13 Eylül 2004 21:00

İşte eğitimin hali!

Başbakan Erdoğan, Urfa'da yeni eğitim ve öğretim yılının açılışına katılırken; Diyarbakır'da okul merdiveni çöktü, Hakkari'de öğrenciler teleferik ve sallarla okula gitmeye çalıştı.

Paylaş
Bölge illerinde yeni eğitim ve öğretim yıllı sıkıntılarla birlikte başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Urfa'da yeni eğitim ve öğretim yılının açılışına katıldığı sıralarda Diyarbakır Bismil ilçesinde bir okulun merdiveni çöktü. Olay sırasında 2'si öğrenci 5 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Fatih Mahallesi'ndeki Atatürk İlköğretim Okulu'nun giriş bölümündeki merdiven, öğrenci ve velilerin okula girdiği sırada çöktü. Olayda henüz kimlikleri belirlenemeyen 2 öğrenci ile 2 veli ve bir bebek hafif yaralandı. Yaralan 5 kişi, Bismil Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Okul yolu Zap'tan geçer Okulların açılmasıyla birlikte Hakkari'ye bağlı Üzümcü köyünde yaşayan 30 öğrenci, ilkel yöntemlerle oluşturulan teleferik ve sallarla Zap Suyu'nu geçerek okula gidiyor. Mahalle ve köyü birbirinden ayıran Zap Suyu üzerinde köprü olmaması nedeniyle 4 kilometre uzaklıktaki Üzümcü Köyü İlköğretim Okulu'na gidebilmek için Zap Suyu'nun azgın sularıyla boğuşan öğrenciler, köylüler tarafından ilkel yöntemlerle kurulan teleferik ve sallarla karşı kıyıya geçiyor. 15 metre yükseklikteki teleferik ile lastik bot ve tahtadan yapılmış sala bağlanan halatın karşı kıyıdaki köylüler tarafından çekilmesiyle azgın suları aşmaya çalışan öğrencilerin zorlu okul yolu, Zap Suyu'nu geçip 4 kilometre yürüdükten sonra bitiyor. Her gün aynı yoldan korku içinde gidip gelmelerine rağmen okuma şevklerinden hiçbir şey kaybetmeyen öğrenciler, eğitimlerinden geri kalmamak için ölümü bile göze aldıklarını belirterek, yetkililerden köylerine bir köprü yapılmasını istediler.


Erdoğan Urfa'daydı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 2004-2005 eğitim-öğretim yılının açılışı dolayısıyla Urfa'da 2002 Vakıflar İlköğretim Okulu'nda düzenlenen törene katıldılar. Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, yeni eğitim ve öğretim yılının açılışı dolayısıyla "Peygamberler Şehri" Şanlıurfa'da olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Türkiye'nin geleceğine, gelecek nesillere karşı sorumluluğun gereklerini yerine getirmenin gayreti içinde geçen yıl "Eğitime Yüzde 100 Destek" kampanyası başlatıldığını anımsatan Erdoğan, bu yıl da "Haydi Kızlar Okula" kampanyası ile Türkiye'de okuma yazma bilmeyen kişi kalmamasını istediklerini anlattı. Erdoğan'ın konuşması sonunda "Çağdaş Türkiye''in Çağdaş Kızları" projesi kapsamında 3 öğrenciye burs belgeleri verildi. Öğrencilerden Berivan Demir, birkaç yıl önce Doğu kızlarının karanlıklar içinde olduğunu, birçoğunun eğitimine devam edemediğini ifade ederek, "Hepimizin dilinde aynı türkü vardı. Ben okumak istiyorum..." dedi. Başbakan Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği 2002 Vakıflar İlköğretim Okulu'nu gezdi ve öğrencilerle sohbet etti. Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında başörtülü bir grup "Atılmak için mi haydi okula" yazılı döviz açtılar. Korumalar, duruma müdahale ederek, bu kişileri tören alanı dışına çıkardı.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


GÜNDEMDEKİ DOSYA
    (spor olsun diye mi?)Onur Bakır/Murat Küçükşahin

Sistem değişmeli Atina Olimpiyat Oyunları kafilesinde yer alan Türkiye Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, olimpiyat oyunlarının sportif yönlerini, organizasyonun yapılışı ve 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları için yapacaklarını gazetemize anlattı. Atina 2004 Olimpiyat Oyunlarını, Türkiye'nin sportif başarısı ve Atina'daki organizasyon açısından incelemek gerektiğini söyleyen Neşe Gündoğan, oyunlara organizasyon açısından bakıldığında Yunanlıların kuşkuları giderdiklerini ve iyi bir olimpiyat düzenlediklerini söyledi. Gündoğan, Yunanistan'ın küçük bir ülke olmasına rağmen bu işin altından kalkmayı başardığını, ama Sydney olimpiyatlarıyla kıyaslandığında, Atinalıların biraz daha geride kaldığını belirtti. Türkiye'nin Sydney Olimpiyatlarına 59 sporcuyla katıldığını ve 5 madalya kazandığını, ama Atina'ya 66 sporcuyla katılıp 10 madalya kazandıklarını belirten Gündoğan, yine Atina ile Sydney'i karşılaştırdığında, Atina'da daha başarılı olduklarını söyledi. Gündoğan, aslında 66 sporcuyla 10 madalya kazanmanın büyük başarı olduğunu, ama 70 milyonluk bir ülkeden de sadece 66 sporcunun olimpiyatlara katılmasının da büyük bir handikap olduğunu vurguladı. Bu durumun Türkiye açısından olimpiyatlar konusunda çok büyük eksiklerini ortaya açık bir şekilde koyduğunu anlatan Gündoğan sözlerine şöyle devam etti: "Bizim kapasitemizdeki ülkeler minimum olarak 150-200 sporcuyla olimpiyatlara katılıyorlar. Türkiye de bu tablodan ders almalıdır ve bir dahaki olimpiyatlara en az 200 sporcuyla katılmayı önüne hedef olarak koymalıdır."

