10 Eylül 2004 21:00
SSK İşçilerindir!
Türk-İş yöneticileri, hükümetin gündemindeki Sosyal Güvenlik Sistemi Reform Taslağı'na ilişkin görüş oluşturmak üzere dün akademisyenlerle bir araya geldi.
İki gün sürecek toplantı öncesi açıklama yapan Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, sosyal güvenliğin IMF politikalarına teslim edilemeyeceğini belirterek, "SSK işçilerindir ve işçiler kurumlarına sahip çıkarak, sömürmeye çalışanlara karşı mücadele verecektir" diye konuştu.
SSK'nın yanlış siyasi müdahaleler, kötü yönetimler ve olumsuz ekonomik gelişmeler nedeniyle içinden çıkılmaz bir duruma doğru gittiğini belirten Kılıç, IMF ve DB'nin istekleri doğrultusunda çözüm olarak dayatılan her modelin sigorta hakkının daraltılması ve prim yükünün artırılması dışında bir sonuç vermediğini söyledi.
"Sosyal güvenlik sistemi IMF politikalarına terk edilemez" diyen Kılıç, yine bu kuruluşların istekleri doğrultusunda hazırlanan taslağın sağlık hizmetlerinin satın alınmasını ve piyasalaştırılmasını, sigortalıların prim yükünün artırılmasını ve özerk yönetimden yoksun kurumların oluşturulmasını öngördüğünü kaydetti.
'Kabul edilemez' Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinin son derece tehlikeli olduğunu vurgulayan Kılıç, sadece yeterli gelir düzeyine sahip olanların sağlık hizmetinden yararlanacağı bir yapının kabul edilemez olduğunu söyledi. Kılıç, "Türk-İş, sigortalıların mevcut sigorta hakkını koruyan, norm ve standart birliğini sağlayan, sağlık sisteminin özelleştirilmesine asla imkan vermeyen, sosyal devlet ilkesi ile bağdaşan, siyasi müdahalelere kapalı özerk bir yapı içinde etkin hizmet sunan, yeni yükler getirmeyen, güçlü bir sistemin oluşturulmasını istemektedir" dedi.
'Suç bakanlıkta' SSK'nın etkin sağlık hizmeti üretmesinin bilinçli olarak engellendiğini söyleyen Kılıç, 2003'te sağlık harcamalarına ayrılan pay 50 trilyon iken, dışarıdan yapılan alımların 2000 yılına göre 4 kat artarak 1 katrilyon 600 trilyon liraya ulaştığını ifade etti. Kurumun ihtiyaçlarına yönelik yatırımların Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve DPT tarafından bilinçli bir şekilde engellendiğini belirten Salih Kılıç, "İlaç alımında yapıldığı ileri sürülen yolsuzluk iddiaları da kuruma fatura edilen başka bir sonuçtur" dedi. Kurumun zarara uğramasında sorumlunun Sağlık Bakanlığı olduğunu bildiren Kılıç, "Kurumun sağlık hizmetlerinden elini çekmesi istenmektedir. Amaç sağlık sistemini özelleştirmektir. Amaç kurumun ilaç tekelleri tarafından sömürülmesinin önünü açmaktır" diye konuştu.
'Kabul edilemez' Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinin son derece tehlikeli olduğunu vurgulayan Kılıç, sadece yeterli gelir düzeyine sahip olanların sağlık hizmetinden yararlanacağı bir yapının kabul edilemez olduğunu söyledi. Kılıç, "Türk-İş, sigortalıların mevcut sigorta hakkını koruyan, norm ve standart birliğini sağlayan, sağlık sisteminin özelleştirilmesine asla imkan vermeyen, sosyal devlet ilkesi ile bağdaşan, siyasi müdahalelere kapalı özerk bir yapı içinde etkin hizmet sunan, yeni yükler getirmeyen, güçlü bir sistemin oluşturulmasını istemektedir" dedi.
'Suç bakanlıkta' SSK'nın etkin sağlık hizmeti üretmesinin bilinçli olarak engellendiğini söyleyen Kılıç, 2003'te sağlık harcamalarına ayrılan pay 50 trilyon iken, dışarıdan yapılan alımların 2000 yılına göre 4 kat artarak 1 katrilyon 600 trilyon liraya ulaştığını ifade etti. Kurumun ihtiyaçlarına yönelik yatırımların Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve DPT tarafından bilinçli bir şekilde engellendiğini belirten Salih Kılıç, "İlaç alımında yapıldığı ileri sürülen yolsuzluk iddiaları da kuruma fatura edilen başka bir sonuçtur" dedi. Kurumun zarara uğramasında sorumlunun Sağlık Bakanlığı olduğunu bildiren Kılıç, "Kurumun sağlık hizmetlerinden elini çekmesi istenmektedir. Amaç sağlık sistemini özelleştirmektir. Amaç kurumun ilaç tekelleri tarafından sömürülmesinin önünü açmaktır" diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et