28 Ağustos 2004 21:00

Saddam gitti yasaları kaldı

Iraklı sendikacı Maşadani, İngiltere ziyareti sırasında örgütlenme çabalarını ve Saddam döneminin baskıcı yasaların hâlâ yürürlükte olmasının yarattığı zorlukları dile getirdi.

Paylaş
Irak İşçi Sendikaları Federasyonu (IFTU) Genel Sekreteri Suphi el Maşadani geçen günlerde İngiltere'yi ziyaret etti. Maşadani'yi davet eden Demiryolu, Denizcilik ve Taşıma İşçileri Sendikası'ydı (RMT). Maşadani, RMT'nin genel kurul toplantısında demokratik ve kapsayıcı sendikalar kurma çabalarını İngiliz işçilere aktardı. Maşadani; RMT üyesi Alex Gordon'un sorularına yanıt verirken de, en önemli sorunlarının Saddam Hüseyin'in 1987'de yürürlüğe koyduğu baskıcı çalışma yasasının işgalciler tarafından geçerli sayılması olduğunu vurguluyor. - Irak'ta sendikal alandaki gelişmeleri anlatır mısınız? Geçen yıl IFTU 12 sendika kurdu ve bu sendikalarda demokratik yapılar geliştirmeye devam ediyoruz. 4 Haziran'da IFTU'yu oluşturan sendikalar Bağdat'ta ilk işçi konferanslarını yaptılar. Metal, Mekanik ve Matbaa İşçileri Sendikası, Bağdat bölge komitesini kurdu. Üyelerinin bir kısmı hâlâ kamu sektöründe çalışıyor. Örneğin "El Nassur" kalıp ve araba parçaları fabrikası işçileri. Bu fabrika, Saddam'ın Irak endüstrisini askerileştirmesi sırasında kamulaştırıldı. Şu anda Sanayi Bakanlığı yönetiminde ve ücretleri devlet ödüyor. IFTU, aylık 150 bin Irak Dinarı asgari ücret için savaştı ve kazandı. Bakanlıkla burası ve toplusözleşme hakkının var olduğu boya fabrikası gibi yerler için görüşmeler yürüttük. - Emekli bir makinist ve ömrü boyunca Irak'ta demiryolu sendikasının militanlığını yapmış biri olarak, Iraklı demiryolu işçilerinin yaşadıkları zorluklardan bahseder misiniz? Geçen yıl Bağdat Demiryolu Garı'nda Demiryolu İşçileri Sendikası'nın kurulmasıyla başlayan gelişmelerin ardından, hâlâ yapacak çok iş var. Bu durum, kısmen işleyen Irak demiryolu endüstrisi için de geçerli. Demiryolu işçileri, trafiğin devamnı sağlamak için tehlikeli koşullarda çalışıyorlar. 3 ay önce yolcu taşımacılığı geçici bir süre için durduruldu, çünkü yolcular soyuluyordu. -Demiryolu işçilerinin ücretleri ve çalışma koşulları nasıl? Geçen yılki enflasyon baskısına bağlı olarak, kuzeydeki Musul'dan güneydeki Basra'ya kadar Irak Cumhuriyeti Demiryolları'nda asgari ücreti, 75 bin Irak Dinarı'ndan 125 bin Irak Dinarı'na yükselttik. Bu artış, hem erkek hem de kadın işçileri kapsıyordu. Bilgisayar operatörlüğü, büro yönetimi, temizlikçi ve mühendis olarak çalışan kadınlar, demiryolu çalışanlarının yüzde 10-15'ini oluşturuyor. Makinistler, çalıştıkları hattın uzunluğuna göre ikramiye alır. Trafiğin durdurulduğu dönemlerde işçilere tazminat hakkını da elde ettik. Son olarak, Bağdat ve diğer bölgelerde, demiryolu işçilerinin evlerinden işyerlerine güvenli taşınmalarını sağlayacak bir planın yürürlüğe girmesini sağladık. İşletmeyi buna razı etmek için grev tehdidinde bulunduk. - Geçen ekimde Bağdat'a geldiğimizde demiryolu işçileri sabit sinyal sisteminin