25 Ağustos 2004 21:00
Dolaylı aklama!
GÜNÜN YAZILARI
Irak'ın başkenti Bağdat'taki Ebu Garib cezaevinde yaşanan işkenceler hakkında hazırlanan raporda işkencede üst düzey yetkililerin "dolaylı sorumlu" olduğu öne sürüldü.
"Bağımsız" bir Amerikalı komisyon tarafından hazırlanan rapor, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve ABD'nin Irak eski komutanı Ricardo Sanchez gibi önemli isimlerin skandalın sorumluluğunu paylaşmaları gerektiği sonucuna vardı, ancak bu paylaşımın nasıl olacağı hakkında fikir beyan etmedi.
Suçlama mı, aklama mı? Raporda üst düzey isimler, işkenceden değil, 'kötü yönetimden' suçlu bulundu. Rumsfeld tarafından oluşturulan dört kişilik komisyonun başkanı ve eski savunma bakanlarından James Schlesinger, işkence skandalına yol açan koşulların oluşmasının sorumluluğunun Washington'a kadar uzandığına dikkat çekti. "Ebu Garib'te kaos, gece mesaisinde sadizm vardı" gibi süslü ifadeler kullanan Schlesinger, sorumluluğun büyük kısmının "sahadaki komutanlarda" olduğunu belirtirken, Savunma Bakanlığı'ndaki (Pentagon) liderlerin işkence skandalında 'dolaylı' rolü olduğunu söyledi.
Yeterli değil İnsan hakları örgütlerine göre Schlesinger raporu yeterli değil. Zira, rapor Savunma Bakanlığı yetkilileri hakkında yasal işlem yapılamasını önermiyor. Örgütler, raporun Beyaz Saray'ın sorumluluğunu örtbas etme amacını taşıdığı görüşünde.
Onayı Rumsfeld vermişti İnsan Hakları İzleme Örgütü sözcüsü Reed Brody, Schlesinger raporunun fazla ileri gitmediğini kaydetti. Brody, "Pentagon ve askeri yönetimde, mahkûmların işkence görmesine izin ya da emir veren veya hoşgörenler hakkında konuşacaklarına, yönetim başarısızlığından bahsediyorlar" dedi. Amerikalı insan hakları savunucusu, sözlerine, "Rapor, Rumsfeld'in, acı ve küçük düşürme aracılığıyla sorgulama tekniklerini onaylamasıyla, Irak, Afganistan ve Guantanamo'daki tutukluların yaygın işkence görmesi arasındaki ilişkiyi incelemiyor" diye konuştu.
Çavuşları suçlamaya devam ABD askeri yetkilileri, işkenceden dolayı er ve çavuşları sorumlu tutmaya devam ediyor. 7 askeri işkence nedeniyle yargılayan ABD'nin hazırladığı yeni bir raporla, 20 askeri daha yargılamayı planladığı belirtildi. Beyaz Saray'a bağlı bir soruşturma ekibi tarafından hazırlanan bu yeni raporda suçun tamamen işkenceyi gerçekleştiren askerlerin üzerine yıkıldığı kaydediliyor. Öte yandan, Ebu Garib işkencelerinde yer alan Çavuş Ivan Frederick, Almanya'daki bir üste yapılan ön duruşmasında suçlamaların birçoğunu kabul etti.
BİN LADİN'İN ŞOFÖRÜ İLK SANIK ABD, Guantanamo tutukluları için oluşturduğu askeri mahkemede, Usame Bin Ladin'in şoförü olduğu belirtilen bir Yemenliyi resmen suçladı. Yapılan ön duruşmada, Selim Ahmet Hamdan, Küba'daki Guantanamo üssünde, 5 Amerikalı askeri yetkiliden oluşan kurul önüne çıktı. Guantanamo'da 2 yıldır tutulan Hamdan'ın avukatları, Hamdan'ın 11 Eylül saldırıları öncesinde ailesini geçindirmek için para kazanmak amacıyla Bin Ladin'in şoförü olarak çalıştığını söylediler. Amerikalı yetkililer ise Hamdan'ın El Kaide liderinin koruması olarak da hizmet verdiğini öne sürerek, kendisini örgüt üyelerine silah taşımakla suçladılar. Hamdan, gizli delillere izin veren ve temyiz hakkının bulunmadığı bir askeri kurul önüne çıkan ilk tutsak oluyor. Böyle bir yargılama 2. Dünya Savaşı'ndan beri ilk kez yapılıyor. Öte yandan, bir Birleşmiş Milletler uzmanı, Afganistan'da kurulan gizli cezaevlerinde tutuklulara insanlık dışı muamelelerde bulunulduğunu söyleyerek, ABD'den bu tutukluların serbest bırakılmasını istedi.
