24 Ağustos 2004 21:00
Mücadele tabandan örülecek
Eğitim Sen Başkanlar Kurulu, sendikalarına açılan kapatma davasına ve başta Kamu Yönetimi Temel Kanunu olmak üzere AKP'nin saldırılarına karşı işyerlerinden örülen bir mücadelenin başlaması kararını aldı. Başkanlar Kurulu'nda bu mücadelenin diğer emek örgütleriyle birlikte yürütülmesinin önemine dikkat çekildi.
Eğitim Sen'in Ankara'da yapılan ve iki gün süren Başkanlar Kurulu'na 100 şubeden 80'in üzerinde katılım oldu. Katılan şube başkan ve yöneticilerin tamamına yakınının söz aldığı toplantıda, saldırı yasalarına karşı sadece merkezi değil, her işyerini içeren, işyeri komitelerinin öne çıktığı bir mücadelenin hayata geçirilmesinin zorunluluğuna işaret edildi.
Toplantıda en fazla Eğitim Sen'e açılan kapatma davası üzerinde duruldu. Şube başkanları bu davanın sadece Eğitim-Sen'e değil, bütün mücadeleci emek örgütlerine gözdağı vermeyi amaçladığını belirttiler.
Mücadelenin ortaklaştırılması gerektiği kaydedilen toplantıda, "Hem kapatma davasına hem de diğer saldırı yasalarına karşı en geniş kesimi birleştiren bir mücadele hattının benimsenmesi" istendi. Bu doğrultuda, birlikteliğin tepeden değil, tabandan, işyerlerinden başlayarak örülmesi için şimdiden çalışmaların başlatılmasının istendiği toplantıda, saldırıların ancak bu şekilde geri püskürtülebileceği vurgulandı.
TİS süreci önemli Toplantıda 15 Eylül'de başlayacak toplugörüşme süreci de değerlendirildi. Toplugörüşmelerde mutlaka yeni kazanımların elde edilmesi gerektiği bildirilen toplantıda, grev ve toplusözleşme talebinin öne çıkarılması istendi. Kamu Personel Yasa Tasarısı'nın da tartışmaya açılarak, içeriği ve hükümetin kamu personelini bitirme niyetinin deşifre edilmesinin zorunlu olduğu dile getirilen toplantıda, tasarıya karşı diğer işkolundaki konfederasyon ve sendikalarla ortaklaşmanın önemi dile getirildi. Toplantıda ayrıca, Eğitime Hazırlık Ödeneği'nin 800 milyon lira olarak tüm eğitim emekçilerine ödenmesi için çaba harcanması, öğretmenler kadar memur ve hizmetlilerin de sorun ve taleplerinin öne çıkarılması gerektiği belirtildi.
'Yöneticiler işyerlerine yönelsin' Toplantıda ayrıca 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nün saldırıların engellenmesine yönelik mücadelenin öne çıkarılmasında bir fırsat olduğu ifade edildi. Toplantı sonunda değerlendirme yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer mücadelenin işyerlerinden örüleceği bir döneme girildiğini belirtti. İşyerlerindeki örgütlenme çalışmalarının, sendikanın büyümesi açısından son derece önemli olduğunu söyleyen Dinçer, yöneticilere işyerlerini gezmeleri, üyelerle yüz yüze gelmeleri çağrısında bulundu. 15 bin öğretmenin emekli olacağına, bunun da kadro sorunu yaratabileceğine dikkat çeken Dinçer, AKP'nin kadrolaşma girişimlerine karşı şube yönetimlerini uyanık olmaya çağırdı.
AKP'nin eğitim politikası eleştirildi AKP'nin eğitim politikalarının da eleştirildiği toplantıda, okulların açılmasıyla birlikte AKP Hükümeti'nin kendi eğitimin anlayışını dayatacağı vurgulandı. Eğitim Sen'in alternatif bir eğitim politikası ile mücadele yürütmesi gerektiği ifade edilen toplantıda, Demokratik Eğitim Kurultayı'nın bunun için fırsat olduğu dile getirildi. AKP'nin üniversiteleri kıskaç altına almaya çalıştığı belirtilen toplantıda, üniversitelerin YÖK ve AKP arasına sıkıştırılmasına izin verilmemesi için Eğitim Sen'e büyük görev düştüğü söylendi.