olmadığını, makinistlerle iletişimin telsizle yapıldığını anlatmışlardı. Ray ve sinyalizasyon işçilerini de örgütlüyor musunuz? Hâlâ merkezi sinyalizasyon sistemi işlevsiz. Telsizle iletişim ise tehlikeli ve kazalara sebep oluyor. Nasıriye ve Basra'da meydana gelen ve bir makinistin ölümüne diğerinin de yaralanmasına sebep olan çarpışma ve raydan çıkma olayları gibi. Demiryolları yönetimi fiilen 6 bölgeye dayanıyor: Bağdat, Musul, Samavha, Basra, Kerkik ve Bayji. Şu an işlerinin odağında yerel altyapının onarımı var. Çin ve Rus yapımı lokomotifler yerine, yeni trenler almaya başladılar. En iyilerinin, 60-70 km. hızla 2 bin ton taşıyabilen ve yüksek sıcaklığa dayanabilecek olanların, Alman lokomotifleri olduğunu fark ettik. - Liman işçilerinin örgütlenmesi ne durumda? Tarihsel olarak demiryolu ve liman işçileri Irak'ta sendikaların kurulmasında çok önemli yere sahipler. Saddam'ın 87'de getirdiği faşist sendika yasaları sebebiyle, liman işçilerinin örgütlenmesini tamamen yeniden inşa etmek zorunda kaldık. Amerikan şirketi SSA'nın atadığı eski Umm el Kasr Liman Müdürü, sendikalara karşı olan bir Baasçıydı. Şimdi görevden alınmış durumda. Limanı şubat ayında ziyaret eden Uluslararası Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ICFTU), sendikaların tanınmasının talep edildiği kitlesel bir gösteriyle karşılandı. Heyetin ziyaretinden sonra IFTU olarak, Ulaştırma Bakanlığı'nın atadığı ve sendikalara karşı olmadığını söyleyen yeni Liman Müdürü ile görüştük; ancak hâlâ tanınmış değiliz. Ayrıca, limanlarda 1987 yasalarına göğüs gererek kurulmuş olan işçi komiteleri var. Açıktan faaliyet yürütüyorlar ve IFTU Basra Bölgesi Bülteni'ni kullanıyorlar. Liman işçilerinin asgari ücreti sadece 75 bin Irak Dinarı ve bir yıllık çalışmanın ardından 100 bin dinara yükseliyor. - Sendikalaşmak isteyen itfaiyecilerin durumu nedir? Sivil Savunma itfaiyecileri İçişleri Bakanlığı'na bağlı ve sendikaya üye olmaları yasak. Öte yandan, petrol endüstrisindeki itfaiyeciler Petrol ve Gaz İşçileri Sendikası bünyesinde, bağımsız bir işçi komitesi kurdular. Şüphesiz geçen günlerde İngiltere Yangın Ekipleri Sendikası'ndan Brian Joyce'un Basra'da yaptığı dayanışma ziyareti önemliydi ve Iraklı itfaiyecilerin morallerini yükseltti. Şimdi yapılması gereken şey, sivil savunma itfaiyecilerini polis gücünden ayırmak. Petrol rafinerileri itfaiyecileri onlardan yüzde 10-15 daha fazla ücret alıyor. - İngiltere ve diğer ülkelerdeki sendikaclara hangi mesajı gönderiyorsunuz? Birçok bakımdan yardımınıza ihtiyacımız var. Finans ve başka kaynaklara ihtiyacımız var. Uluslararası emek hareketinin, IFTU'nun başarılarını kamuoylarına duyurmalarına ihtiyacımız var. Ayrıca, Saddam Hüseyin döneminden kalma 1987 İşçi Kanunları'nın kaldırılmasını talep edebilmemiz, Irak halkının tam ve gerçek bağımsızlığı edinmesi talebimizin destek bulması için de yardımınıza ihtiyacımız var.

ÖNCEKİ HABER

Pentagon'da İsrail casusu

SONRAKİ HABER

George Bush'un seçim terörü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...