Suçlama mı, aklama mı? Raporda üst düzey isimler, işkenceden değil, 'kötü yönetimden' suçlu bulundu. Rumsfeld tarafından oluşturulan dört kişilik komisyonun başkanı ve eski savunma bakanlarından James Schlesinger, işkence skandalına yol açan koşulların oluşmasının sorumluluğunun Washington'a kadar uzandığına dikkat çekti. "Ebu Garib'te kaos, gece mesaisinde sadizm vardı" gibi süslü ifadeler kullanan Schlesinger, sorumluluğun büyük kısmının "sahadaki komutanlarda" olduğunu belirtirken, Savunma Bakanlığı'ndaki (Pentagon) liderlerin işkence skandalında 'dolaylı' rolü olduğunu söyledi.
Yeterli değil İnsan hakları örgütlerine göre Schlesinger raporu yeterli değil. Zira, rapor Savunma Bakanlığı yetkilileri hakkında yasal işlem yapılamasını önermiyor. Örgütler, raporun Beyaz Saray'ın sorumluluğunu örtbas etme amacını taşıdığı görüşünde.
Onayı Rumsfeld vermişti İnsan Hakları İzleme Örgütü sözcüsü Reed Brody, Schlesinger raporunun fazla ileri gitmediğini kaydetti. Brody, "Pentagon ve askeri yönetimde, mahkûmların işkence görmesine izin ya da emir veren veya hoşgörenler hakkında konuşacaklarına, yönetim başarısızlığından bahsediyorlar" dedi. Amerikalı insan hakları savunucusu, sözlerine, "Rapor, Rumsfeld'in, acı ve küçük düşürme aracılığıyla sorgulama tekniklerini onaylamasıyla, Irak, Afganistan ve Guantanamo'daki tutukluların yaygın işkence görmesi arasındaki ilişkiyi incelemiyor" diye konuştu.
Çavuşları suçlamaya devam ABD askeri yetkilileri, işkenceden dolayı er ve çavuşları sorumlu tutmaya devam ediyor. 7 askeri işkence nedeniyle yargılayan ABD'nin hazırladığı yeni bir raporla, 20 askeri daha yargılamayı planladığı belirtildi. Beyaz Saray'a bağlı bir soruşturma ekibi tarafından hazırlanan bu yeni raporda suçun tamamen işkenceyi gerçekleştiren askerlerin üzerine yıkıldığı kaydediliyor. Öte yandan, Ebu Garib işkencelerinde yer alan Çavuş Ivan Frederick, Almanya'daki bir üste yapılan ön duruşmasında suçlamaların birçoğunu kabul etti.
BİN LADİN'İN ŞOFÖRÜ İLK SANIK ABD, Guantanamo tutukluları için oluşturduğu askeri mahkemede, Usame Bin Ladin'in şoförü olduğu belirtilen bir Yemenliyi resmen suçladı. Yapılan ön duruşmada, Selim Ahmet Hamdan, Küba'daki Guantanamo üssünde, 5 Amerikalı askeri yetkiliden oluşan kurul önüne çıktı. Guantanamo'da 2 yıldır tutulan Hamdan'ın avukatları, Hamdan'ın 11 Eylül saldırıları öncesinde ailesini geçindirmek için para kazanmak amacıyla Bin Ladin'in şoförü olarak çalıştığını söylediler. Amerikalı yetkililer ise Hamdan'ın El Kaide liderinin koruması olarak da hizmet verdiğini öne sürerek, kendisini örgüt üyelerine silah taşımakla suçladılar. Hamdan, gizli delillere izin veren ve temyiz hakkının bulunmadığı bir askeri kurul önüne çıkan ilk tutsak oluyor. Böyle bir yargılama 2. Dünya Savaşı'ndan beri ilk kez yapılıyor. Öte yandan, bir Birleşmiş Milletler uzmanı, Afganistan'da kurulan gizli cezaevlerinde tutuklulara insanlık dışı muamelelerde bulunulduğunu söyleyerek, ABD'den bu tutukluların serbest bırakılmasını istedi.
Evrensel'i Takip Et