25 Ağustos 2004 21:00
Yargıtay MİT'le görüşemez
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın MİT ile ilişkisinin toplumun hukuk devleti inancında derin sarsıntılar yarattığını vurgulayan Avukat Bahri Bayram Belen, gelişmelerin endişe verici olduğunu bildirdi.
MİT-Yargıtay-Mafya ilişkiler zinciri şeklinde gazete manşetlerine taşınan karanlık ilişkiler, avukatlar tarafından "MİT, Yargıtay'da görülmekte olan herhangi bir dava ile ilgili olarak yargıçlarla görüşme yapamaz" şeklinde değerlendirildi. Çağdaş Avukatlar Gurubu İstanbul Barosu başkan adayı Avukat Bahri Bayram Belen yaptığı yazılı açıklamada, olayların demokratik toplum ve hukuk devleti inancında derin sarsıntı yarattığını vurguladı. Belen, bir idari kurumun başkanının ya da mensuplarının, yüksek yargı organı Yargıtay'a sık sık uğramasının yargıya müdahale anlamına geleceğini belirtti. Açıklamasında "Aleni yargılama sonunda ortaya çıkan dava dosyalarında MİT'in istihbarat gerekçeli araştırma ve görüşmelerinin dosyaya müdahale amaçlı olduğu açıktır. Yüksek yargıya müdahale eden bir gücün yerel mahkemelere, yargıçlara ve savcılara müdahale edeceği de tartışılmazdır." ifadelerini kullanarak gelişmelerin hukuk devleti açısından endişe verici olduğunun altını çizdi.
Gerçekleri ortaya çıkaralım Yüksek yargıç, yargıç ve savcıların bu tür müdahalelere kapılarını kapayacak cesaret ve sorumlulukta olmaları geretiğini bildiren Belen, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın açıklamalarıyla yasal normlar dışında yargıç etiğinin de ihlali niteliği taşıdığının altını çizdi. Belen, MİT veya personelinin Özkaya'nın muhatabı olamayacağını ifade etti. Avukat Belen, MİT-Yargıtay ilişkisinde tartışılan her olayın ve iddialara dayanarak her delilin hukuksal niteliği, evrensel hukuk kurallarına uygunluğu yargısız infazları önlemek için yine yargı tarafından aydınlığa kavuşturulması gerektiğini belirterek sorumlularla ilgili soruşturmaların sonuçlandırılmasını istedi.
GEREĞİNİ YAPMAK HÜKÜMETİN GÖREVİ Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cevat Ayhan, MİT ve Yargıtay'ı içine alan gelişmelerin endişe verici olduğunu vurguladı. Ayhan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, "Kamu kurumları millete hizmet içindir. Bu hizmeti kanunlar, hukuk ve ahlak çerçevesinde yürütürler. Bu çerçevenin dışına çıkılamaz" diye konuştu. Bazı kurumların "Devlet benim" der gibi her şeyi yapmaya yöneldiklerininin görüldüğünü kaydeden Ayhan, şöyle devam etti; "Hiçbir kişi, bulunduğu mevki ve kurumun gücünü kullanarak keyfi, yadırganan, güveni sarsan, hukuk tanımayan davranışlara yönelemez. Yönelirse haddi bildirilir, gereği yerine getirilir. Gereğini yerine getirmek hükümetin görevidir. Hükümet kenarda durup seyirci kalamaz. Hükümet gelişmelere el koymalı. Hiç kimse ve kurum dokunulmazlık, özerklik zırhı arkasında sorumsuz hareket edemez. Gerekirse Anayasa ve kanunlarda düzenlemeler yapılır."
Gerçekleri ortaya çıkaralım Yüksek yargıç, yargıç ve savcıların bu tür müdahalelere kapılarını kapayacak cesaret ve sorumlulukta olmaları geretiğini bildiren Belen, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın açıklamalarıyla yasal normlar dışında yargıç etiğinin de ihlali niteliği taşıdığının altını çizdi. Belen, MİT veya personelinin Özkaya'nın muhatabı olamayacağını ifade etti. Avukat Belen, MİT-Yargıtay ilişkisinde tartışılan her olayın ve iddialara dayanarak her delilin hukuksal niteliği, evrensel hukuk kurallarına uygunluğu yargısız infazları önlemek için yine yargı tarafından aydınlığa kavuşturulması gerektiğini belirterek sorumlularla ilgili soruşturmaların sonuçlandırılmasını istedi.
GEREĞİNİ YAPMAK HÜKÜMETİN GÖREVİ Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cevat Ayhan, MİT ve Yargıtay'ı içine alan gelişmelerin endişe verici olduğunu vurguladı. Ayhan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, "Kamu kurumları millete hizmet içindir. Bu hizmeti kanunlar, hukuk ve ahlak çerçevesinde yürütürler. Bu çerçevenin dışına çıkılamaz" diye konuştu. Bazı kurumların "Devlet benim" der gibi her şeyi yapmaya yöneldiklerininin görüldüğünü kaydeden Ayhan, şöyle devam etti; "Hiçbir kişi, bulunduğu mevki ve kurumun gücünü kullanarak keyfi, yadırganan, güveni sarsan, hukuk tanımayan davranışlara yönelemez. Yönelirse haddi bildirilir, gereği yerine getirilir. Gereğini yerine getirmek hükümetin görevidir. Hükümet kenarda durup seyirci kalamaz. Hükümet gelişmelere el koymalı. Hiç kimse ve kurum dokunulmazlık, özerklik zırhı arkasında sorumsuz hareket edemez. Gerekirse Anayasa ve kanunlarda düzenlemeler yapılır."
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
