13 Eylül 2004 21:00

Hukukçular TCK'ya karşı

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, mevcut tasarının "çağın değerlerini yansıtma yanında, gelecek nesillere de bırakılabilecek örnek bir ceza kanunu" olmadığını söyleyerek, "Tasarının yanında değiliz, bu kadar acele etmemek gerekir" dedi.

Paylaş
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, bugün Meclis'te görüşülmeye başlanacak olan TCK tasarısının beklentileri karşılamadığını, tartışmalar için daha uzun bir süreye ihtiyaç olduğunu belirtti. Özok, tasarının yanında olmadıklarını söylerken, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş da 4-5 ayda ceza yasası yapılamayacağını, AB'nin yeni bir ceza tasarısı istemesinin söz konusu olmadığını bildirdi. Özok, dün düzenlediği basın toplantısında, ceza yasasının toplumlar için önemine değindi. Devletin kamu adına harekete geçmesine olanak sunan kurallar bütününün büyük bölümünü ceza yasasının oluşturduğunu belirten Özok, bir toplumun çağdaşlık düzeyinin ceza yasası hükümlerine göre belirlendiğine dikkat çekti. Uluslararası sözleşmelerin hüküm altına aldığı birçok hak ve yetkinin, birçok yasada iç hukuk kuralına dönüştüğünü belirten Özok, buna karşın antidemokratik hükümlerin çoğunlukta olduğunu söyledi. "2004 Türkiye'sinde insan hakları alanındaki sözleşme ve metinlerde gösterilen standartları yakalayan ve çağın değerlerini yansıtma yanında, gelecek nesillere de bırakılabilecek örnek bir ceza kanunu istemek lüks olmasa gerek" diyen Özok, tasarının bu beklentilere yanıt veremediğini, birçok hukuk çevresi tarafından "Kanunlaşmaması gereken bir tasarı" olarak nitelendiğini belirtti. Bu durumun tasarının uzun süre tartışıldıktan sonra yasalaşması gerektiğine işaret olduğunu söyleyen Özok, tasarının toplumun gereksinmelerine yanıt verebileceği yönünde ciddi endişeler olduğunun altını çizdi. Özok, gazetecilerin TBB'nin tasarıya karşı olup olmadığı yönündeki bir sorusuna ise "Tasarının yanında değiliz, çok aceleye getirildi. Ancak yasalaşırsa elbette uygulanması için elimizden geleni yaparız" dedi. Prof. Dr. Demirbaş ise 4-5 aylık bir sürede ceza yasası hazırlanamayacağını söyledi. AB'nin Türkiye'den yeni ceza yasası istediği fikrinin yanıltmadan ibaret olduğunu ifade eden Demirbaş, AB'nin ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını istediğini kaydetti. Demirbaş, tasarının teknik açıdan birçok aksaklığı olduğunu dile getirdi. Para cezalarının belirlenmesinde Alman ve İsveç sisteminin dikkate alındığını ve buna göre, cezanın kişinin gelirinden ihtiyacının çıkarılmasından sonra kalan miktar ile yasada belirlenen birim paranın çarpılmasıyla hesaplandığını anlattı. Demirbaş, milyonlarca işsizin olduğu bir ülkede, bir işsiz suç işlediğinde para cezasının nasıl hesaplanacağının belirsiz olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Fatih Mahmutoğlu ise, zina gibi bir gündemi sağlıklı bulmadığını, ceza hukukunun amacının ahlak kurallarını korumak olmadığını dile getirdi.


13 MADDELİK ÖNERİ PAKETİ TCK Tasarısı Meclis Adalet Komisyonu'nda görüşülürken görev yapan akademisyenler, 346 maddelik tasarının 13 maddesinde değişiklik yapılması için bir öneri paketi hazırladı. Öneriler CHP ve AKP gruplarına sunuldu. İki grubun temsilcileri bugün önerileri inceleyip son kararı verecek. Kitle örgütleriyle akademik çevrelerin eleştirileri dikkate alınarak hazırlandığı belirtilen önerilerde, düşünceyi açıklama hürriyetine ilişkin düzenlemeler dikkat çekiyor. TCK'da değişiklik önerilerinin arasında, '312'nci madde önerisi, tehlikenin varlığının tespiti için somut olgu aransın' talebi de bulunuyor. Akademisyenler, mevcut TCK'nın 312'nci maddesinde yapılan değişikliklerin yeterli olmadığı görüşünde. Buna göre, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' suçunun oluşması için, 'kamunun güvenliğinde tehlikeli bir durumun ortaya çıktığına dair somut olguların varlığının' tespiti isteniyor. Öneri paketinde, 15 ile 18 yaş arasındaki çocuklarla cinsel ilişkiye girilmesine ilişkin maddede de değişiklik öngörülüyor. Bu maddenin metinden çıkarılması isteniyor, madde kalacaksa da, ilişkiye ikna edene altı aydan iki yıla kadar ceza verilsin deniyor. Adalet komisyonu, bekaret kontrolünü yetkili hâkim kararına bağlamıştı. Ancak akademisyenler, hâkim kararı olsa bile mağdurun rızasının aranmasını istiyor. Bu koşullar olmadan muayeneye gönderen ve muayene edene altı aydan bir yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor. Pakette, tasarının 122'nci maddesinde de değişiklik talep ediliyor, 'kişilerin cinsel yönelimleri nedeniyle ayrıma tabi tutulmaları yasaklansın' deniyor. Aykırı davrananlara altı aydan bir yıla kadar hapis ve adli para cezası verilmesi hükme bağlanıyor.

ÖNCEKİ HABER

Fast-food'a savaş ilanı

SONRAKİ HABER

AB, Türkiye'yi ABD'den uzaklaştırır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...