine 'devrimciyim' diyen bir örgütün bunları nasıl yaptığı bizi de meraklandırıyor. Herkes her şeyi en ince ayrıntısıyla açıklamalıdır. Dersim halkı bunların hiçbirini hak etmemektedir" dedi.
İddialar asılsız Kardeşi Mustafa Büyükkaya'nın Mazgirt'e bağlı İsmailli köyünde traktör ile evine doğru giderken yolda öldürüldüğünü ve traktörünün yakılmaya çalışıldığını anlatan ağabey Turgut Büyükkaya, öldürülme olayının Devrimci Demokrasi adlı gazetede MKP-HKO tarafından üstlenildiğinin duyurulduğu ve infaz ile ilgili asılsız iddiaların ortaya atıldığını da dile getirdi.
İDDİALAR VE YANITLARI Devrimci Demokrasi Gazetesi'nin 1-16 Eylül 2004 tarihli sayısında Mustafa Büyükkaya'nın öldürülmesine gerekçe olarak gösterilen iddiaları Turgut Büyükkaya yanıtladı; 2 Aralık 1994'te Mazgirt'e bağlı Yazeli (Kırzi) köyünde yaşanan çatışmada 11 TKP-ML militanının öldürülmesi olayında ihbarcılık yaptığı
Mustafa Büyükkaya olay olmadan bir gün önce 1 Aralık 1994'te gözaltına alınmıştır. Malatya 2 Nolu DGM tutanaklarıyla da durumu ispat olan Büyükkaya 20 gün sonra tahliye edilmiştir. Ayrıca söz konusu örgüt Kırzi olayının ihbarcısı olarak Alanyazı köyü muhtarını göstermiş ve muhtar İmam Boztaş 23 Temmuz 1995'te öldürülmüştür.
Mustafa Büyükkaya'nın JİTEM üyesi olduğu ve buradan maaş aldığı
Bu tamamen uydurma ve safsatadır. Mustafa Büyükkaya'ya yapılan bu çirkin ve asılsız iddia kesinlikle yalandır. Kardeşim çevresinde siyasi kimliği ile tanınan birisidir. Eğer kesinlikle doğru diyorlarsa bunu belge ve görüntüleriyle ispatlamak zorundadırlar. Mustafa Büyükkaya'nın köylülerin arazilerine el koyduğu
Kardeşimin hangi köylünün arazisine el koyduğu açıklanmalıdır. Kimlerin tarlasını zorla elinden almıştır. Bu suçlamayı yapanlar bunları açıklama mecburiyetindedirler. Ali Ekber adlı kişiyi ihbar edip, üzerindeki paraları alarak traktör alması
Bizim 1978'den beri traktörümüz vardır. O dönemden beri 7 kez traktör alıp satmışız. Mustafa'nın kullandığı traktör de diğer bir kardeşim Ali Büyükkaya'ya aittir. O traktör satın alınırken Göktepe köyünden Ali Canpolat ve Kırzi köyünden Ali Asker Arslan'dan borç alınmıştır. Bunu herkese sorabilirsiniz.
Yerel seçimlerde yerel işbirlikçileri desteklediği
Mustafa Büyükkaya DEHAP'lıdır. Yerel seçimlerde EMEP'ten Belediye Meclis Üyesi Salih Gündoğan'ı desteklemiştir. Başka da kimseyi desteklememiştir.
1 sıraya 4 öğrenci Mevcut öğrenci sayısı ile büyük sıkıntılar yaşadıklarını, geçen yıl yapılan bir dayanışma gecesinden elde edilen para ile okulu boyadıklarını belirten Eğitim Sen İşyeri Temsilci Mehmet Atlıhan, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan destek istediklerini dile getirdi. Okul masraflarını karşılayamayan velilelerin yoksul olmasından dolayı çocuklarını başka okullara gönderemediklerini anlatan Atlıhan, kırtasiye malzemelerinin de gelen yardımlarla karşılandığını dile getirdi. 700 öğrenciye eğitim verebilecek durumda olan okulda 2 bin 200 öğrencinin eğitim gördüğünü hatırlatan Atlıhan, tüm bu olumsuzlukların yanında 'anadil' sorununun da ortaya çıktığına dikkat çekti. Okulun eğitim ve öğretim için yetersiz kaldığını belirten Aziziye Mahalle Muhtarı Turan Bedirhanoğlu ise, ilerleyen günlerde sınıf mevcutlarının artacağına işaret etti. Mahallenin yoksul ve aşırı göç aldığını belirten Bedirhanoğlu, yetkililerden çözüm talebinde bulundu.
