25 Ağustos 2004 21:00

Kısa öykünün ustası: çehov

Klasik Rus yazarlarının sonuncusu sayılan Anton Çehov, ölümünün yüzüncü yılında anılıyor. Dünya Kitap'tan çıkan Tolstoy'un seçtiği "Çehov Öyküleri" seçkisi, usta yazarı tanımak için iyi bir fırsat...

Paylaş
Anton Povlovich Çehov. 1860 yılında Rusya'nın Taganrog kentinde özgürlüğünü satın almış bir kölenin torunu ve bir taşra bakkalının oğlu olarak doğdu. 44 yıllık kısa ömründe "modern öykü"nün büyük ustaları arasına adını yazdırırken; "kısa öykü"nün de ustası ve kurucusu oldu. İlk kitabını "Melpomene Hikâyeleri" adıyla ve kendi parasıyla 1884'te yayımlayan Çehov, asıl ününü birkaç yıl sonra yayımladığı "Alaca Karanlık" adlı öykü kitabı ile yakaladı. O, artık Rusya'nın en sevilen yazarlarından biriydi. Oyunları da, öyküleri kadar beğeniliyordu. "Martı", "Ayı", "Vanya Dayı", "Üç Kız Kardeş" ve "Vişne Bahçesi" gibi oyunlarıyla Türkiye'de de sık sık sahnelere taşınan Çehov tiyatrosunun en önemli özelliği, devrim arifesindeki Rus toplumu başarıyla yansıtmasıdır. Taşra insanının monoton yaşamını anlatırken, yıkılmaya yüz tutan "eski sistem"i "uyumsuz, kibirli, yaşlı aristokrat" tiplerle simgeler Çehov; umudunu ise gençlerle eserlerine taşır.

Çağını aşan usta Çehov; başta Dostoyevski, Turgenyev, Tolstoy, Gorki gibi Rus edebiyatının en büyük isimleriyle aynı dönemi paylaşırken, çağını aşan bir edebi değere ulaşır. Tolstoy'un onun için söylediği; "Ne kadar mükemmel bir dil! Hiçbirimiz, ne Dostoyevski ne Turgenyev, ne de ben bu şekilde yazabiliriz" sözü, Çehov'un öykü dili ve üslubunda nasıl bir yenilik getirdiğinin en açık özetidir. "Çehov'un kendi biçimi var" diyen Tolstoy; Çehov hakkındaki sözlerini şöyle sürdürür: "Bakarsanız adam hiçbir seçim yapmadan, eline hangi boya geçerse onu gelişi güzel sürüyor. Bu boyalar arasında hiçbir münasebet yokmuş gibi görünür. Ama bir de geri çekilip baktınız mı şaşırırsınız. Karşınızda parlak büyüleyici bir tablo vardır." Çehov, üslupta böylesi bir yeniliği yakalarken, çağdaşları gibi gerçekçiliği temel düstur olarak benimsemeyi de ihmal etmez. Çehov'un eserlerindeki konular ve karakterler, geçiş dönemi Rusya'sının toplumsal çalkantılar ortamıyla birlikte düşünülmelidir. Değerlerin, toplumsal ilişkilerin altüst olduğu, büyük bir devrimi doğuran bir dönemdir bu. Dünya ve elbette Rusya büyük değişimleri yaşarken, o tercihini yaşamı boyunca halktan ve değişimden yana kullanır.

Yaşam nasılsa... Sanatı ile öyküye ve tiyatroya yaşamın gerçeklerini taşımayı amaçlayan Çehov'un başlangıçta gazete yazıları nedeniyle zorunlu kaldığı "kısa yazma" tutumunu, sonraları ilke haline getirir. "Kısalık"ı, estetik bir değer sayan Çehov, insan gerçeğinin ayrıntılarını yakalamada kısalıktan etkin bir yöntem olarak yararlanır ve kısa öyküyü duru bir üslup ile birleştirir. Ayrıntılardaki gerçeğin peşindedir Çehov, bir anın öyküsünü yazar ve "küçük insan"ların büyük dünyalarını öyküsüne taşır. Maksim Gorki, "Anton Çehov ile karşılaşan herkes, içinde ister istemez daha yalın, daha doğru, daha kendisi olma isteği duyardı" diyor Çehov için. Ve ekliyor: "Kahramanlarını, yaşamı, yaşanılanları olduğu gibi göstermek gerektiğini düşünüyordu. Yaşam nasılsa her şey öyle olmalıydı. Tüm duygular yan yana ve doğal olmalıydı". Kısa öykünün ustasını, bir başka büyük yazarın, Tolstoy'un seçtiği 30 öyküsüyle tanımak için bir fırsat Dünya Kitapları'ndan çıkan "Çehov Öyküleri". Üstelik, arkası da gelecek. Dünya Kitapları, ölümünün 100. yılında Anton Çehov'u anmak için üç kitap hazırladı. Tolstoy'un seçtiği "Çehov Öyküleri" ilk kitap olarak yayımlandı. Birsen Karaca'nın yayına hazırladığı "Çehov Öyküleri" adlı seçkinin ardından "Anlatı Ustaları" dizisinden, Birsen Karaca'nın çevirdiği Çehov'un "Ateşler / Çukurda", "Yaşamöyküsü" dizisinden Henri Troyat'nın hazırladığı, Vedat Günyol'un dilimize kazandırdığı "Çehov: Mektupların Söylediği" adlı kitapları da okurla buluşacak.

ÖNCEKİ HABER

CHP: TCK'da uzlaşmadan tarafız

SONRAKİ HABER

Belgeseller rastgele diyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa