29 Ağustos 2004 21:00

Halk barış istiyor

1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri çerçevesinde başlatılan çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. 5 Eylül mitingine hazırlanan Diyarbakır'da, Koşuyolu Parkı'nda "Barış Çadırı" kuruldu.

Paylaş
1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri çerçevesinde başlatılan çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. 5 Eylül mitingine hazırlanan Diyarbakır'da, Koşuyolu Parkı'nda "Barış Çadırı" kuruldu. İstanbul'un Eminönü, Bağcılar ve Ümraniye ilçelerinde DEHAP, EMEP ve SDP'nin ortak organizasyonuyla, "Türkiye'nin Demokratikleşmesi", "Kürt Sorununa Demokratik Çözüm" ve "ABD'nin Ortadoğu'daki Durumu" başlıkları altında paneller düzenlendi. İstanbul ve Adıyaman'da yapılan açıklamalarda ise tüm emek ve demokrasi güçlerine birlikte mücadele çağrısı yapıldı. Tüm etkinliklerde, ABD'nin bölge ülkelerindeki işgalleri ve Büyük Ortadoğu Projesi eleştirilerek, halkın barışta ısrarlı olduğu vurgulandı.


DİYARBAKIR MİTİNGE HAZIRLANIYOR

Şerif Karataş Diyarbakır'da tüm çalışmalar, 5 Eylül'de yapılacak olan "Demokratik Türkiye İçin Barışa Bir Ses" mitingine odaklanmış durumda. Ciwan Haco'nun bir konser vereceği mitinge Sezen Aksu'nun katılımının sağlanması için de görüşmeler yürütülüyor. Dicle Kent Bulvarı'nda yapılacak olan "Demokratik Türkiye İçin Barışa Bir Ses" mitingi komitesinde yer alan Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı İhsan Babaoğlu, gazetemize yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin de içinde olduğu Ortadoğu coğrafyasında savaşların devam ettiğini ve bu savaşlarda her gün onlarca insanın yaşamını yitirdiğini anımsatarak, ABD'nın Irak'a müdahalesi ile başlayan sürecin çözümsüzlük yarattığını ifade etti. Tüm bu gelişmeler ışığında bu yıl 1 Eylül'ün daha da önem kazandığını belirten Babaoğlu, ABD politikalarını Türkiye'de uygulamak isteyen AKP'ye kendini gözden geçirme çağrısında bulundu. 1 Haziran'dan itibaren bölgede çatışmaların yeniden başladığını hatırlatan Babaoğlu, kimsenin artık eski günlere dönmek istemediğini savunarak, "Yeniden devreye giren karanlık güçlere karşı emek ve demokrasi güçlerinin topyekün bir mücadele yürütmesi gerekiyor" dedi.

Barış çadırı Diyarbakır, miting gününe kadar bir dizi etkinliğe de ev sahipliği yapacak. Müzik dinletileri, sinevizyon gösterimi ve panellerin yapılacağı kentte ayrıca bir de 'Barış Çadırı' kuruldu. Koşuyolu'nda kurulan ve 1 Eylül'e kadar açık kalacak olan çadırda, her gün çeşitli kurumların temsilcileri nöbet tutacak. "Barış Anneleri" temsilcilerinden Emine Özbek ile Xanım Atlı da, Barış Çadırı'nda nöbet tutuyor. Artık savaş istemediklerini belirten Emine Özbek, bu nedenle 1 Eylül Dünya Barış Günü'nün kendileri açısından büyük önem taşıdığını söylüyor. Özbek'in bir isteği de, bir genel af çıkartılması... Xanım Atlı ise, Kürt oldukları için sürekli dışlandıklarını ve işkenceye maruz kaldıklarını anlatıyor. Kendi yaşadığı topraklarda rahat edemediklerini vurgulayan Atlı, yapılan zülum karşısında mücadele ettiklerini ve bu mücadelerinin süreceğini ifade ediyor. 1 Eylül'ün anlamlı kılınması içinde Kürt sorunun çözülmesi gerektiğini ifade eden Xanım, Kürtleri'n de kendi aralarında birlik olmalarını istiyor.


ETKİNLİKLERE KATILIM ÇAĞRISI Adıyaman Demokrasi Platformu, çatışma ve savaşın bölgede yeniden yaşamın bir parçası haline getirilmesini istemediklerini bildirdi. Platform adına yazılı açıklama yapan İnsan Hakları Derneği Adıyaman Şube Başkanı Bekir Gürbüz, barışta ısrar eden halkı, yapacakları eylem ve etkinliklere katılmaya çağırdı. 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Adıyaman'da şu etkinlikler gerçekleştirilecek:
  • 1 Eylül'de şehir merkezinden barışı temsilen karanfiller dağıtılacak. Aynı gün saat 20.00'de Mimar Sinan Parkı'nda meşaleli yürüyüş düzenlenecek.
  • 3 Eylül Cuma günü saat 20.30'da Demokrasi Parkı'nda Barış Çadırı açılacak. Açılışın ardından bir şölen düzenlenecek.