Anketteki gerçek Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin geçtiğimiz günlerde kırtasiye yardımında bulunduğu 24 Kasım İlköğretim Okulu'nda okuyan öğrenci ailelerinin ortalama gelir düzeyi oldukça düşük. Eğitim Sen İşyeri Temsilciliği tarafında yapılan bir ankete göre, velilerin yüzde 50'si aylık 100 milyondan daha az gelire sahip. Yüzde 28'i 101-250 milyon arası, yüzde 18'i 251-500 milyon arası gelire sahip iken, yüzde 1'i de 500-750 milyonun üzerinde aylık gelire sahip. Yine, velilerden yüzde 70'i sosyal güvenceye sahip olmadan ve geçici işlerde çalışırken, yüzde 5'i işsiz, yüzde 20'si ise çiftçilik yapıyor. Öğrencilerin bir çoğu ise, hem okumak hemde çalışmak zorunda kalıyor. Üç yıldır selpak sattığını belirten Engin Esmen adlı öğrenci, "Aileme bu şekilde yardımcı oluyorum" diyor. 13 yaşındaki Mehmet Ali Kaya da, bıraktığı okulun bahçesinde dondurma satıyor. Okumayı sevmediğini söyleyen Kaya, babasının çalışmadığını, ailesini geçindirmek için daha önce de peçete sattığını söylüyor.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön'Halk açıklama bekliyor'Yusuf Baştuğ Kendisine MKP-HKO (Maocu Komünist Parti-Halk Kurtuluş Ordusu) adını veren örgüt tarafından Pülümür, Mazgirt ve Ovacık'ta yapılan infazlara tepkiler sürüyor. 13 Ağustos'ta söz konusu örgüt tarafından Mazgirt'te infaz edilen Mustafa Büyükkaya'nın ağabeyi Turgut Büyükkaya, örgütün bu tür eylemlerden vazgeçmesi gerektiğini belirtti.
Halktan özür dilensin Artan operasyonlar ve yıllardır devam eden baskılar nedeniyle Dersim halkına yaşamın buhran edildiğini belirten ağabey Büyükkaya, örgütün kendi ismini duyurmak için tarla, bağ, bahçede çalışan insanları hedef almasının anlamsızlığına vurgu yaptı. Dersim'de kitle örgütlerinin, siyasi partilerin ve halkın, mantıklı gerekçelere dayanmayan bu infazlara tepki gösterdiğini anımsatan Turgut Büyükkaya, örgütün yapmış olduğu hatayı kabul etmesini ve halktan özür dilemesini istedi. Mazgirt, Ovacık ve Pülümür'deki infazların halkı kaygılandırdığını aktaran Büyükkaya, "Örgüt hata yaptığını, bu infazların yanlış olduğunu açıklamalıdır. Halk bunu istemektedir. Kendisine 'devrimciyim' diyen bir örgütün bunları nasıl yaptığı bizi de meraklandırıyor. Herkes her şeyi en ince ayrıntısıyla açıklamalıdır. Dersim halkı bunların hiçbirini hak etmemektedir" dedi.
İddialar asılsız Kardeşi Mustafa Büyükkaya'nın Mazgirt'e bağlı İsmailli köyünde traktör ile evine doğru giderken yolda öldürüldüğünü ve traktörünün yakılmaya çalışıldığını anlatan ağabey Turgut Büyükkaya, öldürülme olayının Devrimci Demokrasi adlı gazetede MKP-HKO tarafından üstlenildiğinin duyurulduğu ve infaz ile ilgili asılsız iddiaların ortaya atıldığını da dile getirdi.
İDDİALAR VE YANITLARI Devrimci Demokrasi Gazetesi'nin 1-16 Eylül 2004 tarihli sayısında Mustafa Büyükkaya'nın öldürülmesine gerekçe olarak gösterilen iddiaları Turgut Büyükkaya yanıtladı;
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
