Geriye 'keşke'ler kaldı

BarişaRock Festivali bu sene küçük bir yer degişikligi ile Mehmet Akif Ersoy Parki'nda gerçekleştirildi. Iki güne yayilan etkinlikler önceki akşam tamamlandi. Elbette festivalin başarisinin degerlendirilmesinde en önemli kistas bir önceki yil yapilanlardi. BarişaRock'ın"en azından" geçen seneki düzeyinin altında kalmaması bekleniyordu. Ancak ne katılım açısından ne de nitelik açısından beklentiler karşılanamadı.

Geçen senekiler nerede? Aslında BarışaRock ile ilgili kimi sorunlar festival öncesi yaşanmaya başlamıştı. Hissedilir biçimde festival tartışmaları, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'nun (BAK) "sıçrama noktası" yaklaşimlarinin gölgesinde kaliyordu. Oysa BarişaRock özellikle geçen sene yakaladigi seviyeyi devam ettirip savaş, tekeller vs. karşitlarinin toplamindan oluşan bir kitlesellige ulaşabilirdi, ulaşmaliydi. Zaten geçen sene sanatina, Rock'ın içeriğine buradan da "bizzat kendisine" sahip çıkan müzisyenlerin ağırlığı festivalin en olumlu tarafını oluşturmaktaydı. Nitekim bu sene BarışaRock'a katılan gençlerin de aralarında fısıldaştıkları soru hep buraya kitlenmekteydi. Gençler böylesi bir festivalde akla gelen ilk isimlerin neden katılmadıklarını birbirlerine soruyorlardı. Eğer konu bu sanatçıların politik duyarlılıklarındaki eksiklikse geçen sene neden festivalin öne çıkan isimleri olmuşlardı?

Rock'a BAK! Geçen sene de BarışaRock Festivali'nin önemli bileşkelerinden birinin BAK oldugu bilinmekteydi. Ancak her aşamada bir toplama hitap etme kaygisi daha dogrusu sorumlulugu dikkat çekiyor bu durum da politik bir düzeylilik olarak anlaşiliyordu. Örnegin geçen sene festival öncesi basin toplantisinda Şebnem Korur Fincanci BAK adina söz almiş ve festivali "desteklediklerini" ifade etmişti. Ancak bu sene bütün yaşananlar "kör göze parmak" dedirtecek ve bahsi geçen sorumluluklardan uzaklaşmiş olarak öne çikti. Masa başindaki tartişmalari ve rahatsizliklari kamuoyuna taşiyan çevrelerden biri de üniversiteli Rock Kulüpleri'nin bir araya gelmesiyle yazılan basın bildirisinde ifade edildi. İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İTÜ, Marmara Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Rock kulüpleri tarafından yayınlanan yazılı açıklamada BarışaRock'un çıkış amacını ve ilk sene gerçekleştirdiği etkinlikleri önemli bulduklarını belirten üniversiteliler;"BAK (Barış ve Adalet Koalisyonu) adı altında düzenlenmiş olan bu organizasyonun bu seneki ayağı birçok farklı düşünceyi yaşama geçirmekte. Fakat bizce ağır basan düşünce, ne yazık ki, ilk seneki mantıktan uzaklaşmış, tümüyle basit ve sadece siyasi rant amaçlı hale getirilmiştir" eleştirisini getirdiler. Üniversiteliler BarişaRock'ın ismini "ROCK'aBAK" olarak değiştirilmesini isteyecek kadar da eleştirilerini sivrilttiler. BarışaRock bahsi geçen eleştirilerin gölgesinden kurtulamadı. Katılım geçen sene ulaşılan sayının çok altında gerçekleşti. Festivalin eleştiriler dışında bir diğer eksikliği kendi kişiliğini bağımsız olarak tanımlayamamasıydı. Rock'n Coke gibi piyasa anlayışlı bir festivale alternatif olmak elbette yadsınamaz derecede önemli olsa da en az bunun kadar önemli olan BarışaRock'un bunun ötesinde anlamlara kavuşmasiydi. Festival boyunca bir indirilip bir çikarilan gruplar organizasyon eksiklikleri hem amatör gruplarin hem de dinleyicilerin rahatsiz olmasina neden oldu. Festivalin bu sene yaptigi önemli şeylerden biri sinema tiyatro gibi farkli sanat dallarina da kucak açmasiydi. Ancak gösterimlere katilimda da problemler yaşandi. Tüm bu problemlerin somutlaştigi durum festivalin son gününde ayyuka çikti. Çogu genç akşam saatlerini beklemeden kamp alanini terk etti. Ve sonuç olarak BarişaRock'tan geriye "keşke"ler kaldı.