    BARIŞ MÜCADELEYLE KAZANILIR Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) İstanbul İl Örgütü, tüm İstanbul halkını, 1 Eylül ve 5 Eylül'de gerçekleştirilerek barış etkinliklerine katılmaya çağırdı. SDP, barış haftası etkinlikleri dolayısıyla, dün, Beşiktaş'taki Barbaros Parkı'nda bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan SDP İl Başkanı Rıdvan Turan,"Filistin'li çocukların İsrail askerlerinin mermileriyle can verdiği, ABD'nin Irak'ı işgal ederek BOP projesiyle siyasi ve askeri eğemenliğini pekiştirme planları yaptığı, ülkemizde ise ekonominin IMF'ye bırakıldığı, kayıt dışı gözaltıların, baskıların devam ettiği, mafya ve çetelere uygulanan ayrıcalığın açığa çıktığı, tek taraflı ateşkesin son bularak askeri operasyonların arttığı bir siyasi ve sosyal atmosferde barış günü ile karşı karşıyayız" dedi. Gerçek barışın ancak emek ve demokrasi güçlerinin asgari demokratik taleplerde birleşip mücadele etmesiyle kazanılabileceğini dile getiren Turan, tüm halkı, 1 Eylül Çarşamba günü saat 19.00'da Taksim-Tünel arasındaki 'Barış Zinciri' ve 5 Eylül'de yapılacak 'Barış Şöleni'ne katılmaya çağırdı.


    AYRIMSIZ GENEL AF ÇIKARTILMALI 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri çerçevesinde İstanbul'da önceki gün üç ayrı panel düzenlendi. "Türkiye'nin Demokratikleşmesi", "Kürt Sorununa Demokratik Çözüm" ve "ABD'nin Ortadoğu'daki Durumu" konularının ele alındığı paneller DEHAP, EMEP ve SDP tarafından ortaklaşa düzenlendi. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'nin demokratikleşmesinin mümkün olmadığı ortak fikrinin dile getirildiği panellerde, ayrımsız genel af çıkarılması talep edildi. Kadırga Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele konuşmacı olarak gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan, DEHAP Parti Meclisi Üyesi Osman Ergin ve SDP Parti Meclisi Üyesi Şaban İba katıldı.

    Birlikte mücadele Çaralan, konuşmasında, 'barış' kavramı üzerinde durdu. Egemenlerin istediği barışın, herkesin mevcut yasalara uyması olduğunu olduğunu belirten Çaralan, gerçek barışı ise herkesin hakkı ve halkı için mücadele edebilmesi olarak tanımladı. Çaralan, Türkiye'deki barış mücadelesinin, Kürt sorununun demokratik çözümü demek olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu: "Kürt sorununun çözümü için; ayrımsız genel siyasi af çıkarılmalıdır. Kürtleri sadece kültür ve dil anlamında tanımak yeterli değildir. Siyasi anlamda da tanımak gerek. Ayrıca, koruculuk sistemi kaldırılmalı, bölgeden silahlı birlikler çekilmelidir. Köye dönüş için 'dönebilirsiniz' demek yeterli değildir. Bunun için çalışmalar yapılmalıdır." Egemenlerin sahte muhataplar yaratarak ve mücadele eden kesimleri parçalayarak sorunu çözmeye çalıştıklarını belirten Çaralan, Kürt ve Türk halklarının güçlerini ve fikirlerini birleştirerek bütün zorlukların üstesinden gelebileceklerini dile getirdi. 1 Eylül Dünya Barış Günü'nün aynı zamanda emperyalizme karşı mücadele günü olduğunu da kaydeden Çaralan, tüm halkı ve emekçileri elele birlikte mücadele etmeye çağırdı.

    Halk çözecek SDP Parti Meclisi Üyesi Şaban İba ise konuşmasında, Kürt sorununun tarihsel boyundan bahsetti. Kürt sorununun çözümünün Kürt halkıyla birlikte olmaktan, onları anlamaktan geçtiğini ifade eden İba, özgür ve eşit bir yaşam istediklerini belirtti. Kürt Halkı'nın çok net bir şekilde 'savaşa hayır' dediğini belirten DEHAP PM Üyesi Osman Ergin, Kürt sorununun çözümünün ABD'ye bırakılmaması gerektiğini vurgulayarak, sorunu Kürt-Türk emekçilerinin birlikte çözeceğine işaret etti. Paneli yöneten DEHAP İstanbul İl Başkanı Cemal Kavak ise, ABD'nin Irak'a 'demokrasi' adına kan ve gözyaşı götürdüğünü söyledi. Kavak, "Siyasi partilere mensup insanların bu tip yerlerde Kürtçe konuşması yasak. Dava açacaklarını biliyorum ama yine de konuşacağım" diyerek, Kürtçe; anadilinde konuşamamanın üzüntüsünü dile getirdi. Bağcılar'da yapılan panele, EMEP Parti Meclisi Üyesi Hayri Erdoğan, SDP Parti Meclisi Üyesi Kadir Akın ve DEHAP İl Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Dağ panelist olarak katıldı. Ümraniye'de de SDP İl Yöneticisi Uğur Gündoğan, EMEP İl Yöneticisi Musa Nuri Gündoğdu ve DEHAP yönetiminden Ömer Aşkale'nin katıldığı bir panel yapıldı. Bu panellerde de DEHAP yöneticileri Kürtçe konuşmalar yaptılar.

  • ÖNCEKİ HABER

    Almanya'da işsizlik

    SONRAKİ HABER

    Askerden bir ihbar daha

    Sefer Selvi Karikatürleri
    Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
    Evrensel Ege Sayfaları
    EVRENSEL EGE

    Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...