05 Eylül 2004 21:00

Resmedilmiş madenciler...

TMMOB Maden Mühendisleri Odası, 50'nci yılını "Madencilik" konulu resim ve fotoğraf sergisiyle kutluyor.

Paylaş
TMMOB Maden Mühendisleri Odası kuruluşunun 50'nci yılında, madenciliği ve madenleri konu alan karma fotoğraf ve resim sergisi açtı. Dünyayı yaratan emekçilerin yaşamları ile sanatın birleştiği sergide, yine emekçilerin eserleri sergilendi. Çağdaş Sanatlar Kültür Merkezi'nde cuma akşamı yapılan serginin açılışına mühendislerin ilgisi büyük oldu. Sergide, "Madencilik ve İnsan" konulu 17 kişinin resimleri ile Arzu Şenyurt'un "Maden" konulu fotoğrafları sergilendi. Sergideki fotoğraflar, madencilerin yaşamlarını ve çalışma koşullarını tüm çıplaklığıyla anlatırken, resimlere daha çok bu gerçekliğe özlemler, duygular ve düşünceler yansıdı. Sergide, dünyayı yaratanların bir bölümü olan madencilerin bu rolleri de aydınlık günler ve doğa manzaraları ile resmedilirken, emekçi mahalleleri de unutulmadı. Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, madenciliğin dünyanın en zor mesleği olduğunu belirterek, bu kadar acının, emeğin, zor çalışma koşullarının ve üreten sınıfın sanat ile buluşmasının önemine dikkat çekti. Torun, kuruluşlarını böyle bir sergi ile kutlamalarının özel bir anlamı olduğunu söyleyerek, sergide insanlara, kömürün evlerine yakacak olarak gelinceye kadar madencilerin neler yaşadığını anlatmak istediklerini vurguladı.

Emekçilerin sanatı TKİ'de maden mühendisi olarak çalışan Ayla Onar, uzun süre kömür ocaklarında görev yapmış. Onar'ın resimlerinde bu yüzden madencilerin yaşamının yanı sıra emekçi mahalleleri ve yoksul insanlar da konu olarak seçilmiş. Kömür ocaklarının doğanın içinde olması ve madencilerin iş dışı zamanlarını da bu alanlarda geçirmesi nedeni ile Onar'ın doğa konulu resimlerine de rastlıyoruz. Onar, "Resme olan ilgimle yaptığım işin kendiliğinden buluşması oldu aslında. Madenci resimlerinin dışında doğa resimlerine de yer veriyoruz. Çünkü ocaklarda sürekli doğanın içindeyiz" dedi. Çalışan insanların resim yapması konusunda, özellikle sanatın üst sınıfların işi olmadığını düşündüğünü söyleyen Onar, özellikle toplumsal olaylara duyarlılık, estetik duygusunun ve dünyadaki ezilen insanları kısacası gerçekliğin sanata yansımasının önemine dikkat çekti. Sergide ilgi çeken resimlerden biri de Naci Doğan'ın, akşam üzeri veya sabahın şafağında maden ocağından çıkan bir madenciyi anlatan tablosuydu. Doğan, bu resminde maden ocağının girişini ve dağların arkasındaki güneşin cılız ışıklarını aynı renkte tutmayı seçerek, dağları ve resmin fonunu da mavinin tonlarında boyayarak, "güneşe hasret olan, ekmek ve emek mücadelesi içinde olan çalışanları" yansıtmayı hedeflemiş. Madencilerin yaşamları ile doğayı resimlerinde buluşturan bir başka isim ise Ayşegül Çetin. Jeoloji Mühendisi olan Çetin de 6 yıldır resim ile uğraşıyor. Yaşadığı toplumdaki emek-sermaye çelişkisini kendi yaşamından ve sanattan ayrı düşünemediğini belirten Çetin, kendini resimleri ile ifade ettiğini, resimleri ile de bu duygularını paylaşmayı istediğini söyledi.

ÖNCEKİ HABER

"Zavar'a özgürlük" imzaları Meclis'te

SONRAKİ HABER

Beyoğlu Buluşması'nda son hafta

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...