16 Eylül 2004 21:00
Yavuz hırsız ev sahibini bastırdı
BP Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan'la tam anlamıyla bir sömürü anlaşması yaptı. Ev Sahibi Ülke Anlaşması çerçevesinde yapılan Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı petrol taşımayacak çünkü, Bakü'nün de Kazakistan'ın da BTC için petrolü yok!
Bakü-Ceyhan hattı dahilinde BP'nin Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan ile yaptığı "Ev Sahibi Ülke Anlaşması", tam bir sömürü anlaşması niteliğinde. Bu anlaşma ile "ev sahibi ülkeler", hattın bütün maliyetini üstleniyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu'nda 13-15 Eylül tarihleri arasında yapılan Kıyı ve Deniz Jeolojisi Sempozyumu kapsamında, Jeoloji ve Petrol Mühendisi L. Tufan Erdoğan önceki gün, "Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı: yapılan sömürge anlaşmasına değer miydi?" başlıklı bir seminer verdi. Erdoğan, Ev Sahibi Ülke Anlaşması'nın getirdiklerini ise şöyle anlattı: "Ev Sahibi Ülke Anlaşması'yla ilk kez insan haklarının bir fiyat etiketi olmuştur. Anlaşmaya göre Türkiye, hattan petrol geçişinde acil bir durum dışında, müdahale edemeyecektir. Yani önce boru patlayacak, sonra Türkiye müdahale edebilecektir. Dilendiği kadar su bölge halkının gereksinimi önemsenmeden kullanılabilecektir. BP'nin anlaşmayı istediği zaman iptal etme hakkı varken, Türk Hükümeti çok olağanüstü durumlarda bu hakka sahiptir. Yargı hakkı İngiliz mahkemelerine verilmiştır. Yani mağdur olan bir vatandaşımız Türk mahkemesine dava açamaz" şeklinde anlattı. Günde 1 milyon varil petrol taşıyacağı ileri sürülen boru hattının, hiç petrol taşıyamayacağını söyleyen Erdoğan "BP'nin de içinde bulunduğu konsorsyum bu bölgeden petrol çıkacağına emindi. Ama kazdıkları her yerden petrol değil de gaz çıktı. Azerbaycan hükümeti de zaten bu gazı değerlendiremeyeceklerini söyleyip, gazı Türkiye'ye devretmeyi yani, gazın Türkiye'ye satılmasını, milli mesele olarak gördükleri BTC boru hattının yapılması karşılığında kabul etti. Bu kadar işte." Erdoğan, BTC boru hattında çalışan 4 İngiliz mühendisin istifa nedenlerinin birkaçının, sızdıran kaplama malların kullanılması, büyük deprem riski taşıyan bölgede ilgili uzmanların bulunmaması, inşaat kalitesi ile ilgili test ve denetimin yapılmaması, çevre sağlık ve emniyetinin yerine getirilmemesi, tecrübeli elemanların işten çıkartılıp yerlerine torpille eleman alınması olduğunu söyledi. Erdoğan, bu durumun, en az İngiliz mühendisler kadar Türk halkını da ilgilendirdiğini söyledi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