EKSİK HAZIRLANDIK Bakan Mehmet Ali Şahin'in, olimpiyatlarda başarısız olduğumuz yönündeki açıklamalarını Neşe Gündoğan'a hatırlattığımızda, Olimpiyatlarda 28 spor dalının bulunduğunu ve Türkiye'nin sadece 10 tanesine katılma hakkı elde ettiğini belirterek bunun yetersiz olduğunu söyledi. Bu durumu başarısızlık olarak değerlendirmemek gerektiğine dikkat çeken Gündoğan "Ama buna eksiklik diyebiliriz. Çünkü 10 spor dalında 66 sporcu ile katılıyoruz ve 10 madalya alıyoruz. Bizim gibi nufusu kalabalık ülkeler için buna ancak eksiklik diyebiliriz. Çünkü biz 10 spor dalında 66 sporcuyla değil de, minimum olarak 20 spor dalında 200'ün üzerinde sporcuyla katılma hakkı elde etmeliyiz. Ancak o zaman az madalya alırsak buna başarısızlık denebilir. Bence bu yıl olduğu gibi az sporcuyla, az spor dalında Pekin olimpiyatlarına katılırsak başarısızlık olarak nitelendirilebilir" dedi.

SİSTEM DEĞİŞMELİ Türkiye'de bir spor sistemi olmadığı için sporcuların da altyapı ve gelecek kaygılarının olduğunu dile getiren Gündoğan, sporcuların bu tür problemlerinin var olduğunu söyledi. Bu sorunlardan dolayı sporcuların şikâyet etmelerini çok normal karşıladıklarını söyleyen Gündoğan: "Bu işin çözümü Türkiye'de bulunan spor sisteminin geliştirilmesidir. İşte mevcut olan bu spor sisteminin olimpiyatlar için ortaya koyduğu sadece 66 tane sporcu. Ve bu sistem ancak 66 sporcuyla 10 madalya çıkarabiliyor. Biz eğer daha iyi başarılar bekliyorsak, gelişmiş ülkelerdeki gibi sporcuların kafa olarak ve bedensel olarak oyunlara daha iyi hazırlanmasını istiyorsak geleceklerini garanti altına almalı ve bu sistemi kökten değiştirmeliyiz. Bunlar neler? Okullarda sporla ilgili ciddi dersler verilmiyor. Bundan dolayı da yetenekleri ortaya çıkarmadan öldürüyoruz. Okullarda spor demek sadece derslerden ibaret değildir. Okul sonrasındaki boş zamanlarında da öğrencilere spor yapma imkânı tanımaktır. Çocukların iyi şartlarda ve eğlenerek beden eğitimi derslerini yapmaları gerekiyor. Şu an okullarımızda ve mahallelerimizde çocuklarımızın spor yapacağı salonlar yok. Yani çocuklarımızın maalesef spor yapma imkânları yok. Bir diğer yön de yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimler mahallelerdeki gençlere spor yapma imkânları tanımalıdırlar. Onlara tesisler yapmaları gerekir ki, bizler de genç yeteneklerin farkına varalım. Bundan ziyade kulüplerimizin takım sporları dışında bireysel sporlara yönelişleri de yok. Ayrıca çoğu sporcunun sosyal sigortası da yok. İşte bunların hepsi spor sistemindeki eksiklikler. Hal böyle olunca da olimpiyatlara az sayıda sporcu ile katılıyoruz. Bu da çok normaldir. Bunun için bu sistemin derhal değiştirilmesi gerekiyor."

SPOR KÜLTÜRÜ VE OLİMPİZM 2008 Pekin olimpiyatları için, yakın bir tarihte geniş bir değerlendirme toplantısı yapacaklarını ve bu toplantıyı da kulüplerin ve yerel yönetimlerin de katılımlarını sağlayarak, topyekûn bir spor programı geliştireceklerini aktaran Gündoğan, okullarla da ayrı bir diyalog içerisinde olacaklarını da belirti. Gündoğan, okullarda spor kültürü ve olimpizm derslerinin başlatılacağını ve bu dersin çocuklar için spora başlamaları açısından büyük önem taşıdığını anlattı.

BİLİNÇLİ ANTRENÖR ŞART Olimpiyatlarda başarılı olmanın sporcuları genç yaşta keşfetmekten geçtiğini ve iyi yetiştirilmiş antrenörlerin daha yaygın olmasının gerektiğini belirten Gündoğan, son yaşanan olaylara baktığımızda sadece yetenekli antrenörlerin yetmediğini aynı zamanda bilinçli ve soğuk kanlı olmaları gerektiğini de söyledi. Yetenekli sporcu için iyi yetişmiş antrenörlerin şart olduğunun altını çizen Gündoğan"Antrenörlerimizi yetiştirmek için ise onları mutlaka daha sıkı bir eğitimden geçirmeli ve gerekiyor ise yurt dışına dahi göndermeliyiz. İşte bütün bunları dikkate alarak, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunlarına daha iyi hazırlanacağımıza inanıyoruz" diye konuştu.

BİTTİ

ÖNCEKİ HABER

12 Eylül paşalarına suç duyurusu

SONRAKİ HABER

El-Kaide davasında 'amin'li duruşma

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...