Barış talebi önemli Toplantıda 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde savaşlara karşı barış ve kardeşliğin öne çıkarılmasının, bu çerçevede bir mücadele yürütülmesinin gereğine işaret edildi. Özellikle bölge illerinden gelen şube başkanları son dönemde yaşanan gerginlik ve çatışma ortamına dikkat çekerek, barışı bozacak çatışma ortamının sona erdirilmesi için 1 Eylül'de barış talebinin öne çıkarılmasının önemine dikkat çektiler.
TİS süreci önemli Toplantıda 15 Eylül'de başlayacak toplugörüşme süreci de değerlendirildi. Toplugörüşmelerde mutlaka yeni kazanımların elde edilmesi gerektiği bildirilen toplantıda, grev ve toplusözleşme talebinin öne çıkarılması istendi. Kamu Personel Yasa Tasarısı'nın da tartışmaya açılarak, içeriği ve hükümetin kamu personelini bitirme niyetinin deşifre edilmesinin zorunlu olduğu dile getirilen toplantıda, tasarıya karşı diğer işkolundaki konfederasyon ve sendikalarla ortaklaşmanın önemi dile getirildi. Toplantıda ayrıca, Eğitime Hazırlık Ödeneği'nin 800 milyon lira olarak tüm eğitim emekçilerine ödenmesi için çaba harcanması, öğretmenler kadar memur ve hizmetlilerin de sorun ve taleplerinin öne çıkarılması gerektiği belirtildi.
'Yöneticiler işyerlerine yönelsin' Toplantıda ayrıca 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nün saldırıların engellenmesine yönelik mücadelenin öne çıkarılmasında bir fırsat olduğu ifade edildi. Toplantı sonunda değerlendirme yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer mücadelenin işyerlerinden örüleceği bir döneme girildiğini belirtti. İşyerlerindeki örgütlenme çalışmalarının, sendikanın büyümesi açısından son derece önemli olduğunu söyleyen Dinçer, yöneticilere işyerlerini gezmeleri, üyelerle yüz yüze gelmeleri çağrısında bulundu. 15 bin öğretmenin emekli olacağına, bunun da kadro sorunu yaratabileceğine dikkat çeken Dinçer, AKP'nin kadrolaşma girişimlerine karşı şube yönetimlerini uyanık olmaya çağırdı.
AKP'nin eğitim politikası eleştirildi AKP'nin eğitim politikalarının da eleştirildiği toplantıda, okulların açılmasıyla birlikte AKP Hükümeti'nin kendi eğitimin anlayışını dayatacağı vurgulandı. Eğitim Sen'in alternatif bir eğitim politikası ile mücadele yürütmesi gerektiği ifade edilen toplantıda, Demokratik Eğitim Kurultayı'nın bunun için fırsat olduğu dile getirildi. AKP'nin üniversiteleri kıskaç altına almaya çalıştığı belirtilen toplantıda, üniversitelerin YÖK ve AKP arasına sıkıştırılmasına izin verilmemesi için Eğitim Sen'e büyük görev düştüğü söylendi.
Barış talebi önemli Toplantıda 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde savaşlara karşı barış ve kardeşliğin öne çıkarılmasının, bu çerçevede bir mücadele yürütülmesinin gereğine işaret edildi. Özellikle bölge illerinden gelen şube başkanları son dönemde yaşanan gerginlik ve çatışma ortamına dikkat çekerek, barışı bozacak çatışma ortamının sona erdirilmesi için 1 Eylül'de barış talebinin öne çıkarılmasının önemine dikkat çektiler.
Evrensel'i Takip Et